CHP Grup Başkanı Özgür Özel, Genel Başkanlığa aday olduğunu açıkladı.
Şimdi Türkiye’de muhalif seçmen, kendisini sağlam bir depresyonda gibi hissediyor. Tarihin en başarısız hükûmetlerinden birine karşı, açık ara farkla kazanılması gereken bir seçim, bağıra bağıra kaybedildi.
Seçmenin moralinin bozulmasının ikinci nedeni ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun hiç de zannedildiği gibi “Demokrat Dede” olmadığının anlaşılması oldu. Sayın Kılıçdaroğlu, partisi ne kadar küçülürse küçülsün, o partinin başında bulunmaya ant içmiş gibi gözüküyor.
Son olarak sadece CHP’lilerin değil, diğer muhalif seçmenin de umutla bağlandığı Ekrem İmamoğlu’nun da Genel Başkanlık adaylığını açıklamaya cesaretinin yetmediği görüldü.
Bu koşullar altında ortaya atılan Özgür Özel’i cesaretinden dolayı tebrik ederiz.
Ancak Sayın Özel’in seçmen nazarında büyük bir heyecan yaratmadığını da görüyoruz. Çünkü “Değişim” diyen Özgür Özel ve arkadaşları, zaten CHP’nin elit politikacıları arasında bulunuyor.
Bu hâliyle CHP bana 1960’ların Sovyetler Birliği’ni hatırlatıyor.
Halktan kopuk olan ama güya sosyalist olan Sovyetler Birliği Politbürosu 1964 yılında Nikita Kruçev’i devirmiş, yerine de Leonid Brejnev’i getirmişti.
Sonuç olarak Sovyetler Birliğinde bir şeyler değişmişti, ancak Sovyetler Birliği’nin kendisi değişmemişti. Ki koskoca Sovyet İmparatorluğunun nasıl darmadağın olduğunu çok iyi hatırlıyoruz. Demek ki halkına tepeden bakan sözde halkçılar dağılıp gidiyormuş…
Bakalım CHP’de ne olacak? Kılıçdaroğlu göreve devam mı edecek? Yoksa Özgür Özel yeni CHP Genel Başkanı mı olacak? Bekleyip göreceğiz. Ancak kişilerin değil, asıl olarak zihniyetin değişmesi gerekiyor.
Bu kafa enflasyonu düşüremez
Eskişehir Yaş Sebze ve Meyve Üreticileri Birliği Başkanı Yıldıran Kılıç, akaryakıta gelen zamların kış ürünlerinde fiyat artışına neden olacağını belirterek, “Böyle giderse üretim ağı daralacak, belki de hiç çözüm bulamayacağımız bir noktaya gidecek” dedi.
Sevgili hükûmetimiz eğer ki enflasyonu düşürmek istiyorsa, bunu kredi kartlarına kısıtlama getirerek değil, benzin fiyatlarını düşürerek yapmalı. Çünkü akaryakıta yapılan her zam, bize tepeden tırnağa her ürüne zam olarak geri dönüyor. Hükûmet benzin fiyatlarını düşürecek yerde, akaryakıttan aldığı vergileri katmerleyerek ateşe benzin döküyor.
Bu hükûmet, bu kafayla enflasyonu filan düşüremez. Bilakis hayat pahalılığı giderek artar.