“Para-Para-Para…”
Acaba, aynı sözleri “Elbe Adası”ndaki son günlerinde düşünmüş mü?
Oysa, ne demiş bizim Kanuni Sultan Süleyman:
“Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi!”
Şarkılara söz olmuş, insan yaşamının bir örtüsüne dönüşmüştür para…
Ama dikkat edin!
“Ya mordur, ya yeşil, ya da kırmızı…”
Beyaz olmaz..
“Çünkü kefenle aynı renk fark edilmez!..”
……………..
“Asri Mezarlık”ın yeni yapıldığı günlerde bir yakınımızın cenazesi için gitmiştik..
Kapıdan içeri girdik, yukarıdan aşağıya doğru çizilmiş, toplu konut gibi ayrılmış mezarlık…
Birinci sınıflar üstte, ikinciler altta, mezarının yerini zor bulduğumuz yakınımızın yeri en altta…
Öylesine bir çizgi ki, dünyalık gibi!
“Üsttekiler dubleks…”
Biraz altta kalanlar..
“Orta direk…”
Ötekileri…
“Bizim dostumuzun yeri gibi, bul bulabilirsen!”
Ama o kadar ayrı bir değeri var ki, bulana kadar hiç bilmediğimiz rahmetliler için okuduğumuz Fatihalar yeter…
…….………..
Ölümünün 14.yılında andığımız rahmetli “Selami Vardar”dan anımsadık o günleri…
Asri Mezarlığın mimarıydı…
Bir de dünyalık “sayın”lardan esinlendik…
Örneğin Napolyon’dan…
“Ya da bizim Kanuni’den…”
Biri “para” demiş, diğeri “sağlık!”
Para çınar olmuş uluyor!
Bir nefes sıhhatse, insanlık ve sevgi ile eşdeğer olmak için…
“Tarihle hala boğuşup gidiyor!..’
Foto: Gekas
“Bu Gekas’a doyum olmaz”
Başlıktaki söz “Selahattin Duman”a ait…
Zevkle okuduğumuz mizah yazarı “Gekas”ı öyle bir kıyaslayıp anlatmış ki, bizi de sevindirdi…
Bakın neler diyor:
-”Beşiktaş”, tanık kadar ağır bir Portekizli’ye yılda iki küsür milyon Euro verip, attığı 10 gole sevindi.
“700 bin Euro’ya kıyıp Gekas’ı almadı…”
“Galatasaray” gitti, “Bruma” adındaki Afrika kökenli bir oğlanı “10 milyon Euro” bonservis ödeyip İstanbul’a getirdi.
“Olmamış bir futbolcuya olmuşlardan fazla para” ödeyen Galatasaray aynı oğlanı üç otuz paraya İspanya’ya kiraladı.
“Geleceğin yıldızı” diye takdim edilen “Bruma”yı bu hafta “Real Sociedad” formasıyla seyrettim.
Bruma’yı kakalayarak Real Sosiedad yöneticilerini kazıklayan bizimkileri kutlarım.
Bir gün Beşiktaşlı bir yöneticiye “Şu Gekas’ı niye almıyorsunuz?”diye sordum.
Aynı günlerde Adapazarı milliyetçisi “Şansal Büyüka”nın gazına gelerek “Mustafa Pektemek”i aldılar.
Lig TV, bir de slogan yaptı:
“Mustafa Pektemek gol demek…”
Nerde şimdi Pektemek?
“Batuhan”da bir gün Real Madrid formasını giyeceğini söyledi.
Eskişehir maçında “Gekas” usta işi goller atarken, “Batuhan” kafasına tesadüfen çarpıp kaleye giren topu “nereye gitti bu meret” diye aranıyordu.
……………………….
Gekas’ı böyle dile getirmiş Selahattin Duman…
Hoşumuza gitti… Dileriz nazar değmez…
Günün Sorusu
PKK’ya sormak gerekir…
Hem “Barış görüşmeleri yapıyoruz” deyip hem de şehirleri silah deposuna çevirmek, hangi ahlaka sığar?
