Teknoloji farkı...

Önceki yazılarımdaki tahminlerimin aksine Paris’te gerçekleştirilen İklim Değişikliği Zirvesinde sürpriz sonuçlar çıktı. Bu seferki zirve retorik seviyede kalmadı diyebilirim... Herkesin yüzünde güller açıyor, konuyla ilgili olan herkesin içinde yeni ümitler beliriyor.

Bu köşedeki seslenişimi mi duydu ABD acaba J, ABD bile kendinden beklenmedik bir hamle yaptı. Zirvenin sonucunda ortaya konulan anlaşmaya 195 ülke ile birlikte imza attı… Şimdi beklenti, bu anlaşmayla verilen sözlerin tutulması ve hızlı bir şekilde eylemlerin gerçekleştirilmesi yönünde. 

Anlaşmanın özellikle “Sanayi Devrimi öncesine göre ortalama sıcaklık artışı değerinin en fazla bir buçuk derece düzeyinde tutulması” amacıyla

·         fosil yakıtların kullanımını azaltıcı bazı tedbirlerin ortaya konmasını,

·         yenilenebilir enerji kaynaklarının çok daha etkin kullanılmasını,

·         karbon emisyonlarının azaltılması için ülkeler tarafından karbon vergisi gibi iktisadi araçların çok daha fazla yararlanılmasını

sağlayacağı ümit ediyoruz.

Zirvenin benim önemsediğim bir diğer yönü, Microsoft, Facebook, Amazon, Google gibi teknoloji devi firmaların iklim değişiklikleri ile mücadele konusunda alternatiflerin ortaya konması için bir araya gelmesi. Düşünsenize bu teknoloji devi firmaların maddi gücünü ve diğer taraftan değişen yaşam biçimlerimiz ve iletişim platformları içinde Dünyaya erişme gücünü. Bu firmaların inovatif yaklaşımları, sermaye güçleri, milyarlarca kişiye ulaşma imkanları, iklim değişikliklerinin temel sorumlusu olan birincil enerji kaynağı olan fosil yakıtların yerine geçebilecek, daha çevreci enerji elde etme yöntemlerini yaygınlaştıracaktır umudu doldu içimize... 

Bence teknoloji önemli. İnsanların yaşamına olumlu anlamda dokunanları, yaşam kalitemizi yükseltme amaçlı olanları. Yoksa bugünkü anlayışla teknoloji, yaşam kalitemizi yükseltmek yerine, yarattığı çevre sorunlarıyla, iktidar sahiplerinin elinde, iktidar gücünü ve erkini artırma amacıyla kullanılmasıyla, sadece sınırlı kitlelerinin yaşam kalitesini artırmaya yönelik kullanılıyor.

Silah oluyor, iklim değişikliklerine yol açan emisyonlar oluyor, çevre kirliliği oluyor...

Yaşam yerlerini terk etmek zorunda kalan milyonlar oluyor, açlık oluyor, kuraklık oluyor,  iklim değişikliklerine bağlı doğal afetler oluyor –hayat değil, ölüm korkusu – ölüm oluyor...

Oysa teknoloji bir fark yaratabilir. Teknoloji, yaşam yerlerimizi planlarken, yenilenebilir enerji kaynaklarından daha etkin yararlanmamızı sağlayabilecek çözümler ortaya koymamızı, afetlerden, hastalıklardan daha az etkilenmemizi sağlayacak çözümlere ulaşmamızı, daha sağlıklı nesiller yetiştirmemizi sağlayabilir.

Doğru kullanılırsa...

Herkese iyi haftalar...