Seçimlerden sonra anımsadık "Cüneyt Zapsu", zamanın Başbakanı Tayyip bey için Amerikalı yetkililere ne demişti?
"Sakın süpürmeyin, kullanın!"
***
Daha bir yaşma basmadan arabasıyla gezdiriyorduk küçük torunu...
Bir parkta dinleniyoruz... "7O yaşlarında biri geldi ve çocuğa bakıp sevdikten sonra "Dikkat et!" dedi:
"Bunlar adamı maymun yapar, seni bile kullanırlar!.."
Gülüp geçmiştik...
Bir gün aynı parkta yine yaşlı biri sokuldu yanımıza:
"Sen gazeteci değil misin?"
-Evet...
"Aman iyi bak kendine, daha çok lazımsın bize!"
Geçerlerde de İzmit'ten eski bir emniyet müdürümüz hastalığımızı duyunca "Sağlığına iyi bak" diye uyardı:
"Daha çok lazımsın!"
Aynı günün akşamı, bu kez eski valilerimizden biri aradı...
"Geçmiş olsun" dileğinden sonra "Nasılsın?" diye sordu...
"Aman" dedi "Dikkat et!"
“Daha lazımsın bize!"
***
Hey gidi günler...
Bizi maymuna çeviren o bir yaşındaki torun bugün altı yaşında...
Ama hala keyfinde!...
Yemek yerken "çişim geldi" dedi annesine...
Hemen atıldık:
"Kalk ben götüreyim..."
"Olmaz" dedi ve annesini zorla kaldırıp yürüdü...
Tam kapıdan çıkarken seslendik:
"Anan yokken ne yapcan len?"
Anında yanıt:
"O zaman seni kullanırım!"
***
Ne dersiniz?
"Kullanılmak güzel bir şey galiba!"
Yeter ki..
"Tarihiniz geçmesin…”
“Süpürülmekten iyidir!”
Söyle ulan, sen nesin, kimsin?
Papazı uzak bir köye atadılar...
Gitti baktı, kimsenin kiliseye gelip gittiği yok... Her taraf pislik içinde...
Kolları sıvadı, kiliseyi boyadı, çanı parlattı, bayrak astı, insanları ibadete davet etti. Her şey yoluna girdi...
Tek sorun vardı:
"Karga..."
Bir karga gelip çana konup çişini yapıyor, bayrağa konup kirletiyor, haça konup berbat ediyor!..
Papaz, yarım gün canı çıkarcasına temizliyor, ertesi gün yine karga gözüküyor...
Çare aradı, bulamadı...
Gidip muhtara danıştı :
"Şu karga azizim, gelip her şeyi berbat ediyor. Ben temizliyorum, paklıyorum, tam yerime oturmuşken yine geliyor..."
Muhtar "Kolay" dedi:
"Oraya bir parça tuzla peynir sakla, hırsızdır. Yanına susuz rakı koy, bedava bulunca kaçırmaz. Göreceksin gelip ayağının ta dibine düşecektir..."
Papaz denileni yaptı...
Gözünü deliğe dayayarak beklemeye başladı...
Karga göründü...
Kendinden emin tuzlu peyniri buldu ve yedi, yiyince susadı, tasa döndü, tadının farkına varıncaya dek iki fırt aldı...
Kafayı buldu...
Sallandı ve papazın ayaklarının ta dibine düştü. Papaz kargayı alıp iki kanadından tutarak havaya kaldırdı, "Sen nesin?" dedi:
"İmanım var desen, hırsızlık yapmazsın, milliyetçiyim desen, bayrağa kıymazsın, Hıristiyan’ım desen çana etmezsin, Müslüman’ım desen rakı içmezsin, söyle ulan sen kimsin?"
Dünyaya dönüşün güzelliği
İki adam ölmüş, "öbür tarafa" gitmişler. Görevli melek, “yerleriniz tam olarak hazır değil. Dünyaya istediğiniz bir şekilde dönün. Ben sizi tekrar çağıracağım" diye teklif etmiş...
Birinci adam "Harika" demiş:
"Ben bir kuş olup insanları tepeden görmek istiyorum..."
Melek "tamam" demiş ve adam kaybolmuş...
İkinci adam, "Ben dünyaya dönüşte iyi bir iz bırakmak isterim" diye karşılık vermiş ve aynı anda o da kaybolmuş...
Aradan birkaç ay geçip kalacakları yerler tamamlanınca melek yardımcısını çağırıp "O iki adamı geri getirebilirsin " diye emir vermiş ve yol göstermiş:
"Kolay bulacaksınız. Birincisi Atatürk Orman Çiftliği'ndeki akbabaların kafesinde, diğeri Ağrı'da bir TIR’m sağ arka tarafında kar tipi lastik olarak dolanıyor..”
Güzel sarışın
Temel İstanbul'da bir gece kulübüne gider, yer, içer, eğlenir. Tam kalkarken yanına bir Rus kız oturur. Temel sorar:
"İngilizce bilir misiniz?"
"Biraz" der kız.
"Ne kadar?"
"100 dolar kadar..."
Kolsuz Yaşar'dan
Bedavaya gitme sen, bunun da ihalesi var.
"Ceketinin üstünde hala fiyat etiketi var..."
Günün İncisi
İnsanların "kader" dedikleri şey, genellikle kendi aptallıklarıdır...
Günün Sözü
Asılmakta olan insanın dahi, ip kopacaktır diye bir ümidi vardır...
Gerilim
Gökteki pırıl pırıl yıldızları seyret, ama yerdeki çamuru da unutma...
Hanri Benazus
Ercüment Ekrem Talu'dan
İkinci Dünya Savaşı'nın ilk günleriydi. "Baba Karpiç"in lokantasında çakıştırıyorlar... Dördüncü kadehten sonra coşan politikacı, "Şu Hitler'in bizim siyaset adamlarımızdan nesi fazla?" diye sordu.
Zamanın ünlü yazarlarından "Ercüment Ekrem Talu" rakısından bir yudum içip yanıt verdi:
"Sadece bir (H) sil"
Günün Şiiri
Uzaklarda
Seni uzaklarda duymak nedir bilir misin?
Her şeyde seni yaşamak boylu boyunca
Kuş kanadında, su sesinde, arı gücünde
Karanlığın ürkek sessizliğinden hırçın
Seni oldurmak nedir bilir misin düşlere
Ellerin yine bulur uzaklarda beni incecik
Bir tren gelir getirir düdüğünde sesini
Yine düşerim tekerleklerle yollara
Sancılı gölgeme dökülür yokluğun bilsen
Çınar kovuklarında, söğüt yaprağında
Bu böyle işte, mesai gibi bir şey
Yitirip yitirip bulmak, bulup yitirmek
Bir küllü yaşamın seyrinde bundan böyle
Bilir misin? Mutluluğumuzun gelini
Ölümle seni aramak nedir?
Mustafa Enhoş (Varlık-1963)
Çengelli İğne’den...
Halen tedavi gören Hürriyet gazetesi yazarı, vergi uzmanı ve bilim adamı "Şükrü Kızılof'a "geçmiş olsun" dileklerimizi iletiyoruz...
Ve de "Çengelli İğne" adlı kitabından bir parçayı aktarıyoruz:
-İki kızdan birinin babası fabrikatör, annesi de yüksek ücretli bürokrat.
Kız fabrikalardan ücret ve yüksek tutarda kâr alıyor... Bir de yetim aylığı var.
-İkinci kız işçi emeklisinin kızı, iş bulmuş çalışıyor, yetim aylığı alamıyor. Neden?
"Çünkü serveti sahibi kızın annesi emekli sandığından, diğer kızın annesi ise SSK'dan...
Günün Olayı
AKP koalisyon yapmak için muhalefetle görüşecekmiş!
Aylardır "Paralel, terörist, darbeci" dedikleri muhalefeti hangi yüzle kendilerine ortak alacaklar?
Günün Biberi
HDP'nin seçim barajını geçmesi başlı başına bir demokrasi zaferi oldu.
Barajı geçmesi için HDP'ye destek verenler, aynı zamanda 12 Eylül rejiminin sonunu ilan etti...
Nuray Mert
Özdeyiş
Cesur insan, yerine göre ölümü dahi haklayabilen insandır...
Cuk
Ajda Pekkan, "Erkek sinirlenince kadın alttan almalı" demiş.
İlahiyat Fakültesi'ne profesör olmanın zamanı gelmiş...
Balthör
Kıssa-dan
" Şöhret, Alzheimer’e yakalanmak gibi bir şey.
Siz kimseyi tanıyorsunuz ama herkes sizi tanıyor...
Tony Curtis