Gerilim
İktidarı eleştiren Yarbay “Mehmet Alkan” ve ailesi için “Alevi” dediler…
İktidarın Alevi açılımı da bu işte!
Günün Sözü
Unutmayalım ki sanat, propaganda aracı olamaz.Çünkü sanat,gerçeği değişik biçimde yansıtır, ama gerçeği yansıtır…
John F. Kennedy
Özdeyiş
Hayatınızı seyretmeyi değil, onu yaşamasını öğrenin…
Hanri Benazus
Günün İncisi
Kendini bilme savaşı ile başlayan süreç, ne yazıktır ki hep kendini kanıtlama ısrarı ile sürer…
Sarışın güzelin zarları
Gazinoda iki görevli sıkıntıdan patlamış bir şekilde rulet masasında dikiliyorlardı…
Derken içeri güzel bir sarışın girdi ve masaya 10 bin dolar koydu…
Aynı anda seslendi:
“Baylar, umarım sizin için sorun olmaz ama, ben çıplakken kendimi daha şanslı hissederim…”
Daha sonra da soyundu…
Elindeki zara öpücük kondurdu:
“Haydi kemik, bana yeni kıyafetler lazım…”
Veee.. “Evet evet! Kazandım!..” diye sevinç çığlıkları atarak iki adama sarılıp öptü…
Kıyafetlerini topladı, masadaki bütün paraları aldı ve koşa koşa gitti…
İki görevlide bakakaldı!...
Biri “Vavvvv” dedi:
“Ne kadındı be! Peki kaç atmıştı?”
Öteki yanıt verdi:
“Bilmem ki…”
Mezarlık ziyareti
Yanyana iki mezara iki ziyaretçi gelir.
Birinin elinde çiçek, diğerinin elinde meyve…
Çiçekle gelen merak eder:
“Rahmetlinin o meyveleri yiyemeyeceğini biliyorsunuz, değil mi?”
Diğeri güldü:
“Seninki o gülleri koklayabilirse, benimki de meyveleri yer…”
PKK ne yapıyor?
Hepimiz görüyoruz ki, iktidarın bir amacı var…
“Bölge halkını HDP’ye oy verdiğine pişman etmek…”
Yeni seçimde HDP’nin baraj altında kalmasının da kime yarayacağını biliyoruz…
Yaptıklarınız Kürtlere yaramıyor. Peki bunları kimin için yapıyorsunuz?
Yolcu otobüsündeki yolcuları indirip otobüsü ateşe vermek nasıl bir öz savunmadır?
Kürtlerin yaşadığı şehirlerdeki köprüleri havaya uçurmak, yolları kapatmak, araçları yakmak, sivil, asker, polis demeden insanları öldürmek nasıl bir öz savunmadır?
Kısacası…
PKK’nın “kime çalıştığı?” Giderek büyüyen bir soru işareti…
Günün Şiiri
Doymak istiyorum Allah’ın denizine
Deniz rüzgarlarına, pırıl pırıl engine
Vapur, sandal ne varsa denizlerde giden
Tam yolla, çalakürek, pupayelken
Sürmek köpükler içinde motoru
Üstünde yola çıkmış bulutlar sürü sürü
Altında deniz balıkların ömrü
Yürü, yürü, yürü
Doymak istiyorum denizlerle yol almaya
Bir çınar gölgesinde rüyaya dalmaya
Görmeye, koklamaya, öpüp okşamaya
Ey üzerinde nefes aldığım dünya
Doymak istiyorum yaşamaya…
Ziya Osman Saba(Varlık-1951)
Günün Olayı
Bu seçim çok garip bir seçim.
Bu seçim demokrasinin sırat köprüsü. Herkesin adımlarına azami dikkat etmesi gereken bir köprü..
Özgür Mumcu
Günün Biberi
Kimsenin şüphesi olmasın ki..
Şehit Yüzbaşı “Ali Alkan”ın abisi Yarbay “Mehmet Alkan’ın sözleri suç değil, suç duyurusudur!
Akif Kökçe
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...