Toplumsal jeton zamanı

Türkiye, gerçekten çok zor günler geçiriyor...

Aylardır hepimiz siyasetle yatıp kalkıyoruz...

Ne yazık ki...

"Bireysel jetonlarla eğlenip gidiyoruz!"

Oysa, tek-tek "tring" yetmiyor...

"Toplumsal jeton gerek!"

***

Sizin de başınıza gelebilir...

İki genç, koyu geyik muhabbetine girip iddiaya tutuşmuşlar...

Biri ötekine, tavandaki ampulü çıkarıp ağzına tamamen sığdırabileceğini söylemiş, öteki de "yapamazsın" diye tutturmuş...

İddiacı delikanlı dediğini yapmış ve ampulü metal kısmına kadar ağzına sığdırmış.

Ama dışarıya çıkarmaya kalkınca "başaramamış...

Zorlarsa kırılacağından ve dilini damağını keseceğinden korkup arkadaşıyla birlikte bir taksiye atlayıp hastanenin yolunu tutmuşlar...

Taksici garipliği sezince, "Ya arkadaşlar bunun için hastaneye gerek yok, bir deneyelim çıkarırız" demiş…

Arkadaşına sarılan genç de, "Bizi acele götür" diye ısrar etmiş. Taksici denileni yapmış. Gençler acilde uzman hekim için bir odada beklemeye alınmış...

Aradan onbeş dakika geçmiş, kapı açılmış taksici görünmüş...

Ağzında bir ampul..

"Agh-ughi" diye inleyip duruyor...

***

Yazının başında da anlatmaya çalıştık ya...

Görüyorsunuz...

“Bireysel jetonlar işe yaramıyor!"

Sakın denemeyin!..

Sizi de ağzınızda bir ampulle görmek istemeyiz...

Peki çözüm? Zaman geldi…

"Toplumsal jeton gerek..."

Nerede?

"Sandıkta tabii..."

Cumartesi Öyküsü

"Benim adımı Atatürk koymuş"

Ünlü romancı "Esat Mahmut Karakurt", Galatasaray Lisesi'nde öğretmenliğe başlayacaktır. Henüz 27 yaşında bir delikanlı... Çoğu profesör olan yaşlı başlı ve ünlü hocaların yanında pek toydur...

Derse girmeden önce Prof. "Macit Arda" çeker bir kenara:

"Sen nasıl tutunacaksın burada?   Memleketin en ünlü ailelerinin çocukları var, sen de çok gençsin..." Ve de bir fikir verir:

"Derse girince miskin bir çocuk bul, ona çıkış, sınıfa gözdağı ver. Belki tutunursun..."

Karakurt, denileni yapar... İlk derste miskin bir çocuğu tahtaya çağırır. İnadına da zor bir soru sorar:

"Derunundan çıkan ahi, babına koysam bunun anlamı nedir?"

Çocuk şaşırır, "Beer ne demek öğretmenim?" diye sorar. Hoca öfkeli:

"Devenin adını nasıl bilmezsin? Nasıl oturuyorsun burada? Senin işgal ettiğin bu yere oturabilmek için memleket çocukları birbirini yiyor..."

Delikanlının suskunluğundan istifade edip biraz daha bastırır:

"İsmin ne senin mendebur herif?"

"Mustafa Kemal..."

Karakurt, biraz yutkunur gibi olur, sorularına devam eder:

"Kim koymuş sana bu ismi?"

"Mustafa Kemal Paşa" der çocuk:

"Ben Atatürk'ün yaveri Cevat Abbas'ın oğluyum. Çanakkale’de babamla harp ediyorlarmış. Benim doğum haberim gelince adımı Atatürk koymuş..."

Öğretmen süklüm püklüm tabii!

"Oğlum , fen ki tarihi bir delikanlımın" diyerek bir şeyle söylemiş, sınıf kıkır-kıkır gülmüş!..

Ancak zamanla çocuklarla iyi anlaşmış hoca...

Tam 27 yıl Galatasaray'da öğretmenlik yapmış...

Günün Sözü

İsyan ve şiddet, yoksulluktan çok adaletsizlikten doğar...

Jean Paul Delevoye

Günün Balı

Her türlü kötülüğü yapma imkanın varken, kötü bir şey yapmamak, işte budur iyilik ...

