Prof.Dr. Alper Çabuk

Son nehir çoktan kurudu

Son nehir çoktan kurudu

30 Kasım 2014 23:33
A
a
Sütiş Eskişehir
Çocukluğum ve gençliğim boyunca önce çizgi romanlarda, ardından Western filmlerde Kızılderiler’i vahşi  ve barbar insanlar olarak gösterdiler bizlere. Masum beyaz adamlara (!) saldıran, onlara zarar veren, yakan, yıkan… Beyaz adamın galibiyetini alkışlar, zalim Kızılderilerin mağlubiyetlerini keyifle izlerdik... Bizim çocukluğumuzda oynadığımız oyunların bir kısmında da masum beyaz adamlar ve zalim Kızılderiler vardı… Bizler ateşli Kızılderileri düşmanları, Kızılderileri yok etmeye çalışırdık oyunlarımızda... Ayıplamayın sakın, bize bu hep böyle anlatıldı… Masum beyaz adamlar, zalim Kızılderiler… Algı yönetimi böyle bir şey işte… Şimdilerde bunu bu dönemin çocuklarına, gençlerine anlattığımda, onlara çok garip geliyor bunlar… Onlar neyin, ne olduğunun çok daha fazla farkındalar…Ancak eminim benim kuşağımda önemli miktarda insan, hala Kızılderilerin kötü ve zalim olduğuna inanıyordur… Oysa ki biçareler, kendi atalarının onlara emanet ettiği toprakları koruyup, yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlardı... Bana göre çevre konusunda 21.yüzyıl insanından çok daha ileri görüşlülerdi...

Duwami Kızılderileri’nin Reisi “gökyüzü, suyun pırıltısı, havanın temizliğinin nasıl satılabileceğini” sorusuna beyaz adamlarının silahları nedeniyle çaresizce yanıt ararken, 1855 yılında dönemin ABD Başkanı’na bir mektup yazmış. Aşağıda yazdığı mektuptan alıntılar var:

“Benim sözlerim yıldızlar gibidir, hiç kaybolmayacaktır. Her bir parıldayan çam iğnesi, her kumlu kıyı, karanlık ormandaki sis, ağaçsız köşe, vızıldayan böcek, ağacın gövdesinde yükselen özsu kutsaldır.
.................
Beyaz adam toprağın hayvanlarına kendi kardeşi gibi davranacaktır. Ben bir vahşiyim ve başka türlüsünü de anlamam. Beyaz adamın geçen bir trenden ateş edip öldürdüğü ve sonra da bıraktığı binlerce kokuşmuş sığır cesedi gördüm. Ben bir vahşiyim ve anlayamıyorum. Nasıl oluyor da bizim ancak yaşayabilmek için öldürdüğümüz sığırlardan o duman çıkaran demir at daha önemli oluyor? Tüm hayvanlar yok olsaydı insan, ruhunun o büyük yalnızlığı içinde ölür giderdi. Hayvanlara ne olursa hemen sonra insanlara da olur. Her şey birbirine bağlıdır. Teklifinizi düşüneceğiz. Toprağımızı satmazsak, beyaz adamın silahla gelip onu zorla alacağını biliyoruz. Biz vahşiyiz, şimdilik güçlü olan beyaz adamdır ve toprağın onun olduğunu sanıyor. Bir insan nasıl olur da anasının sahibi olur?
............
İnsan gökyüzünü ya da toprağın sıcaklığını satın alabilir mi? Biz bunları size nasıl satabiliriz ve siz de bunları nasıl satın alabilirsiniz? Kızılderili bir kağıt parçasını imzalayıp beyaz adama verdi diye toprağa istediğinizi yapabilir misiniz? Eğer beyaz adamın düşlerinden haberimiz olsaydı, belki de bu sırrı anlayabilirdik....... O rüyalar bize verilemeyeceğine göre, biz de kendi yolumuza gideceğiz. Çünkü biz her şeyden çok, bir insanın kendi istediği gibi yaşama hakkına saygılıyız. Onun yaşamı kendi kardeşininkinden çok farklı olsa bile.
...............
Toprağımızı size satarsak, bizim sevdiğimiz gibi sevin onu. Ona özendiğimiz gibi özenin tüm gücünüzle., ruhunuzla, yüreğinizle. Onu çocuklarınız gibi koruyun ve sevin"

Yine meşhur bir Kızılderili sözü vardır ya hani: Son nehir kuruduğunda, son balık tutulduğunda, son ağaç kesildiğinde beyaz adam paranın yenilmeyecek bir şey olduğunu anlayacak diye.... Beyaz adamın kendini toprağın sahibi sanması nedeniyle nehirlerin kuruyacağını, balıkların tükeneceğini, ormanların yok edileceğini doğru tahmin etmiş belki ama bir konuda yanılmış o Kızılderili reisi... 

“ Pek çok yerde son ağaç kesildi, son balık tutuldu, son nehir kurudu ama beyaz adam paranın yenmeyecek bir şey olduğunu hala anlamadı, belki kendini doyurdu ama hırsını ve egolarını doyuramadı... Gözüken o ki, doyuramayacak da, anlayamayacak da”

Herkese iyi haftalar.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi