Tarafımız belli olsun

Nemrut, ona karşı gelen Hz. İbrahim peygamberin ateşte yakılması emrini vermiş. Meydanda odunlardan büyük bir yığın yapıp odunları tutuşmuşlar. O kadar büyük bir alevmiş ki bulutlara kadar yükselmiş. Bütün hayvanlar ateşten korkmuş kaçmış.  Nemrut, ne güçlü bir kral olduğunu herkes anlasın, görsün istemiş. Nemrut’un askerleri İbrahim Peygamber’i mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış.
Bu sırada göklere kadar varan ateşe doğru bir karınca ağzında küçücük bir damla su ile telaşla gidiyormuş.  Başka bir karınca onun bu telaşını görüp sormuş:
 – Acele ile nereye gidiyorsun?
Telaşla yetişmeye çalışan karınca, ağzındaki bir damla suyu ellerinin arasına alıp cevap vermiş:
– Haberin yok mu? Nemrut, İbrahim peygamberi ateşe atacakmış.  Meydana ateşin olduğu yere su götürüyorum.
Diğer karınca kahkahalarla gülerek demiş ki:
– Senin yanan büyük ateşten haberin yok mu? Ateşe hiç bakmadın mı? Ne kadar büyük, senin bir damla suyun ateşe ne yapabilir ki?
Bir damla su taşıyan karınca:
– Olsun, hiç olmazsa hangi taraftan olduğum anlaşılır.
 
Eskişehirspor taraftarının giremeyecekleri maç için basılan hatıra biletlerine gösterdiği ilgi için sevgili kardeşim Murat Diri yukarıdaki hikâyeyi örnek verdi.  “Belki Eskişehirspor’un maddi yangınını söndürmez ama en azından tarafımız belli olur” diyerek yaşanan süreci harika bir hikâyeyle özetledi.
Neresinden bakarsanız bakın açıklaması güç, kelime dağarcığının sığ kaldığı bir tutku Eskişehirspor. Bir fikrin kıvılcım misali herkesi bir araya getirdiği ve bu camianın parçası olduğu için duygulandığımız bir tutku üstelik.
Evet,  toplanacak rakam, elde edilecek gelir belki sembolik, küçük bir rakam olacak ama şehrin tarafını bir kez daha belli ederken, kimlerin tarafsız ya da karşı tarafı seçtiğini görmek içinde iyi bir fırsat.
Belki bu hamle ile uzun süredir sakin giden kombine satışları hareketlenir, belki şehrin maddi durumu iyi olan isimlerinin 3,5 kişi ile sınırlı kalmadığını görür ve gerek loca satışları gerek ise reklamlar da beklediğimiz hamleleri görür ve mutlu oluruz.
Bir kez daha fikir sahibi Hakan Üresin’e ve bu fikri çabucak hayata geçirmek için didinen Ekrem Birsen ile Ayhan Taşkınlar’a teşekkür ediyor, emeği geçen herkesi kutluyoruz.

Teşekkürler Ömer Duru
Eskişehir’de gazeteciliğin önemli isimlerinden biridir Ömer Duru. Yaklaşık 40 yıllık gazeteciliğine Anadolu Gazetesi’nde geçtiğimiz günlerde nokta koydu.  Milli Eğitim Müfettişliği yaptı. Emekli olduktan sonra ağırlığını Gazeteciliğe ve siyasete verdi. Hapse girdi, çıktı, ÇGD  Eskişehir’i kurdu ve yıllarca Başkanlık etti. Üstelik 3 dönem meclis üyeliği de yaptığı dolu dolu bir süreç geçirdi. İronileri yazım dili ve istihbaratı ile Eskişehir’de iz bırakan bir isim oldu Ömer Duru. Ben Ömer Duru yani Ömer Hocam ile 6 yıla yakın birlikte çalıştım. Tek bir gerginlik, husumet, ayrı düşünsek bile kırıcı bir günümüz olmadı. İş Disiplininden taviz verdiğini de görmedim, enerjisinin azaldığını da. Şimdi köşe yazılarına nokta koymuş olabilir ama eminim Eskişehir Basını için yazacağı kitabın hazırlıklarına başlamıştır bile. Kendisinden öğrendiklerimiz adına Ömer Hocam’a teşekkür ediyor ve 2. Bahar’ında yeni üretimleriyle keyifli dinlenceler diliyorum.