Teşekkür paniği işi gölgeliyor

İktidar partisinin Eskişehir’e son yıllarda kazandırdığı yatırımları inkâr edemeyiz.  “Büyükşehir Belediyesi CHP’de olduğu için Eskişehir cezalandırılır, şehre tek çivi çakılmaz” diyenleri mahcup edecek kadar çok yatırım ya bitti ya da tamamlanmak üzere.
Ancak yıllardır söz konusu yatırımlarla ilgili bir tartışma var. İktidar temsilcileri sitemkâr “Ne yapılırsa yapılsın bu yatırımın reklamını yapamıyoruz, Belediyeler bunları sahipleniyor” diye serzenişte bulunuyorlar. Hatta zaman zaman bu iş paranoya seviyesine kadar çıkıyor ve herkesin ‘yapılan işi tamamen yerel yönetimler yaptı’ diye düşündüğünü zannedenler falan da var.
Aslında iktidar temsilcilerinin tespitinde tek bir doğru kısım var. Yapılan hizmetin, işin, yatırımın reklamını yapamamak. Diğer kısımlara katılmıyorum. Bence Eskişehir’de herkes Belediyelerin bir Hastane, Stadyum, Yol, YHT gibi yatırımlar yapamayacağını çok çok iyi biliyor. Peki, o zaman sorun ne? “Şehirdekilerin bir kısmı neden iktidara teşekkür etmiyor, neden takdir etmiyor? Neden teşekkür ve takdirlerin çoğu yerel yönetimlere gidiyor?” diye soranlar da var.
Bunu cevaplayacak çok seçenek, çok akıl, çok gerekçe var. Ben ise en önemli etkenin yapılan iş ile ilgili hemen, anında, çok çok çabuk teşekkür beklentisi olduğunu ve bu panikle yapılan hataların işin zarafetini gölgelediğini düşünüyorum.
Mesele son günlerin popüler tartışması stadyum…  Emeği geçenlere teşekkür edelim. Hakikaten harika, yakışır ve bizi etkileyen bir hizmet oldu. Gel gelelim daha ilk maç oynanmadan başlayan tartışmalar yüzünden, biz stadyumun konforunu konuşmak yerine tartışmanın parçası oluverdik. Yatırımın bedeli, kalitesi, ambiyans yerine küçük bir kavşağı tartışırken bulduk kendimizi.
Bırakılsa o stadyuma giden herkes, hele ki haftalar ilerleyip o konforun parçası olmaya başladıkça olayın seyri değişecekti. En karşı olan bile, “Yapanların emeğine sağlık” diyecekti, “Allah razı olsun” diyecekti.
Ancak iktidar çok çabuk, çok sabırsız bir güdü ile panik yaptı. Bir tek kavşak yüzünden herkesin, stadyumu Büyükşehir Belediyesi yaptı zannedeceğini düşünerek, tartışmayı bu küçük 20 m2’lik alan üzerine yıktı. İnsanlar da işin niteliğini ve takdir etmeyi değil tartışmada taraf olmayı seçti.
Yani, hizmeti yaptıktan sonra biraz sabırlı olmak, böylesi küçük tartışmalara dalmamak ve işin niteliğini bozacak açıklamalardan uzak durmak gerekiyor.
Acele etmeden, insanların kanaat oluşturmasını bekleyip, vakur davranmalı. Bu yüzden “Teşekkür edilsin, biz yaptık, biz takdir edilmeliyiz” diye zirveye çıkan panik hata yaptırır.
Önceki yıllarda zamanında bitirilemeyen, 22 kez müjdesi verilip 5 senede başlamayan, 2011 denilen ve 2016’da tamamlanan tarih sıkıntıları ve eski kadroların samimiyetsizliği yüzünden onarılması gereken güven duygularını da hesaba katarsak. Ben iktidarın slogan değiştirerek değil, sabretmeyi öğrenerek daha başarılı olacağını düşünüyorum.
Zira insanlar “Ben iyiyim, ben güzelim, ben başarılıyım” diyenlerden çok, “Sen başarılısın, sen iyisin, sen harikasın” denince “estağfurullah” diyenleri seviyor…