Spora ve sporcuya önem veriliyormuş filan…

Diyoruz ki…

Türk futbolunun geleceği alt yapıda!

*

Ancak gelin görün ki, bu düşüncemiz, laftan öteye gitmiyor.

*

Şöyle ki…

*

Önceki gün, U12 Eskişehir Amatör Futbol Ligi, 24 takımla başladı.

İlk karşılaşmalar, Eskişehir İl Gençlik Spor Müdürlüğüne bağlı Muttalip Spor Tesislerinde gerçekleştirildi.

Peki, tesislerin durumu neydi?

Tam manasıyla fecaat!

*

Vaziyeti, şöyle sıralamak istiyorum…

• Kale direkleri, maç başlamadan 15 dakika önce getirilebildi.

• Bakımsız olan kale direklerinin fileleri yırtık olduğu için, apar topar iplerle çözüm bulunmaya çalışıldı.

• Yine kale direklerinin, devrilme tehlikesi vardı.

• Sahada, korner direkleri yoktu. Direklerin olması gereken yerlere forma ve benzeri şeyler koyularak çözüm bulundu.

• Öyle ki Eskişehirspor’un U12 takımının futbolcusu korner kullanacakken, korner direğinin yerine konulmuş formayı kenara çekti. Ancak hakem, bunu kabul etmedi. Gerginlik yaşandı. Polis araya girdi. Antrenör Muhsin Çakallı da olay yerinde belirdi ve garip bir durum baş gösterdi. Neyse…

• Saha, saha değildi. Deyim yerindeyse, karpuz tarlasıydı! Hiç çim olmayan yerler de vardı, o yerler kumla doldurulmuştu.

• Sahayı çevreleyen tel örgüler desen evlere şenlikti. Yarısı yırtık, yarısı dokunsan elinde kalacak durumdaydı.

• Tuvaletleri hiç anlatmıyorum bile!

*

Bütün bunlara ek olarak…

Maçın oynandığı esnada bir futbolcu sakatlandı, ancak gelin görün ki o futbolcuyla ilgilenecek sağlıkçı yoktu!

*

Yani, tüm bu anlattıklarım karşısında ne denebilir ki?

Yazık, gerçekten çok yazık…

 Neredesin Nebi Hatipoğlu?

Eskişehirspor karışık. Ne olduğu belli değil. Her kafadan bir ses çıkıyor. Yönetim bölünmüş, herkes birbirini hedef alan açıklamalar yapıyor. Osman Taş, bir taraftan yöneticileri ve teknik direktör Fuat Çapa’yı, diğer taraftan gazetecileri suçluyor. Tabii ki bu arbede hali, oyuncularımıza da sirayet ediyor. Oyuncular da kendi içerisinde bölünmüş durumda. Zaten eksi 6 puan yemişiz, yeni eksi altılar kapıda. Transfer tahtasını açamamışız. Kulüp lisansını da alamayacağız gibi görünüyor. Futbolcuların parasını ödeyemiyoruz. İlk üç maçımızda 8 puan kaybettik. Tüm bunların sonucunda yönetim, olağanüstü kongre kararı aldı. Osman Taş, “bırakmıyorum” diyerek rest çekti. Yani Eskişehirspor, tarihinde, böylesine perişan bir durumla karşı karşıya hiç kalmadı. Kulübün kurumsal itibarı, bu denli zedelenmedi. Artık yeter! Tepeden tırnağa; Osman Taş da, yönetim de, Fuat Çapa da istifa etmeli. Bir an önce yeni isimlerle irtibata geçilmeli. Adnan Sevim grubu kulübe talip, bu durum sevindirici. Ancak benim bir önerim var. Eski başkanlardan Nebi Hatipoğlu üzerinde bir düşünülmeli ve ikna edilmeli. Çünkü Hatipoğlu, şehrin ileri gelenlerini kulübümüz için birleştirebilecek güce sahip. Halil Ünal’ı da bir kenara atmayalım tabii ki…

Garajdan bozma işletmeler!

