Geçtiğimiz yıl ABD’nin kuzey eyaletlerinde inanılmaz sert bir kış yaşanmıştı. ABD ve Kanada'da da görülen Kutup girdabının nedeniyle hissedilen sıcaklığın -50 dereceye kadar düştüğü ve yaklaşık 200 milyon insanı etkileyen bir kışa şahit olmuştuk. Bu yıl da durum pek de farklı değil gibi gözüküyor. Bu yıl geçtiğimiz ay içinde ABD'nin kuzeybatısını etkisi altına alan kar fırtınası büyük bir kaosa yol açarken, birçok insan hayatını kaybetti. ABD’nin pek çok yerinde kar kalınlığı iki metrelere ulaştı. Normal koşullarda sıfırın altında sıcaklıkların görülmediği aralarında Florida ve Hawaii'nin de bulunduğu 50 Amerikan eyaletinde birden sıcaklıklar sıfırın altına indi. Çok sayıda insan evlerinde ve araçlarında mahsur kaldı, çok sayıda trafik kazası yaşandı. New York Valisi Andrew Cuomo "Bu tarihi bir olay. Bu kar fırtınası tüm rekorları kıracak" dedi.
Bu ay da bu sefer ABDi’nin California eyaletinin önce kuzeyini vuran şiddetli yağış ve fırtına eyaletin güneyini de etkisi altına aldı. Fırtınadan dolayı yine ölümler yaşandı ve çok sayıda konut ve işyeri kullanılmaz hale geldi, pek çok yerleşim yeri tahliye edildi. Los Angeles’ın kuzeyinde, selden dolayı oluşan toprak kaymasından dolayı, çok sayıda ev toprak altında kaldı. Çok sayıda uçuş iptal edildi... Enerji nakil hatlarındaki oluşan zarar nedeniyle yüzbinlerce insan elektriksiz kaldı... Bu sefer meteoroloji uzmanları uyardı... “Tarihi bir yağış görülecek”.
Bu dönemde yaşanan tüm iklim olayları tarihi olaylar, rekorlar yaşanmasına eden oluyor, her ne kerametse... Ancak hala içlerinde bazı bilim insanlarının ve siyasetçilerin de olduğu önemli bir grup, bunun bizim neden olduğumuz küresel ısınmadan kaynaklı olduğunu kabul etmiyor, bir kısmımız bunun hiç farkında bile değil, bir kısmımız ise umursamıyor. Dünyanın küresel ortalama sıcaklığı, geçen haftaki yazımda belirttiğim gibi, her geçen gün biraz daha yükseliyor... Buna karşılık dünyanın farklı yerlerinde bu küresel ısınma farklı etkilere yol açıyor. İşte bu yüzden bu sürece, küresel ısınmaya bağlı küresel iklim değişiklikleri deniyor... Kimi yerde aşırı yağışlar ve seller, kimi yerde kuraklık, kimi yerde ise aşırı sert kış koşulları yaşanıyor. Dünyanın en muasır, en gelişmiş ülkeleri bile bu doğa olayları karşısında çaresiz kalıyorlar...
Aslında öyle çok da uzağa gitmemek gerekiyor... Eskişehir’e bakmak yeterli ... Ne yağdı, ne yağdı yağmur, bu yıl boyunca...Alışık olduğumuz karlı kış koşulları olmamasına karşın, yaz demedi, bahar demedi, kış demedi, yağdı da yağdı... Hala da yağıyor... Ancak bir yandan da su havzalarımızdaki, barajlarımızdaki, yüzey sularımızdaki su giderek azalıyor. Türkiye genelinde bu yıl içerisinde yağışlar yüzde beş yüz oranında artış göstermiş olmasına rağmen, ülke genelinde pek çok ilimizde kuraklık riski giderek artıyor... Bizde yağışlar artar, kar yağışı azalırken, başka yerde yağışlar tamamen bitiyor, ciddi kuraklık oluşuyor, bir başka yerde de tarihi soğuklar görülüyor... Bunları önümüzdeki yıllarda daha da çok göreceğiz... Zira son on yılda iklim olaylarına bağlı afetlerde yaklaşık yüzde altmış oranında bir artış gözlemleniyor... Dünya küresel iklim değişikliklerine adapte olmaya çalışıyor... Aslında bu bir silkelenme dönemi gezegenimiz için... Tahrip ettiğimiz gezegenimiz, silkelenip, tekrar kendini oluşturan sistemleri olağan şekilde çalışır hale getirmeye eğiliminde... Tıpkı hastalandığımızda vücudumuzun o hastalığı atabilmek için farklı reaksiyonlar vermesi gibi... Dünya bir vücut, insanoğlu onu hasta eden bir virüs gibi davranıyor... Sizce vücut mu galip çıkar, virüs mü? Virüs galip çıksa ne yazar? Yaşanacak bir vücut kalmayınca....
Herkese iyi haftalar...
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...