Gündemi değiştirelim. Üç günden beri ‘Kurşunlu Külliyesi’ Eskişehir gündeminde..
Top artık Vakıflar Genel Müdürlüğünde.
Bir şekilde orta yol bulunur. Yaşanan gerilim bu şekilde tatlıya bağlanmış olur.
*-*-*-*
3 YIL GEÇTİ BİR KIPIRDAMA YOK
Gelelim asıl konumuza. Kültür ve Turizm Bakanlığı Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerinin Kızılinler Projelerini onamasının üzerinden 3 yıl geçti.
Projelerin onanmasının ardından Eskişehirliler olarak “Kızılinler Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ihaleye açılacak. Yatırımcı gelecek yatırımını yapacak ve Eskişehir’in sıcak suyu da boşa akmaktan kurtarılmış olacak” diye sevinmiştik.
Sevincimiz kursağımızda kaldı.
Projelerin onanmasının üzerinden geçen üç yılda bir karınca boyu kadar bile gelişme olmadı.
Neden bekleniyor?
Birilerimi engel mi oluyor?
Birileri oyalıyor mu? Veya unutturmaya mı çalışıyor?
BİZ HALA TAHARET
İÇİN KULLANIYORUZ
Afyon ve Kütahya yıllar önce gözünü açmış, sıcak sularını değerlendirerek şehrin gelişmesi, kalkınması açısından önemli bir adım atmışken, biz ise şehrin göbeğinde çıkan sıcak suyu taharet yapmakta kullanıyoruz.
Merkeze 11 km uzaklıktaki Kızılinler Köyü’nde 2005 yılında başlayan sondaj çalışmaları sonrası 38 ile 52 derece sıcaklık arasında termal kaynakların bulunmasından sonra somut adımlar atıldı.
Tepebaşı Belediyesi buraya yapılması düşünülen ve Avrupa standartlarına sahip merkezin yapılması için önemli bir projeye imza attı.
Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, projeyi tanıtım toplantısında,“Bu proje kentimizi uçurur. Ama Kültür Bakanlığı ile ortak akılla gidilmeli. Siyasi malzeme yapılırsa bu olmaz. Eskişehir ve ülkemiz için çok önemli bir proje sahip çıkalım” demişti.
Odunpazarı Belediyesi’de kendi sınırları içerisinde kalan alanlar için başlattığı projeyi tamamladı. Bakanlık bu projeleri onadı. Üzerinden yaklaşık üç yıl geçti. Ama bir gelişme yok.
1 Kasım 2015 seçimlerinde AK Parti yine tek başına iktidar oldu. Eskişehir’den yine üç milletvekili çıkardı. Su akıyor Eskişehirliler bakıyor. Şimdi artık top Milli Eğitim Bakanımız Nabi Avcı ile AK Parti Milletvekilleri Harun Karacan ve Emine Nur Günayda.
AK PARTİ VE CHP’Lİ VEKİLLER
BİRLİKTE HARAKET ETMELİLER
İki milletvekili de bakan kadar olmasa da güç sahibi. Onlar bu projelerin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hayata geçirilmesi için ağırlıklarını koymalılar.
Hatta CHP’li milletvekilleri de bu konuda AK Partili milletvekilleriyle güç birliği yapmalılar. Kültür Bakanlığına mı gidilecek. Yoksa konu Başbakan Ahmet Davutoğlu’na mı iletilecek. Ne yapılacaksa birlikte hareket edilecek olunur ise sorunun çözüleceğine inanıyorum.
Eskişehirliler olarak daha fazla zaman kaybetmeye tahammülümüz yok.
Artık Afyon, Kütahya ve hatta Bursa gibi bizde ‘uçmak’ istiyoruz.
Komşularımız ‘sıcak sudan para basarken’ biz hala bakmaya ve taharet yapmaya devam etmeyelim.
*-********
MHP’liler “Akşener” diyor…
1 Kasım seçimlerinde ağır bir mağlubiyet alarak 80 olan milletvekili sayısı 40’a düştü. Bu sonuçtan hoşnut olmayan MHP’liler Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye “Olağanüstü Kurultay” için çağrı yapması isteğinde bulundular.