Andre Gide

Kolsuz Yaşar’dan

Alışveriş tutkunu Türkler için Amerika'ya turlar düzenleniyormuş.

İyi iyi... “İthal sakız al, ekonomin büyüsün!”

Cuk

Potasyum eksikliği göz seğirmesi yapar, biri gelecek diye boşuna beklemeyin.

Günün incisi

Tarih boyunca kadın kanıyla değil, erkek menisiyle kitap yazılmıştır.

Isadora Wing

Özdeyiş

"Kaçırdığımız fırsatların acısı, kırılan kolun acısından fazladır.

Hanri Benazus

Gerilim

Yabancılarla işbirliği yapılarak soyulmakta olan bir ülkede, işbirliğine yanaşmayan, soyguna bulaşmayanlar suçlu durumuna düşer...

Kıssa-dan

Dürüstlük, pahalı bir hediyedir, ucuz insanlardan beklemeyin.

Warren Buffett

Evlilik öncesi sınav!

Çok sevdiğim dünyalar güzeli kız arkadaşımla evlenmek üzereyim. Müstakbel baldızım açık saçık giyinen,         20 yaşlarında bir afet...

Bir gün baldız, düğün davetiyeleri için beni eve çağırdı. İçeri girdiğimde yalnızdı ve üzerinde seksi bir kıyafet vardı. Bana karşı önleyemediği duygu ve arzuları olduğunu, evlenmeden önce birlikte olmayı çok istediğini belirttikten sonra:

"Yatak odama çıkıyorum, beni istiyorsan gel" dedi... Ani bir kararla hemen dışarı çıktım ve arabama doğru yöneldim. Tam o sırada karşıma çıkan kayınpederim gözyaşları içinde bana sarıldı:

"Büyük sınavımızı başarı ile geçtin oğlum. Çok mutluyuz, ailemize hoş geldin" dedi...

Oysa şu ana kadar kimseye itiraf edemedim...

"Prezervatif almak için arabaya gittiğimi!.."

Bir iş yemeği

Kadın yataktan uzanarak çalan telefonu alıp konuştu:

"Sen misin hayatım? Öyle mi? Peki tamam, fazla geç kalma olur mu hayatım?"

Kadının yanındaki çıplak erkek sordu:

"Kiminle konuşuyordun?"

"Kocamla" dedi kadın:

"Seninle iş yemeğindeymiş de..."

Tavlada pul çalan

Vaktiyle bir kaza ahalisi, kaymakamdan şikâyette bulunmuş...

Mutasarrıf, çalışkan ve namuslu bir kişi olarak tanıdığı kaymakamın bir iftiraya gitmemesi için,    tahkikatı kendisi yapmaya karar vermiş. Tahkikat müdürünü de yanına alarak kasabaya gelmiş...

Akşam mutasarrıfla kaymakam birkaç el tavla oynamışlar. Oyun sonrası odasına çekilen mutasarrıf, tahkikat müdürünü çağırmış:

"Vilayete yaz, kaymakama, işten el çektirdim. Vekil göndersinler..."

Tahkikat müdürü hayretle Paşa hazretleri, tahkikatımız bitti mi ki?" diye sorunca da yanıtını vermiş:

"Evladım, tavlada pul çalan her haltı yer!..”

Günün Şiiri

Üşümekten değil korku

Yorgun savaşçılarız yengiler eskitti bizi

Utanırız tana varmaktan içkilerimizin

Biri bütün güneşleri toplar vermeye bekletir

Üşümekten değil korku, ısınır olmaktan

Yorgun savaşçılarız sevgiler ürküttü bizi

Tutulmuş dağ yolları oklar tuzaklar

Biri dostluk adına bağışlar çirkinliğimizi

Düz yollara düşeriz yeniden oksuz ve tavşansız

Yılgın savaşçılarız, sevgiler ürküttü bizi…

Gülten Akın (Varlık – 1961)

Günün Olayı

"Bizim iktidar sayesinde, üç günde bir en popüler konu cinsellik oluyor...

"Böyle muhafazakârlığa can kurban!"

Twitter’dan

Günün Biberi

Kimse kimseyi küçümseyecek kadar büyük değildir, bilmelisin.

Küçümsemediğin her şey için gün gelir önemsemediğin bir bedel ödersin...