Sülün Osman'lar...

Önder Baloğlu

7 Ocak 2015 21:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Eskiden cinayetlerin bile namusu vardı...
Hatta uyanıklığın!
"Bir Sülün Osman unutulur mu?"
Haydarpaşa’daki saat kulesine bakan adama "Atla bakalım 10 kağıt” demişti...
Neden?
"Baktın ya!”
Biliyor musunuz?
"Bozüyüklü'dür Sülün Osman..."
……..
"Uyanıklık", insana   özgü ayrı bir olgu... Yüce Divan yolu bile tıkalı olanl…
“Şimdiki yolsuzluk, hırsızlık, soygunculuktan çok farklı...”
Yıllar önce Şehir Kulübü’de bir doktor abimiz anlatmıştı...
Diş çektirmek için hastası gelmiş, o da tarifeyi söylemiş:
"Morfinli çekersem 5 lira, morfinsiz 2 lira..."
"Tamam" demiş hasta, "Vur morfini..."
Sonra da dışarı çıkıp biraz dolaştıktan sonra aynı kattaki bir başka dişçiye girmiş:
"Çok ağrıyor abi, morfin istemez çek şunu hemen..."
……….
Geçenlerde göz doktorlarından birine, elinde teneke ile girmiş   vatandaş…
"Abi babamı iyileştirdin ya" diye başlamış:
"Sana bir teneke tereyağ getirdim. Piyasada 500 lira ama sen 150 versen yeter..."
Doktor almış tenekeyi...
Üzerinde bir kiloyu geçmeyen tereyağ, altında patates dolu tenekeymiş satılanlar...
…….
Yine bir diş doktoruna da başka bir uyanık gelmiş :
"Annemin dişlerini öyle bir yapmışsın ki, hani taş yese kıracak..."
Doktorun çayını içtikten sonra da devam etmiş: "Sorma be abi, çocuk aldırmaya geldik ama, 2 bin lira yetmedi işte..."
Doktor "Geç kaldın kardeşim" demiş:
"Daha patatesleri tereyağdan ayıramadık ki, kuşla dişe sıra gelsin!"

Bitirdiler bu güzelim sanatı da.
"Nerde artık Sülün Osman’lar!.."

2011'ten ne bekliyorsunuz?
Bu soruya herkesin bir yanıtı vardır ama, "Erdal Atabek' hocanın bir başka...
Diyor ki:
-Her insanın yapılan her haksızlıktan, adaletsizlikten, eşitsizlikten kendisini sorumlu
tutmasını bekliyorum.
Yüzyıllar öncesinde "Sokrates"in sesine kulak vermelerini istiyorum:
"Sorgulanmayan hayat, hayat değildir..."

Yargı ve savunma
Fransa'da 1800'lerde ünlü avukat "Berryer" fakirlik içinde ölürken genç meslektaşları "Üstat" demişler:
"Ayaklarınızın altına altın torbalar koymuşlardı, neden almadınız?"
Berryer gülmüş:
"Almak için eğilmek lazımdı..."
Her ülkede avukatın her türlüsü vardır. Elbet Türkiye'de de...
Fransa'da ikinci Dünya Savaşı sonrası Nazi işbirlikçisi  "Pierre Laval" mahkemeye çıkarıldığında, "De Gaulle" avukatlara davayı üstlenmelerini özellikle rica etmiş:
"Laval, savunma yapmadan mahkum olmamalı, böylesi bir lekeyi Fransa adalet tarihine sürmeyelim..."'

Günün Şiiri
Düğünsüz
Yayla kızı süt gibi ak, incecik
Ilık esmer ormanlar kadar
Ama derin, karanlık bir gecede
Bir beyaz iplik
En çocuklu dilekleri memede gitti
Bir Mehmet'ten bir Mehmet'e gitti
On   üçünde   elme sattı korkarak
Tükendi haram yemişler olmadan
Ellerine kına koydular
On parmağı al al ağladı
Babası var dedi, anası var
Bir düş ki, ne anası var ne babası
Babası sattı, anası sattı bir de
Mavi yıldızlar altında yaylalar
Bir öküz bedeline...
Kemalettin Koç (Varlık-1966)

