Son İTÜ'cü ...

Sokağa çıksak ve “Yılmaz Büyükerşen” desek herkesin söyleyecek bir kaç kelamı vardır. Seven vardır, sevmeyen vardır, yaptığı her işi taktir eden ve yaptığı her işi eleştiren de vardır. Ama herkesin söylemleri içinde bazı ortak noktalar vardır ki bunlar ‘Porsuk’ diye başlar, ‘Tramvay, Parklar, Müzeler’ diye devam eder gider. Ben müsaadenizle bu listeye İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan ve önceki gün Eskişehir’den meslektaşlarımızla yerinde gördüğümüz “projeyi” de eklemek istiyorum. Büyükerşen son İTÜ'CÜ olarak hem 25 binlik planları hem de riskli alan dönüşümünü İTÜ'ye ihale ederek en doğru işlerden birini yapmış.
Zira uygulaması kime nasip olur, ne zaman olur, nasıl olur bilemesek de İmar ve Afet Riskli Alanların dönüşümü için Eskişehir'e yapılacak en büyük hizmetlerden ve hatta Türkiye'ye örnek olacak projelerden birisi olacak bu proje.
Proje 60 hektarlık ve 6837 konut ile ticaret alanını kapsayan bir riskli alan dönüşümü. Proje Tepebaşı Bölgesinde M. Kemal Paşa, İhsaniye, Hacı Ali Bey, Yeni, Işıklar ve Mamure Mahalleleri ile Odunpazarı Bölgesinde Deliklitaş ile Kurtuluş Mahallelerini kapsıyor. Başka bir deyişle Porsuk'un İş Bankası ile paralel seyrettiği alandan başlayıp içine Asarcıklı Caddesi’nin bir kısmı ile Eski Otogar, Kurtuluş Pazar Yeri, Yunusemre Halk Çarşısı, Deliklitaş'ın bir kısmı, Kurtuluş Mahallesi’nin ciddi bir bölümü, Tabakhane gibi alanları da alan çok büyük bir proje.
Proje'nin amacı afet riskli alanların dönüşümü yerinde, yerlisi ile dönüştürmek ve bunu yaparken mülk sahiplerine düşecek külfeti en aza indirgemek.
Proje kapsamında tek tek insanlarla görüşülmüş, hemen hemen tüm bağımsız alanlara girilmiş, tüm yapıların öz projeleri ortaya çıkarılmış, yaşama, yürüyüş, sosyal alışkanlıklar ile yollar üzerindeki geçiş sayıları bile çıkarılmış.
Proje de müteahhit payı denilen ve dönüşüm yapılırken mülk sahiplerine masrafı azaltan sistem yüzde 30 oranında uygulanmış. Yani mevcut konut ve ticaret alanı sayısı yüzde 30 artış gösterecek ve bu masrafları düşürdüğü gibi daha planlı bir uygulama olabilecek.
Mevcut yeşil alan sayısı daha fazlalaşmış, simgesel bir kültür merkezinin olduğu ve konutlara yukarıdan bakıldığında çeşitli formlar da olsa bile dikdörtgen biçiminde ve en fazla 14 katlık ama 2 katı yerin altında yer alacak otoparklar ile bölgenin park sorununu da çözüm bulacak bir proje.
Üstelik tescilli binaları koruyan, Porsuk kenarındaki yapılaşmayı biraz daha geriye çekerek ufku açan ve maket üzerinde gördüğümüzde inanın heyecan duyduğumuz bir Proje'ye tanık olduk.
Proje'de 6,5 metrelik tretuvarlar ve bisiklet yolları da var ve tüm bunlar İTÜ'de işinde uzman bir akademik kadro ile müthiş bir detaylama ile hazırlanmış.
Şayet yollarda duraklama, tek sıra park, bisikletli ve yaya insanlara saygılı olabilir isek ve projenin tek başına bir bölge değil de iki ayrı Belediye alanı olduğunu da hatırlayarak bazı hassasiyetleri de proje üzerinde revize ederek onaya sunarsak kimsenin itirazı olmayacak bir proje.
Elbette projeyi hazırlayanlardan, yerinde, görselleri ve maketiyle bu projeyi dinlemek ile köşe yazısıyla bunları anlatmak arasında ciddi farklar ve hissiyatlar vardır. Ama İTÜ bu konuda uzman olduğuna bir kez daha bizi ikna etti.
İlerleyen dönemde Bakanlık nezdinde onaya gidecek olan bu Proje'ye “Eskişehir'e değer veriyorum” diyenlerin itiraz etmeyeceğine eminim, onay sıkıntısı yaşamayacağını düşünüyorum ama ciddi bir finansman ile Eskişehir'in önünü açacak bu projenin uygulamasını yapan da projeyi yaptıran da kahraman olacaktır biliyorum.
Tabi birileri kahraman olmasın isteyenler de olacaktır ya, onlar da kimler olacak göreceğiz.