Sadi Seda yazdı
AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Emine Nur Günay, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun Eskişehir’de faaliyet göstermeye başlayacağının müjdesini verdi.
Bu Eskişehir için önemli bir kazanım. Çiftçiler, üreticiler ve üretici kooperatifleri 2017 yılından itibaren hibe ve destek alabilecekler.
Günay’ın bu müjdesini Eskişehir’de tarım sektöründe faaliyet gösterenler ile çiftçi kuruluşlarını da sevindirdi ve memnuniyetlerini paylaştılar.
Çiftçi Kuruluşlarından birisi olan Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, AK Parti Milletvekili Emine Hanım’a Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun Eskişehir’de faaliyet göstermeye başlayacağı müjdesinden dolayı telefon ederek duydukları memnuniyeti belirtmiş.
Arkasından da şunu paylaşmış Emine Nur Günay ile:
“Bu kurum ile Eskişehir dışında diğer 39 ilde de çiftçinin sıkıntılarını çözecek. 2015 yılında Eskişehir’in bu desteği alabilmesi için büyük bir mücadele verildi. Üretici bu desteği bekliyordu. Çalışmalar başladı. Ankara yolu üzerinde yer tahsisi yapıldı. Bu müjde ile Eskişehir’i çok güzel bir hamle ve kalkınma bekliyor. Ben çok umutluyum. Sebep olan kişilere teşekkür ediyoruz. Eskişehir tarımına çok büyük katkısı olacak. Biz yine de şunu istiyoruz. Üretici kalkınması deniyor ancak burada bir yanlışlık var, yüzde 50 hibe deniyor, vatandaş cebinde parası olmadığından bu işe kalkışamıyor. Bu işi kimler yapıyor, müteahhitler, tüccarlar yapıyor. Bundan dolayı şu anda Eskişehir’de kesilebilecek hayvan yok. Hayvan sıkıntısı yaşamaya başlayacağız önümüzdeki yıllarda bundan dolayı bu yatırımın üreticiye verilmesini istiyoruz. Bu yatırımı zenginler yapmasın demiyoruz, onlar da yapsın üreticinin yapabilmesi için bu hibenin bankalardan kullandırılmasını istiyoruz. Yoksa yine sağlıklı olamayacak zengin olan yapabilecek. Çünkü üreticinin yapabileceği başka iş yok. Böyle olursa üretici daha fazla rağbet gösterecektir.”
ESKİŞEHİR HAYVANCILIKTA GERİLİYOR
Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan’a telefon ettim. Hayvan varlığı sayısında Eskişehir’in diğer illere oranla daha iyi durumda olduğunun söylendiğini hatırlattığımda şu cevabı verdi:
“Abi bunu söyleyenlerin ellerinde bir istatistik yok. Yıllar önce yapılan istatistiklere göre konuşuyorlar. Geçmiş yıllara baktığımda Eskişehir’de hayvan varlığı sayısında ciddi gerileme var. Gelecek yıllarda hayvancılıkta Eskişehir’i zor günlerin bekliyor. Hayvancılık konusunda da hükümet tarafından önlemler alınması gerekiyor. Eskişehir’de kanatlı hayvanda bir artış var. Büyükbaş hayvan sayısı ile birlikte küçükbaş hayvan da yok oluyor. Bununla ilgili destek verilmeli. Bu işi bilen insanlara destek verilsin.”
AK Parti Milletvekili Emine Nur Günay, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yakın. Eskişehir’de sayıları gittikçe azalan büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığının geçmiş yıllardaki sayılara ulaşması için besicilerin bekledikleri teşviklerin verilmesi için Tarım Bakanlığı’ndan özel teşviklerin sağlanmasında aracı olmalıdır.
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun Eskişehir’de faaliyet göstermeye başlaması elbette ki önemli bir kazanım.
Bu kurum destek verecekse bu destek sade tarımla uğraşanlara değil, hayvancılıkla uğraşan besicilere de verilmeli.
SÜT ÜRETİCİLERİ DÜŞEN
FİYATTAN YAKINIYOR
Türkiye’de bugün et fiyatlarının yüksekliğinden yakınılıyor.
Asgari ücretle çalışanların evlerine ayda bir kilo kıyma ya giriyor, ya da girmiyor.
Et fiyatlarının düşürülmesi için hayvan yemlerinin de fiyatlarının düşürülmesi için gereken yapılmalı.
Besiciler özellikle yem fiyatlarının yüksekliğinden yakınıyorlar.