Dikkat ettiniz mi? Odunpazarı ve Tepebaşı ilçelerinin bazı bölgelerinde enteresan bir iş oluyor. Şöyle ki… Apartmanların garajları ortadan kaldırılıyor, ufak bir tadilat yapılıyor ve işletmeye dönüştürülüyor. E, bu nasıl oluyor? Apartmanda oturanların otopark hakkı nereye gidiyor? Dahası, apartmanlarda garaj zorunluluğu mevcutken, halihazırda var olan garajlar neye dayanılarak ticarethaneye dönüştürülüyor? Aklıma önce imar affı geldi! Daha sonra biraz sorup soruşturdum, evet, bunun temel sebebi imar affıymış! Belediyeler, garajdan bozma iş yerlerine ruhsat vermemek için direniyormuş, ancak son kertede yapacakları pek bir şey kalmıyormuş. Pekiiiii… Şimdi hissedilmese de, birkaç yıl sonra ne olacak? İnsanlar, aracını koyacak tek bir kaldırım bile bulamayacak! Ortalık keşmekeş bir hal alacak. Her taraf apartman altı cafelerle dolduğu için, ahali rahatsız olacak, şikayetler havalarda uçacak. Vesaire, vesaire… Bunun üzerine ne denebilir ki? Hükümetimizi tebrik ediyorum!

Hasan Atak çok dertli

Türk İş’e Bağlı Harb İş Sendikasının Şube Başkanı, bildiğiniz gibi Hasan Atak. Atak, en son, Türk İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın hükümetle yaptığı ‘işçi zammı’ görüşmesi sürecinde yaşananlara karşı gösterdiği sert çıkışla Türkiye gündemine gelmişti. Aslına bakılırsa, Türk İş’e bağlı sendikalar arasında, Ergün Atalay’ın tavrına tepki gösteren tek sendika lideri denebilir. Geçenlerde karşılaştık, ayaküstü biraz sohbet ettik. Başkan Atak dertli, çok dertli! Bir sordum, bin ah işittim diyebilirim. Dedi ki: “Sen dünyanın en büyük havacılık projelerinden biri olan F-35’i yapmaya aday ol. Yıllardır Hava Kuvvetleri envanterindeki tüm uçaklar; F-4’ler ve F-16’lar Eskişehir’de onarılıyor olsun. Ancak sen bir bakan olarak çık ve de ki, 3 yangın uçağını tamir edemiyoruz. Vallahi dünya kamuoyu güler buna!” Anladığınız üzere bu ifadeleri, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin “THK’nın yangın söndürme araçları bozuktu” şeklindeki açıklamasına karşı kullandı, Başkan Atak. Altına imzamı atıyorum, imzamı! Bu vesileyle Sayın Bakana da, Hasan Atak’ın selamını gönderiyorum!

Tanrı, ‘Türkçe’dir!

Tanrı mı, yoksa Allah mı? Ne önemi var? Kim nasıl seslenmek istiyorsa, öyle seslenir. Ancak ne yapıyorlar? “Tanrı diyemezsin, Allah (Arapça) diyeceksin; Tanrı diyemezsin, Mevla (Farsça) diyeceksin; Tanrı diyemezsin, Rab (İbranice) diyeceksin” şeklinde sistemli bir biçimde insanlara baskı yapıyorlar! Peki, bunu niye yapıyorlar? Orta Doğu’daki ve Arabistan’daki karanlığı, Anadolu coğrafyasına aşılamak için! Başka? Tabii ki dilimizi dönüştürmek için! Şu hastalıklı mantığa bakar mısınız? Tanrı kötü, Allah iyi! Hadi oradan! Öyle şey olur mu? Dediğim gibi, yaratana, kim nasıl seslenmek istiyorsa öyle seslenir. Mesela ne diyordu merhum Alparslan Türkeş? Şunu: “Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslümanız.” Birisi hakkın rahmetine kavuştuğunda ise şunu söylüyordu: “Tanrı dağına uçtu.” Son söz: Bu milletin ayarlarını bozmaya çalışmaktan vazgeçin!

Ali Acar’ı bekliyoruz

AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Ali Acar, geçtiğimiz ay içerisinde önemli açıklamalar yapmış ve “Odunpazarı Belediyesi’nin yaptığı işlere ilişkin değerlendirme yapıyor ve rapor hazırlıyoruz. Eylül ayı içerisinde, hazırladığımız bu raporu kamuoyuyla paylaşacağız” şeklinde konuşmuştu. Eylül ayının ilk haftası neredeyse bitti! Acar ve ekibinin, Odunpazarı Belediyesinin çalışmalarıyla ilgili görüşlerini sabırsızlıkla bekliyoruz. Belki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eskişehir ziyareti sonrasında açıklama yapılır; zira kamuoyu, çok bekletilmemelidir.