Daha önce bu kış çok kar yağışı olacağını yazmıştım, okuyucularım anımsayacaktır. Birkaç hafta önceki yazımda da “soğuk, çok soğuk, daha da soğuk olacak” başlıklı yazımda iklim değişikliklerine bağlı aşırı soğukların yaşandığını, yaşanacağını ifade etmiştim. Gerçekten de bu hafta ülkemizi aşırı soğuklar ve kar yağışı bekliyor olacak. Bir yandan bu sevindirici, çünkü barajlarımız dolacak, kuraklık tehdidi biraz ertelenmiş olacak. Ama yine birkaç hafta önceki yazımda dediğim gibi, yazlarımız da sıcak, çok sıcak, daha da sıcak olmaya devam edecek. Zaten sorun da burada. İklim olayları, küresel iklim değişiklikleri nedeniyle afete dönüşüyor. Yaşadığımız tüm bu iklim olaylarını aşırı uçlarda yaşıyoruz. İklim olayları, olması gereken değerlerin ya çok altında ya da çok üstünde seyrediyor. Zira 2014 yılındaki Anadolu topraklarına düşen yağış miktarında yaklaşık yüzde beş yüz oranında artış olmasına rağmen, anımsayın, ciddi kurak bir yaz geçirdik. Neyse çok şükür, bu kış son kar yağışlarıyla birlikte İstanbul’da yüzde on yedilere kadar düşen barajlardaki doluluk oranı, yüzde yetmişlere kadar çıkmış durumda. Bu böyle de kalmayacak. Özellikle bu haftadan itibaren yurt genelindeki soğuk ve yağışlı hava nedeniyle, belki barajlarımızdaki doluluk oranı daha da artacak, ancak ne yazık ki, iklim olaylarına bağlı seller, heyelanlar, taşkınlar, çığ düşmesi gibi olaylar, aşırı soğuklar nedeniyle ortaya çıkacak sorunlar daha da artacak. Yine de şurası bir gerçek ki, bu kar yağışları ülkemize ilaç gibi geldi. Ama hazırlıklı olmak lazım... Aksi takdirde yukarıda bahsettiğim doğa olaylarının olumsuz etkileri, yurt genelinde can ve mal kayıplarına neden olmaya devam edecek.. Zira geçen hafta en azından Eskişehir’in karla imtihanında, Eskişehir bence sınıfta kaldı… Ne de olsa sınıfta kalmamak için hazırlıklı olmak gerekiyor… Bu hafta sıcaklıklar 8-10 derece düşecek, kar yağışı 30-40 cm düzeyinde olacak. Bazı yerlerde kalan karlar da düşünülürse, kar yüksekliği yer yer 70-80 santimetreye ulaşacak… Ancak geçen hafta şunu fark ettim ki, hayatı olumsuz etkilemesine rağmen, gerçekten Eskişehir kara hasret kalmış, çoğu kişi kar yağışından memnun, çoğu kişinin dilinde çok şükür, bu yaz kurak olmayacak, bereketli olacak ifadesi… Bu da yavaş yavaş halkın iklim değişiklikleri konusunda bilinçlendiğini gösteriyor. Umudumuzu yüreklerimizde barındırmamız için nedenlerimiz var hala….
……………………………………..
İklim olaylarının kuraklığa, erozyona, çölleşmeye, sellere, heyelanlara neden olmadığı, kısaca afet değil, bereket olduğu bir yıl düşlüyorum. Bunun için hepimizin yapabileceği şeyler var… Kiminin sorumluluğu çok, kiminin az… Önemli olan herkesin bu ortak bilinçle kendi üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmesi… Mesela evlerinizdeki akkor lambalarınızı, enerji tasarruflu led lambalarla değiştirmeyle ya da enerjiyi daha verimli kullanmak için gerekli tedbirleri alarak başlayabilirsiniz… Ne de olsa bireysel bir devrim yaşanmadan, büyük çaplı toplumsal bir devrim yaşanamayacaktır. Değişim kişinin kendisinden başlar…
2015 yılı iyi bir yıl olsun….Herkese iyi haftalar….