Sivrihisar Hoca ile atakta

Eskişehir ilçeleri nüfus bakımından zayıf olsa da tarihi, kültürel ve turistik ögeleri ile Türkiye'nin pek çok ilçesinden önemli bir durumda.
Her ne kadar ilçeler ve ilçelere bağlı köylerde yaşayanlar şehre göç ederek şehir hayatına entegre olmayı tercih etse de, son yıllarda bu seyri değiştirecek işler de yapılıyor ilçelerde.
Yakın zamanda hepsini görme, her ilçenin çalışmalarını tatbik etme şansım olmadı, bir kaç ay sonra hepsini görmüş olacağım ama bugüne kadar gittiğim Seyitgazi, Han, Sarıcakaya, Çifteler ve Sivrihisar'da işlerin iyi gittiği aşikar.
Özellikle Sivrihisar'ın sihirli eller dokunmuş gibi çok ciddi ve profesyonel bir ivme yakaladığını belirtmem gerekiyor.
Gerek ilçede gerek ise Eskişehir merkezinde Sivrihisarlıların yaptığı çalışmalar dikkat çekmeye başladı. Şehir merkezinde 100 binden fazla Sivrihisarlı olduğunu da varsayarsak, ilerleyen dönemde Sivrihisar adını daha sık duyacağız sanırım.
Tabii Sivrihisar'ın atak yaparken elindeki en büyük değeri, Nasrettin Hoca'nın sadece Sivrihisar'da doğması değil, bilimsel araştırmalar ile ölümünün de bu ilçede gerçekleştiğinin ispatlanması.
Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen dillere destan anma etkinliklerinde açılışı yapılan park, mezar sandukaları ve Hoca'nın kızının kemiklerinin defni ile birlikte, yaygın medya da Nasrettin Hoca'nın Sivrihisar'a ait olduğunun dile getirilmesi büyük bir etki yarattı.
Biz şehir olarak arzu edilen sahiplenmeyi halen daha gösteremedik ama yıllardır Nasrettin Hoca üzerinden ciddi bir kültür turizmi neması sağlayan Akşehir, nerdeyse ayaklandı ve üst üste açıklamalar yaparak “Sivrihisar da doğmuştur ama Akşehir'de ölmüştür” diyerek Nasrettin Hoca'yı sahiplenmeye devam etti.
Öyle tahmin ediyorum ki; Akşehir bu titri kaptırmamak adına kararlı ve Sivrihisar'ın işi kolay olmayacak. Gel gelelim bunu başarmak istiyorsak bu yükü tek başına Sivrihisar'ın ve Başkan Hamid Yüzügüllü'nün üzerine bırakmamak gerekiyor.
Bu iş siyasi değil, şehir adına ciddi bir ortak payda ve aidiyet duygusunun daha geniş bir kitleye yayılması gerekiyor.
Bu konuda başta medya organları olmak üzere yetkin, yetkili hemen herkese bir görev düşüyor. Umarım Sivrihisar ile savaşmaya kararlı gözüken Akşehir işin arkasında Kültür ve Turizm Bakanı'na da sahip olan bir koca şehir olduğunu görür, görebilir...