Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği…
Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti
Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller…
Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler…
Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı…
Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor…
Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme …
Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar…
Eskişehir’de ilçe yollarına dev yatırım: 124 milyo…
Akaryakıt istasyonu yanında yangın paniği!
Eskişehir'in gözde ilçesinde yatırımcılara yeni fı…
Eskişehir’de kamu yatırımlarına 6,5 milyar TL öden…
Eskişehir’de uyuşturucu operasyonları hız kazanıyo…
Trendyol 1. Lig 2024-2025 sezonu fikstürü ve puan …
Trendyol Süper Lig 2024-2025 sezonu 13. hafta maçl…
Bölgesel Amatör Lig 6. Grup 8. Hafta Puan Durumu v…
Soru Ahmet Başkan'a...
Önder Baloğlu yazdı
9 Şubat 2015
23:47
A
a
Kendisiyle ilgili yazılarımızda hep gelecek “yerel seçimler”den söz ediyoruz ama…
“Ataç böyle düşünüyor galiba!”
Son olarak ES TV’ye konuk olan ve Milletvekili olup olmayacağı konusundaki sorulara yanıt verdi…
“Öyle bir görev verilirse onun da alâsını yaparım” diyordu…
Anlamı açık değil mi?
"İstemem, yan cebime koyun!"
***
İyi tanırız Başkan Ataç'ı...
CHP’ye verdiği hizmetler unutulur mu?
DSP'den de yol aldı ve döndü geldi kürkçü dükkanına...
Daha bir işi kendisine götürmedik...
İşi olanların çoğu bunu bildikleri halde yine sorarlar:
"Ahmet Başkan'la aran iyi değil mi?"
Hani "Büyükerşen" kendisini sevenleri üç gruba ayırır ya, acaba "Ataç"ı sevenler de üçe ayrılır mı?
Biz ayırdık:
Birincisi,"Pişmiş toprakçılar..."
İkincisi, "Hayranlık duyan ucubeleri.."
Üçüncüsü, "Yerli yabancı şairler..."
Başkan'ın bir sözünden anmamama esinlenip sıraladık bunları... Ne demişti?
"Her şeyin ilkini yaptık..."
Yalan mı?
"Var mı Pişmiş Toprağın başka ilki? Hatta ikincisi?"
"Var mı bu kadar yerli yabancı şairin her yıl toplandığı bir başka şehir?"
Ucubecilere gelince... "
Hayranları bilirler!.."
***
Tepebaşı’nı çamurdan kurlardı... Sosyal, kültürel, yol-su, sportif belediyeciliğin öncülüğünü yapıyor.. Sağlık alanında da yaptıklarını saymaya gerek yok. Şimdi sormak gerekiyor kendisine...
Milletvekili olursa...
"Bunların alâsını nasıl yapacak?"
Günün balı
Önemsiz meselelerle uğraşmak zaman kaybıdır. Hiçbir kartal sinek yakalamaya çalışmaz.
Kısssa-dan
Başkanlık sistemi dayatması, Türkiye'de anayasal bir sistem oluşturma gayesine yönelik olmayıp, anayasayı sistemsizliğe uydurma çabasıdır...
Ali Sirmen
Gerilim
Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı’nın başbakanla yetki çatışmalarına neden olacağını önceden kestirmek için müthiş öngörü sahibi olmaya gerek yoktu.
RTE'nin kişiliğini bilmek yeterliydi...
Cüneyt Arcayürek
Cuk
Gördünüz, paranı bankaya yatırınca tehlikeye giriyor. Kutuya koyanın parasını devlet bekliyor.
Kutu sağlam...
Bekir Coşkun
Günün Sözü
İmkânsızlıkla imkân dahilinde olanın arasındaki tek fark , insanın "kararlılık" derecesidir,
Tommy Lasorda
Kolsuz Yaşar'dan
Geçmişte MANTIK ve SOSYOLAJİ dersleri vardı Kapitalizm bunları topluma tükettirdi. Geriye sadece "MANTI" ile "SOS" kaldı. Hadi buyrun bunu da yeyin dedi sistem...
Günün İncisi
Aç insan, her düşünceye yönelmeye yatkındır..
Hanri Benazus
Eskişehir'de eski huzur var mı?
Kulakları çınlasın, Emniyet eski müdürü "Savaş Yücel"in...
Bir yazımızda sormuştuk:
"Eskişehir gerçekten Teksas'a döndü mü?"
Çünkü gazetenin manşeti böyleydi...
Çok kızmıştı...
Bizde de "şeker" olduğu için nasıl yükseldiğini iyi biliriz...
Yine de kendisine özel bir teşekkür borçluyuz...
Bugünkün "mobeseler"in Eskişehir temelini Savaş Yücel atmıştı...