İkinci olarak son günlerde çiğ süt fiyatlarının düşüklüğü de besicileri olumsuz etkiliyor.
Süt üreticileri geçmişte 1 lira 20, 1 lira 30 kuruşa kadar sattıkları sütün kilogram fiyatının 90 kuruşa kadar düştüğünü söylüyorlar.
Marketlerdeki raflarda yer alan sütün fiyatı nerede ise 3 lira olmuş. Ancak süt fabrikaları daha fazla kar etmek adına üreticiden aldığı süt fiyatlarında kafalarına göre indirim yaparak onları mağdur ediyorlar.
Bu konuda da bir taban ve tavan fiyat uygulaması getirilmeli.
Süt’ü maliyetine satmak istemeyen süt üreticileri de son yıllarda ellerindeki hayvanları kestirerek imalattan çekildiler.
Eğer çiğ süt fiyatlarındaki bu düşüş devam ederse, süt üreticileri önümüzdeki günlerde maliyet rakamlarının altında alımların gerçekleşmesi nedeniyle ellerindeki hayvanları da kestirmek zorunda kalacaklar.
Bu da işlenmiş süt fiyatlarının daha da yükselmesine neden olacak.
*-*********
Elimize ne geçiyorsa atıyoruz
Porsuk Çayı Eskişehir’in incisi diyorlar. Doğru. Ama maalesef Eskişehirliler olarak bu inciyi yok etmek için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz!
Anadolu’da şehrin ortasından geçen ilde nehir var?
Eskişehir bu şanslı illerden birisi…
Şehrin tam ortasından geçen Porsuk Çayı şehre ayrı bir güzellik veriyor.
Yazın kenarında oturup serinliyoruz.
Geçmişte kayıklarla bugün ise gondollarla üzerinde seyahat ediyoruz.
Ama bu doğal güzelliği bozmak için de elimizden ne geliyorsa yapıyoruz!
Büyükşehir Belediyesi Porsuk Çayı hemen hemen her gün temizletiyor.
Geçmiş yıllarda Porsuk Çayı’nın suyu kesilerek içinde biriken çamur ve atıklar günlerce temizlenirdi.
Bugün Büyükşehir Belediyesi’nin yaptırmış olduğu setlerle çamur gelişi engellendi.
Ancak bu kez vatandaşlar olarak eline ne geçiyorsa ‘su temizler’ diyerek Porsuk Çayına atıyor.
Buda güzel incinin güzelliğini bozuyor.
Geçtiğimiz günlerde şehrin muhtelif yerlerine konulan Eskişehir’im simgelerinden birisi olan Nasreddin Hoca heykelinin önüne konulan fıkrası ile özdeşleşmiş plastik kazan çalınmıştı.
Kim aldı? Ne işine yarayacak? Derken Nasreddin Hoca’nın kazanı Porsuk Çayı’ndan çıktı.
Herhalde birisinin bir yerine battı! O da tutup o kazanı Porsuk Çayı’na attı.
Dün Büyükşehir Belediyesinden gelen haber metnini okuduğumda şaşırmadım!
Büyükşehir Belediyesi Temizlik Müdürlüğü ekipleri, Porsuk Nehrini temizlerken yorgan çıkarmışlar.
Eskişehir’in göz bebeği olarak nitelendirilen Porsuk Çayı’nda yine istenmeyen bir manzara yaşandı. Son olarak kimliği belirsiz kişilerce çaya atılan ‘yorgan’ temizlik ekiplerinin sabrını taşırmış.
Porsuk Çayı’ndan çıkarılan yorgan temizlik ekiplerini hem şaşırttı hem de sabırlarını taşırdı. Ekipler, kullandıkları tekne ile çay kenarına yanaşarak, temizlik sırasında kullandıkları dirgenlerle su dolu yorganı güçlükle su içerisinden çıkarmaya çalıştı.
Maalesef alışkanlık haline getirdik.
Porsuk Çayına eline ne geçiyorsa, özellikle de o yorganı atan insan, insan olamaz.
Her sokağın içerisinde bir ve birkaç tane çöp konteynırları var.
İçine atılmış olsaydı, gece o çöğ konteynırını boşaltmaya gelen çöp arabası alırdı.
Bu konuda Büyükşehir Belediyesi bir kez daha uyarıcı broşürler bastırarak dağıtmalı.
Porsuk Çayına çöp atan o kaz kafalı! İnsanlar belki bu uyarıdan kendilerine gerekli dersi çıkarırlar.