Bahçeli, olağan üstü kurultay çağrılarına tepki göstererek,”Kurultay normal zamanında yani 2018 yılında yapılacak” diyerek olağan üstü kurultaya sıcak bakmadığını söyledi.
MHP’liler Genel Başkan Bahçeli’nin partinin başında kalması halinde 2018’de yapılacak seçimlerde MHP’nin barajın altında kalmasından endişe ediyorlar.
Tıpkı 1 Kasım seçimleri öncesinde olduğu gibi dün de bir grup MHP’li dost beni sohbete davet ettiler.
Verdikleri adreste buluştuk. Yaklaşık 30 kişi idiler. İçlerinde tanıdıklarım da tanımadıklarım da vardı.
Önce 1 Kasım seçimlerinde neden 40 milletvekili kaybettiklerinin gerekçelerini anlattılar.
Sonrasında da neden Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin partinin başından ayrılmasını istediklerini.
Anlatılanları yazmaya kalksam bir gazete sayfası yetmez.
Ancak gerekçelerinde haklılar.
1 Kasım seçimleri öncesi Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye gitmiş bir gurup MHP’li.
Bahçeli kendilerini kabul etmiş. Makam odasında ağırlamış.
“Bu ziyaretinizin altında ben başka şeyler yattığını düşünüyorum. Çıkarın bakalım ağzınızdaki baklayı” demiş.
“Efendim biz Eskişehir Milletvekili adaylarının şu şu isimlerden oluşmasını talep ediyoruz. Bizim teklifimiz kabul buyurursanız Eskişehir’den iki milletvekili çıkarma ihtimalimiz var. Eğer Ruhsar Hanım’ı tekrar listeye yazar iseniz işimiz çok zora girer. Bir milletvekili bile çıkaramama tehlikesi var” diyerek taleplerinin dikkate alınmasını istemişler.
Bahçeli ise şu cevabı vermiş:
“Ruhsar Hanım benim en yakın çalışma arkadaşım. Kendisinin listede olması gerekiyor. Hem de liste başı” demiş.
MHP’liler daha fazla ısrar edememişler.
Çünkü Bahçeli, Ruhsar Demirel’i liste başı yapacağının mesajını vermiş.
Seçim sonunda Bahçeli’yi ziyarete gidenler haklı çıktılar.
Şimdi ise kurultay delegeleri kendilerini dinlemeyen Devlet Bahçeli’nin artık Genel Başkanlık koltuğundan kalkmasını istiyorlar.
Genel Başkanlığa şimdilik üç isim talip.
Eski DYP’li ve İç İşleri eski Bakanı Meral Akşener olmak üzere Sinan Oğan, Koray Aydın olağan üstü kurultay için kurultay delegelerinden imza topladılar.
Şimdi imzaları birleştirerek ve olağanüstü kurultay için yeterli imza var diyorlar.
İmzaları Genel Merkez’e verecekler.
Ancak şu anda Devlet Bahçeli’nin kalp kapakçık ameliyatı olması nedeniyle beklettiklerini öğrendim.
Tekrar MHP’li dostlar ile yaptığım görüşmeye dönecek olursam.
Eskişehirli Büyük Kurultay delegelerinden bazıları Genel Başkan adayı Meral Akşener’e destek vereceklerini söylediler.
“MHP’yi iktidara taşıyacak tek isim Meral Akşener. İç İşleri Bakanlığı döneminde başarılı operasyonlara imza attı. Adından çok sık söz ettirdi. MHP’nin tekrar ayağa kalkması için Meral Akşener gibi bir isme ihtiyacımız var. Çevre illerdeki kurultay delegesi olan arkadaşlarımızla da bire bir görüşüyoruz. Meral Hanım genel başkanlığa çok yakışır. Daha sonra da Başbakanlık koltuğuna oturtacağız kendisini” dediler.
MHP’nin kurultay delegeleri “Genel Başkan değişmeli” düşüncelerinde yerden göğe kadar haklılar.
1 Kasım seçimlerinde kadar girdiği tüm seçimlerde MHP’lilerin istediği veya beklediği sonuçlar alınamadı.
Keşke olağan üstü kurultaya gerek kalmadan Sayın Bahçeli, 1 Kasım seçimleri sonuçları açıklandığında “ben artık yok um” demeliydi.