Günün Olayı
Suriye'de ortalık iyice karıştığı günlerde kafamız karışmıştı!
Oysa işe "Noluyo burada?" diye başlamıştık...
Şimdi ise, "Burda noluyo ya?" diye mırıldanıyoruz sanki!
Balthör

Günün Biberi
Tayyip Bey, 19 Ocak’ta "başkanlığını" fiilen ilan etmeye hazırlanıyor.
Ahmet Davutoğlu da, Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği ile idare eder artık...
Işık Kansu
 
Arkadaşın çok ahlâksızmış!
"Sevaptır" diye kız ve erkek arkadaşlarımdan ikisinin arasını yaptım.
Bir gün geçti kız telefonla aradı:
"Ne kadar ahlâksız arkadaşın varmış, benimle neden tanıştırdın?" diye azarlayarak devam etti:
"Daha o gece bana aşkta güçlü müsün? diye soruyor terbiyesiz. Yapıştırdım tokadı..."
Şaşırdım ve hemen erkek arkadaşımı aradım. Daha söze başlarken,
"Kardeşim kadınların yaşı sorulmaz derlerdi de inanmazdım" dedi:
"Seninkine 83'lü müsün? dedim, birden delirdi manyak!"

Ne isterler?
Kitapevinde bir magazinin kapağında iri puntolarla "20 milyon genç Türk kızı en çok neyi arzu ediyor?" yazıyordu. Hemen raftan alınca karım sinirlenerek "Ne yapıyorsun?" diye bağırdı.
"Hiiiç" dedim:
"Adımı doğru yazmışlar mı diye bakıyorum da!"
 
Gözler Şeker Fabrikası’nda mı?
-Biz Şeker işçileri, Türkiye’nin şekerde dünyanın sayılı üreticilerinden biri olmasını istiyoruz.
-Türkiye'nin şeker sektöründe dünyanın yıldız ülkesi olması mümkün iken şeker sanayinin özelleştirilmesine yönelik çalışmalar ısrarla devam ediyor.
-Özelleştirmenin gerçekleşmesi durumunda şeker fabrikalarının tamamına yakını kapanacak. Pancar üreticileri tarımdan dışlanacak, sektör çalışanları işsiz kalacak. Türkiye şekerde dışa bağımlı bir ülke konumuna gelecek...
…….
Yukarıdaki satırlar, dört yıl önce "Türkiye Şeker Sanayi İşçileri Sendikası"nın gazetelere verdiği tam sayfa ilanların giriş bölümüydü...
Yazdıkları açık mektupta özelleştirilmenin durdurulmasını istiyorlardı...
Durdu mu?
Hayır, daha da hızlandı…
"Sıra Eskişehir'e geliyor gibi!"
Buradaki şeker fabrikasının yok olmasından sonra neler olabileceğini anlatmaya gerek yok!
Hele hele, o şekerin çok değerli arazilerini düşündükçe, geriye bir cümle kalıyor :
"Yazık olacak Eskişehir'e..."

Kıssa-dan
Bir hayat ağacına sarılın, çevrenizde mutlaka vardır...
Sizi "köle yapmak isteyenlere karşı dik durun", direnin...
Hikmet Çetinkaya
Gerilim
İpin ucunu öyle kaçırdılar ki...
Artık okullarda çocukların geleceğini çalıyorlar...
Şükran Soner

Kolsuz Yaşar’dan
Sen beni yüreksiz mi sandın?
İşte yeni yıl geldi...
"Ben sonu tek rakamla biten yıllardan şimdiye kadar hiç korkmadım abii.."

Cuk
Mantık sizi A'dan B'ye götürür. Hayal gücü ise her yere...
Einstein

Günün İncisi
Öğretmek, iki kere öğrenmek demektir...
Künfüçyüs

Günün Sözü
Yoksulların zenginlere karşı verdiği savaşa terörizm, zenginlerin yoksullara uyguladığı terörizme de savaş denir...
Peter Ustinov

Özdeyiş
Gözlerinizi kapatmış olmanız, gerçeği yok etmez...
Hanri Benazus

Günün Balı
Güvensizliğin kaynağında, sevgi noksanlığı yatar...
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi