Süper Lig başlarken

Görüşler

Yıllar önce bir grup öğretim üyesi ABD’ye gidiyor…

Başlarında bir profesör, iki doçent ve iki asistan...

Üniversitede görevlerini bitirdikten sonra “Los Angales” caddelerinde geziye çıkıyorlar...

Ama hepsinde bir yorgunluğun ötesinde, bıkkınlık, isteksizlik gören profesör, "Gelin sizi bir yere götüreyim" deyip stadyuma yöneliyor...

Biletlerini alıp giriyorlar içeri...

Belki ilk kez gördükleri Amerikan Futbolu oynanıyor sahada...

Derken profesör başlıyor:

"Koş ulan, akşamdan mı kaldın! Anasını sattığımın oğlu koşsana!.."

Diğer üyeler bunu duyunca onlar da başlıyor:

"Vur, kır, öttür geçmişine yandıklarımın!"

Aradan 20 dakika geçiyor ve heyet başındaki prof. "Hadi yeter, çıkalım artık" diyor...

Stad dışında doçentin biri atılıyor:

"Çok iyi oldu be hocam... Vallahi öyle bir rahatladım ki!.."

…………

ABD’deki bu  olayı yine bir doçent arkadaşımız yorumlamıştı:

"Maçlar, bir anlamda da deşarj yeridir. Bağırıp, çağıramadıktan sonra ne işin var sahada?"

…………

Süper Lig bugün başlıyor...

6222 sayılı sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanun hükümleri en ağır şekilde uygulanacak...

Alkollü ve yasaklı madde kullanan taraftar stadyuma alınmayacak. Olay çıkaranlar ağır ceza alacak... “Peki, ya deşarj olmak isteyenler?”

Kendini tutamayıp küfür eden, bağırıp çağıranlar ne olacak?

"Şimdilik belirsiz!..

…………

Pazar günü Bursaspor ile evimizde, sonrasında Fener’le deplasmanda ve Cimbom’la da Eskişehir’de karşılaşacağız…

“Nasıl kafa yorulmaz ki bu fikstüre!”

Çaresiz, katlanacağız…

Biliyorsunuz… Parolamız “Önce Güven…”

Yönetime ve Ertuğrul Sağlam’ın bşındaki teknik heyete güveniyoruz… Futbolcularımıza da öyle…

“Haydi ES ES, bastır!”

“Demek yasak değildir herhalde!...”

Lületaşı Eskişehir'in onurudur

"Eskişehir Taşı" olarak adlandırılacak kadar Eskişehir ile özdeşleşmiş olan lületaşı şüphesiz kentimizin en önemli doğal kaynaklarından biridir. Lületaşının sadece ekonomimize değil, Eskişehir'in tanıtımına da büyük katkıları olduğu gerçektir.

Lületaşı festivalleri, lületaşı el sanatları yarışmaları ve sergilerinde yer alan eserler müzelerde tanıtılıyor...

Bunlardan biri de Kurşunlu Külliye'sindeki "Lületaşı Müzesi..."

Odunpazarı Belediyesi tarafından açılan müzede 60 sanatçıya ait 400 dolayında eser bulunuyor...

Ancak tabelasındaki gibi "Dünyanın İlk ve tek Lületaşı Müzesi " değil...

Lületaşından yapılmış eserlerin sergilendiği müzeler Avusturya'da 2, İngiltere'de 5, Fransa'da 4, Japonya ve Almanya'da 2, Amerika'da 6 , İsviçre ve Hollanda'da 1'er olmak üzere oldukça yoğundur...

Bu tabela, en azından buralardan gelecek yabancılar için "düşündürücü" olabilir...

Lületaşı Eskişehir'in gerçekten bir onurudur...

“Ama böyle yanıltıcı duyurularla değil!..”

Temel ve özel mantığı

Temel , turiste yönelik bir Türk yemekleri lokantası açmış. Yemeklerin yanında İngilizce karşılıkları olan mönü listesini bastırmış.

"Mantı" nın karşısına da "Logi" yazdırmış.

Arkadaşları, "İngilizce'de böyle bir sözcük yok" diye uyarmışlar.

Temel de, "Onlarda mantı yok ki karşılığı olsun" demiş:

"Logic, İngilizce’de mantık demektir. Son harfini atıyorsun, oluyor sana mantı!.."

Palavracı gazeteciler

Küçük bir çocuk gazeteciye sormuş:

"Abi günde kaç saat çalıyorsunuz?"

"Bizim meslekte saat yoktur" demiş meslektaşımız:

"Yani 24 saat görev yaparız..."

Çocuk da, "Boşuna dememişler gazeteciler palavracıdır diye" yanıtlamış:

"Ne zaman uyuyorsunuz be abi!"

Günün Olayı

Ali İsmail Korkmaz’ın "katillerin bulunması için asılan afişlerin" sürekli olarak yırtılması cinayetin "örgüt işi" olduğunun en büyük kanıtıdır...

Akif Kökçe

Günün Biberi

30 Ağustos Zafer Bayramı'na, dolayısıyla Cumhurbaşkanımız ile Başbakanımızın hastalanmalarına

15 gün kaldı. Kendilerine şimdiden acil şifalar dileriz.

Facebook'tan

Günün Sorunu

Pilotları kaçıran İslamcı terör örgütüyle pazarlık yapılmayacakmış.

Oysa terörle pazarlık AKP'nin uzmanlık alanı değil mi?

A.      Kökçe

Günün İncisi

Yiğit harpte, dost dertte, olgun adam hiddette belli olur.

Arap Atasözü

 Aziz Nesin’den çay simit parası

Dünyaca ünlü mizah yazarımız bir gün Bursa’da beş parasız kalmış... Karnını doyurabilmek için

düşünüp taşınmış ve sonunda bileğine güvenerek bir kahveye girmiş. Amacı simit ve çayına tavla

oynayıp açlığını gidermek...

Kendine göre de bir ördek bulduğunu sanıp oturmuş adamın karşısına...

Ama sonuç hiç de düşündüğü gibi olmamış…

İki mars, bir tersle bitirmiş ördek!

Nesin de, simit ve çay paralarını nasıl ödeyeceğini düşünmeye başlamış. Tam o anda günlerden cuma olduğu için bayrak töreni ile birlikte İstiklal Marşı çalmaya başlamış...

Kahvede herkes ayakta...

“Aziz Nesin pırrrr!..”

Günün Şiiri

Sizin olsun

Küçük görürdünüz insanları bile

Bu şehir sizin için şehir değildi

Bu bahar, bu hayat da öyle

Sanırdınız kanatlanacak günleriniz

Saadet inecek rüya rüya

Geç ayılttı sizi

Şu taşı toprağı diş bileyen dünya

Ben kaskatı gördüm

Çevremde buldum ne buldumsa

Daha beter şeyler düşündüm hep

Daha beter

Karımı süsledi, çocuklarımı büyüttü

Alnımdaki ter

Masalları sizin olsun hayatın

Bana gerçekleri yeter...

Oğuz Kazım Atok (Varlık-1955)

Özdeyiş

Dünyaya gelmek değil, “insan" gibi yaşamak önemlidir...

Hanri Benazus

Cuk

Şeyimin şey ettiğimin şeyinin, asla seksle ilgisi olamaz ve tartışılamaz!

Balthör

Kıssa-dan

Egemenlik, kayıtsız şartsız "Egemen medya"nındır.

Erdinç Utku