Üçüncü ihtimal en kötüsü

Eskişehirspor 12 Ocak 2023’te başlayacak ve 8 Şubat 2023’te bitecek ara transfer dönemine hazırlanıyor. Transfer tahtasını açmak yönetimin en büyük hedefi. Borçlarımız gırtlağa dayandı ve bu yüzden transfer yapmamız yasak. Transfer yapamadığımız için de sürekli küme düşüyoruz ve böylece borçlarımızı ödeme ihtimalimiz de giderek azalıyor.
Eskişehirspor yönetimi mütevazı iş adamlarından oluşuyor. Borçlarımız ise yüz milyonlarla ifade ediliyor. Anlı – şanlı fabrikatörlerin bile cesaret edemediği bu borç yükünün altından, Eskişehir yöneticilerinin kalkması imkânsız.
Bu şartlar altında tek çözüm siyasetin konuya el atması. Ortada yaklaşmakta olan bir seçim var ve politikacılar taraftara şirin gözükmek için bir şeyler yapabilir.
Bu sene kendi imkanlarımızla, transfer tahtasını açmadan 3’üncü ligde kalabiliriz. Ancak en kötüsünü düşünelim; ya küme düşersek?
Eğer ki Eskişehirspor küme düşerse, biz taraftarlar ağlasak da sızlasak da Eskişehirspor’u bir daha kurtaramayız. Hiçbir iş adamı da 3’üncü lige çıkar çıkmaz yüzlerce milyon borcu olan bir takıma PAF liginde destek vermez. O iş adamları biz 1’inci ligdeyken borçlarımızdan ürktüler. Takım amatöre düşünce mi destek vereceklermiş? Netice itibarıyla Eskişehirspor’a yönetici bulamayız. Kulüp kayyuma devredilir ve 1 – 2 ay içerisinde kapanır gider.
Önümüzde iki yol var. Ya siyaset devreye girecek ve Trabzon başta olmak üzere transfer imzalarını alacak ya da kendi imkanlarımızla kümede kalacağız.
Üçüncü ihtimal ise bir efsanenin ölmesidir…
 
Yaşa takılanlar yaşa mı takılıyor?
Türkiye Emeklilikte Yaşa Takılanların sorunlarının çözülüp, çözülmeyeceğine kilitlendi. Tabii seçimler yaklaştığı için iktidarın bu kadar büyük bir kitleyi karşısına almaya cesaret edemeyeceğinin hepimiz farkındayız. Bu yüzden EYT meselesine neşter vurulacaktır. En azından AK Partinin muazzam propaganda makinesi için bir şeyler yapılacaktır.
Son olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, bütçe görüşmelerinde bir konuşma yaptı ve “Bize güvenin” diye özetlenebilecek bir açıklamada bulundu.
Vatandaşı düşündüklerine inandığımız için değil. “Şimdi seçimler yaklaştı, koltuklarını düşündükleri için EYT meselesini çözerler” diye düşündüğümüz için umutluyuz. Yoksa Sayın Bakan Vedat Bilgin gibilerinin açıklamaları, köydeki şakacı çobanın “Sürüye kurt girdi” açıklamasından daha inandırıcı değil. Dolayısıyla önce gelişmeleri görmeliyiz.
Nitekim Bakan Bey’in açıklamaları yine endişe etmemize neden oldu. Belli ki birileri Emeklilikte Yaşa Takılanların hakları için 50 yaş sınırı getirmeyi öneriyor. Eğer işin bu kısmı doğruysa, emeklilikte yaşa takılanların sorunları yaşa takılacak demektir.