"Ali İsmail Kormaz" olayında her ne kadar silinse de, sonuçta ortaya çıkan görüntülerin ne kadar işe yaradığı gördük..
Ancak, son aylarda eski huzur kaçıyor gibi kentte...
Vurma, yaralama, tabanca ile şehir merkezinde çeşitli olaylar, aldı başını gidiyor...
Hani gün geçtikçe "Polis Devleti" olmaktan yakınıyoruz ya…
Olaylar da aynı "paralel"den çoğalıyor mu?
Buradaki "paralel" sözcüsünü gerçek anlamında kullandık... Aynı "oranda" da diyebilirdik...
Kısacası, emniyet görevlilerinin bile Eskişehir'de çalışmaktan büyük huzur duyduğunu biliyoruz...
“Ama huzur azalıyor mu?"
Nedeni de…
“Kente olan göç olabilir mi?”
Aman dikkat et oğlum!
Şehirde büyümüş delikanlı köyün birine gidip avlanmak istemiş. Köylü tüfeğini verirken "Aman dikkat et oğlum" demiş:
"Çiftlik hayvanlarına ateş etme..."
Delikanlı, tüfeği alıp ağaçların arasında yürürken bir keçiye rastlamış ve onu vurmuş.
Hayvanlar hakkında bilgisi olmadığı için hemen koşup vurduğu hayvanı köylüye tarif etmiş:
"Kapkara bir şeydi" diye başlamış:
"Sarkık iki memesi var, sakalı var, leş gibi de kokuyordu..."
"Kahretsin" demiş köylü:
"Ulan sen benim karıyı vurmuş olmayasın!"
Hayat bu işte!
Emekli bir matematik öğretmenine sormuşlar:
"Hayat neye benzer?" Öğretmen hiç düşünmeden "Matematik işlemlerine benzer" demiş. Soranlar anlamayınca da açıklamış:
"Evlenmek toplamadır, Ölüm ise çıkarma. Aşk çarpmadır, miras ise bölme. Hayat bu dördünden ibarettir..."
Atatürk'ün huzurunda
Atatürk bir sofra muhabbetinde Hasan Ali Yücel'e sorar:
"Bugün sizin mantık kitabınızı incelerken usul diye bir konu gördüm. Demek matematikten de anlıyorsunuz."
-Biraz Paşam...
"Peki, sıfır diye tam olarak neye denir?"
- Huzurunuzda bana "sıfır" derler Paşam...
Helal olsun teyze!
Ya teyze sen neymişsin?
"Çarşı" durağından tramvaya bindin. Bir popo çalımıyla o "İğne atsan yere düşmez" tramvayda en geniş yüz ölçüme sahip oldun. O da yetmezmiş gibi, önündeki yabancı iki genç kız ile sohbete başladın...
Biri Singapurlu, diğeri Makedon, İngilizce konuşan kızların yedi göbek sülalesini, bırak İngilizceyi, İç Anadolu Türkçenle çözdün...
Singapurlu’nun kocasının Türk olduğunu, Makedon kızın bekâr olduğunu, yanındaki kadına anlattın. Tüm bu bilgileri iki koltuk önde oturan buruşmuş kuru erik suratlı ve meraktan kalp krizi geçirmekte olan teyzeye de aktardın. Bunların hepsini "Espark" durağına gelenek dek, iki durakta becerdin.
Helal olsun. Seni CIA, MOSSAD veya MİT bu tarihe kadar keşfetmediyse kabahat onların...
Doç. Dr. Ertuğrul Algan
Günün Şiiri
Tarlaya kar yağmıştı
O kadar güzel sürülmüştü ki tarla
Her çizgisinde öyle ışık vardı ki
Bir türkü bırakmış ardından traktör
Toprağın ve göğsünden tütüyordu
Beni diyordu binlerce yıl sürdüler
Derininde, topraklarında, imkanlarında
Dokunuldu mu açan bir çiçek vardır
0 çiçek açasıya sürdüler beni
Ben yitirmem emeğinizi, ben anayım
Ürettiğim dallar güllerle beraber
Nasıl olsa günün birinde bana dönecek
Sürerken kendinizden bir parça bulacaksınız
Şimdi örtündüğüm aşk sıcacık
Üzerime kar yağdığında bakmayın
Bahar ayları bana dönenler vardır
Ben ise beyaz gelinlere dönerim...
Ceylan Kansu (Varlık-1951)
Günün Olayı
İktidar "Suç işlemiyorsanız İç Güvenlik Paketi’nden korkmayın” diyor.
İyi de...
Vatandaşın sizi elettirmek için ağzını açması bile suç sayılınca korkmamak olası mı?
Günün Biberi
AKP'nin Cemaat'e yaptıklarını "Laik mm bir iktidar" yapmış olsa,..
"Dindarlarazulüm" diye yer gök inletilirdi...
Akif Kökçe
“Ataç böyle düşünüyor galiba!”
Son olarak ES TV’ye konuk olan ve Milletvekili olup olmayacağı konusundaki sorulara yanıt verdi…
“Öyle bir görev verilirse onun da alâsını yaparım” diyordu…
Anlamı açık değil mi?
"İstemem, yan cebime koyun!"
***
İyi tanırız Başkan Ataç'ı...
CHP’ye verdiği hizmetler unutulur mu?
DSP'den de yol aldı ve döndü geldi kürkçü dükkanına...
Daha bir işi kendisine götürmedik...
İşi olanların çoğu bunu bildikleri halde yine sorarlar:
"Ahmet Başkan'la aran iyi değil mi?"
Hani "Büyükerşen" kendisini sevenleri üç gruba ayırır ya, acaba "Ataç"ı sevenler de üçe ayrılır mı?
Biz ayırdık:
Birincisi,"Pişmiş toprakçılar..."
İkincisi, "Hayranlık duyan ucubeleri.."
Üçüncüsü, "Yerli yabancı şairler..."
Başkan'ın bir sözünden anmamama esinlenip sıraladık bunları... Ne demişti?
"Her şeyin ilkini yaptık..."
Yalan mı?
"Var mı Pişmiş Toprağın başka ilki? Hatta ikincisi?"
"Var mı bu kadar yerli yabancı şairin her yıl toplandığı bir başka şehir?"
Ucubecilere gelince... "
Hayranları bilirler!.."
***
Tepebaşı’nı çamurdan kurlardı... Sosyal, kültürel, yol-su, sportif belediyeciliğin öncülüğünü yapıyor.. Sağlık alanında da yaptıklarını saymaya gerek yok. Şimdi sormak gerekiyor kendisine...
Milletvekili olursa...
"Bunların alâsını nasıl yapacak?"
Günün balı
Önemsiz meselelerle uğraşmak zaman kaybıdır. Hiçbir kartal sinek yakalamaya çalışmaz.
Kısssa-dan
Başkanlık sistemi dayatması, Türkiye'de anayasal bir sistem oluşturma gayesine yönelik olmayıp, anayasayı sistemsizliğe uydurma çabasıdır...
Ali Sirmen
Gerilim
Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı’nın başbakanla yetki çatışmalarına neden olacağını önceden kestirmek için müthiş öngörü sahibi olmaya gerek yoktu.
RTE'nin kişiliğini bilmek yeterliydi...
Cüneyt Arcayürek
Cuk
Gördünüz, paranı bankaya yatırınca tehlikeye giriyor. Kutuya koyanın parasını devlet bekliyor.
Kutu sağlam...
Bekir Coşkun
Günün Sözü
İmkânsızlıkla imkân dahilinde olanın arasındaki tek fark , insanın "kararlılık" derecesidir,
Tommy Lasorda
Kolsuz Yaşar'dan
Geçmişte MANTIK ve SOSYOLAJİ dersleri vardı Kapitalizm bunları topluma tükettirdi. Geriye sadece "MANTI" ile "SOS" kaldı. Hadi buyrun bunu da yeyin dedi sistem...
Günün İncisi
Aç insan, her düşünceye yönelmeye yatkındır..
Hanri Benazus
Eskişehir'de eski huzur var mı?
Kulakları çınlasın, Emniyet eski müdürü "Savaş Yücel"in...
Bir yazımızda sormuştuk:
"Eskişehir gerçekten Teksas'a döndü mü?"
Çünkü gazetenin manşeti böyleydi...
Çok kızmıştı...
Bizde de "şeker" olduğu için nasıl yükseldiğini iyi biliriz...
Yine de kendisine özel bir teşekkür borçluyuz...
Bugünkün "mobeseler"in Eskişehir temelini Savaş Yücel atmıştı...
"Ali İsmail Kormaz" olayında her ne kadar silinse de, sonuçta ortaya çıkan görüntülerin ne kadar işe yaradığı gördük..
Ancak, son aylarda eski huzur kaçıyor gibi kentte...
Vurma, yaralama, tabanca ile şehir merkezinde çeşitli olaylar, aldı başını gidiyor...
Hani gün geçtikçe "Polis Devleti" olmaktan yakınıyoruz ya…
Olaylar da aynı "paralel"den çoğalıyor mu?
Buradaki "paralel" sözcüsünü gerçek anlamında kullandık... Aynı "oranda" da diyebilirdik...
Kısacası, emniyet görevlilerinin bile Eskişehir'de çalışmaktan büyük huzur duyduğunu biliyoruz...
“Ama huzur azalıyor mu?"
Nedeni de…
“Kente olan göç olabilir mi?”
Aman dikkat et oğlum!
Şehirde büyümüş delikanlı köyün birine gidip avlanmak istemiş. Köylü tüfeğini verirken "Aman dikkat et oğlum" demiş:
"Çiftlik hayvanlarına ateş etme..."
Delikanlı, tüfeği alıp ağaçların arasında yürürken bir keçiye rastlamış ve onu vurmuş.
Hayvanlar hakkında bilgisi olmadığı için hemen koşup vurduğu hayvanı köylüye tarif etmiş:
"Kapkara bir şeydi" diye başlamış:
"Sarkık iki memesi var, sakalı var, leş gibi de kokuyordu..."
"Kahretsin" demiş köylü:
"Ulan sen benim karıyı vurmuş olmayasın!"
Hayat bu işte!
Emekli bir matematik öğretmenine sormuşlar:
"Hayat neye benzer?" Öğretmen hiç düşünmeden "Matematik işlemlerine benzer" demiş. Soranlar anlamayınca da açıklamış:
"Evlenmek toplamadır, Ölüm ise çıkarma. Aşk çarpmadır, miras ise bölme. Hayat bu dördünden ibarettir..."
Atatürk'ün huzurunda
Atatürk bir sofra muhabbetinde Hasan Ali Yücel'e sorar:
"Bugün sizin mantık kitabınızı incelerken usul diye bir konu gördüm. Demek matematikten de anlıyorsunuz."
-Biraz Paşam...
"Peki, sıfır diye tam olarak neye denir?"
- Huzurunuzda bana "sıfır" derler Paşam...
Helal olsun teyze!
Ya teyze sen neymişsin?
"Çarşı" durağından tramvaya bindin. Bir popo çalımıyla o "İğne atsan yere düşmez" tramvayda en geniş yüz ölçüme sahip oldun. O da yetmezmiş gibi, önündeki yabancı iki genç kız ile sohbete başladın...
Biri Singapurlu, diğeri Makedon, İngilizce konuşan kızların yedi göbek sülalesini, bırak İngilizceyi, İç Anadolu Türkçenle çözdün...
Singapurlu’nun kocasının Türk olduğunu, Makedon kızın bekâr olduğunu, yanındaki kadına anlattın. Tüm bu bilgileri iki koltuk önde oturan buruşmuş kuru erik suratlı ve meraktan kalp krizi geçirmekte olan teyzeye de aktardın. Bunların hepsini "Espark" durağına gelenek dek, iki durakta becerdin.
Helal olsun. Seni CIA, MOSSAD veya MİT bu tarihe kadar keşfetmediyse kabahat onların...
Doç. Dr. Ertuğrul Algan
Günün Şiiri
Tarlaya kar yağmıştı
O kadar güzel sürülmüştü ki tarla
Her çizgisinde öyle ışık vardı ki
Bir türkü bırakmış ardından traktör
Toprağın ve göğsünden tütüyordu
Beni diyordu binlerce yıl sürdüler
Derininde, topraklarında, imkanlarında
Dokunuldu mu açan bir çiçek vardır
0 çiçek açasıya sürdüler beni
Ben yitirmem emeğinizi, ben anayım
Ürettiğim dallar güllerle beraber
Nasıl olsa günün birinde bana dönecek
Sürerken kendinizden bir parça bulacaksınız
Şimdi örtündüğüm aşk sıcacık
Üzerime kar yağdığında bakmayın
Bahar ayları bana dönenler vardır
Ben ise beyaz gelinlere dönerim...
Ceylan Kansu (Varlık-1951)
Günün Olayı
İktidar "Suç işlemiyorsanız İç Güvenlik Paketi’nden korkmayın” diyor.
İyi de...
Vatandaşın sizi elettirmek için ağzını açması bile suç sayılınca korkmamak olası mı?
Günün Biberi
AKP'nin Cemaat'e yaptıklarını "Laik mm bir iktidar" yapmış olsa,..
"Dindarlarazulüm" diye yer gök inletilirdi...
Akif Kökçe
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...
YAZARLAR
-
Et ithalatından utanmalıyız
Kerem Akyıl
-
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Ali Baş
-
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Tarkan Demir
-
Çocuklarımızı koruyalım!
Seval Erci
-
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Ahmet D. Canoruç
-
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
Kaan Özcan
-
At hırsızı
Rifat V. Halas
-
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
Funda Morgül
-
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç
-
Kazım Kurt’un koltuğu
Arif Anbar
-
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
Hilal Köver
-
Sürdürülebilir kulüp kültürü
Konuk Kalem
-
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Tülin Karagöz
-
Düşükler neden tekrarlar?
Op. Dr. Alper Turgut
-
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Soner Yüksel
Et ithalatından utanmalıyız
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Çocuklarımızı koruyalım!
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
At hırsızı
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Kazım Kurt’un koltuğu
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Düşükler neden tekrarlar?
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
