İstanbul seçimlerinin hemen ardından, CHP’de kongre tartışmaları başladı ve hala devam ediyor.
Özetle…
Partililer il başkanlığına giderek ve tüzüğün gereğinin yerine getirilmesini isteyerek olağanüstü kongrenin yapılmasını talep ettiler.
Ancak mevcut il yönetimi, bu talep karşısında sessiz kaldı.
Bunun üzerine konu, mahkemeye intikal etti ve olağanüstü kongrenin yapılması istemiyle kayyum davası açıldı.
*
Tabii kongre tartışmaları içerisinde gündeme gelen önemli bir konu daha var. Mevcut il yönetimi başarılı mı, başarısız mı?
Genel kanaat, başarısız olduğu yönünde.
Her ne kadar yerel seçimden önde çıkılsa da, bu başarı, mevcut yönetime bağlanmıyor.
Deniyor ki: Mevcut yönetim, eski il başkanları Sinan Özkar ile Rabia Akman’ın seçim için hazırladığı çalışmaların üzerine oturdu ve daha fazlasını yapmadı.
Söylenen bir diğer şey de şu: Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in etkisi, il yönetimini ciddi anlamda gölgede bıraktı.
*
Peki, bu konuya ilişkin eski İl Başkanı Sinan Özkar ne düşünüyor?
ES TV’de konuk ettiğimiz Özkar’ın açıklaması net:
Yılmaz Büyükerşen tartışılmaz!
Okuyalım…
BÜYÜKERŞEN BÜYÜK ETKEN
“Şimdi, başarının en temeline tabii ki Yılmaz Büyükerşen’i oturtmamız lazım. Yani doğal olarak böyle. Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir’de, artık tartışılmaz ve tasnif dışı… Yani, diğer bir siyasi durumla karşılaştırılamayacak düzeyde etki sahibi bir insan. Onun sürükleyici gücü, tabii ki, bu seçimdeki başarıda da büyük etken. Onu bir kenara yazmak gerekiyor.
İLÇE ADAYLARI ZATEN BELLİYDİ
Devamında da kırsal… Benim il başkanlığım dönemindeki kırsala dönük çalışmalarım bazen eleştirildi. ‘Bir köye gideceğine bir apartmana git’ dediler. İlçelere yönelik hedefleri öne koyduk. O zamandan aday belirleme çalışmaları yaptık. Kırsalda gösterilen adaylar, bizim dönemimizde namzet olarak belirlenmiş ve hazırlanmış adaylardı. Onların ismi üzerinden çalışmaları devam ettirdik. Ve büyük başarı kazanacaktık. Ancak Çifteler, Sivrihisar, Mihalıççık ve İnönü’de, mevcut yönetimin yaptığı hatalar yüzünden seçimi kaybettik.”
Mihalıççık’ı CHP teklif etmiş
Seçim sürecinde, CHP ile İYİ Parti arasındaki iletişimsizlik, bir hayli eleştirilmişti.
Öyle ki CHP ile İYİ Parti, Odunpazarı’nda birbirlerine sert muhalefet etti!
Hatta bir ara, CHP içerisindeki bazı isimlerin, Kazım Kurt’u ‘piyasadan silmek için’ kumpas kurdukları dahi iddia edildi.
Zira bu iddiaların doğruluğu, Kurt ile Özkar’ın ilerleyen süreçte yaptıkları açıklamalarla daha da güçlendi.
*
İşte, Sinan Özkar, CHP-İYİ Parti iletişimsizliğine de değindi.
Özkar’ın anlatımına göre, CHP il yönetimi, İYİ Parti ile hiçbir temasa geçme ihtiyacı duymamış!
Şöyle ki…
RAMİS TUNCA’YLA KİMSE GÖRÜŞMEMİŞ
“Süreç içerisinde Ramis Tunca’yı (İYİ Parti eski il başkanı) aradım. Hangi ilçede ne durumdayız diye fikir alışverişi yapmak için aradım. Ama il başkanı dedi ki: ‘Vallahi ilk defa bir Cumhuriyet Halk Partili olarak sen aradın. Beni ne arayan ne soran var. Ne yapacağım, ben de bilmiyorum.’ Ve bu konuşma aday belirleme sürecinin sonuna doğruydu. Düşünebiliyor musunuz? Yani ben mi aramalıyım? Ben il başkanı mıyım? Ama tabii ki partinin sorumluluğunu taşıyan bir insanım. İl başkanlığı yapmış bir insan, artık sıradan bir insan gibi davranamaz, sürekli partisiyle ilgili çalışma yapmak, partisinin başarısı için elinden gelen her türlü gayreti göstermek zorundadır. Yani ittifak yaptığınız partinin il başkanıyla nasıl görüşmezsiniz?”
*
Sinan Özkar, önemli bir bilgi daha verdi.
Meğer Mihalıççık’ı İYİ Parti talep etmemiş, CHP vermek istemiş!
E, tabii durum böyle olunca, beş yıl adaylık için çalışan Haydar Çorum, DSP’ye geçerek eze eze seçimi aldı.
Özkar ise bu durumu, şöyle özetledi:
KAZANACAĞI BELLİYDİ
“Haydar Çorum’dan vazgeçilmesi anlaşılır gibi değil. İYİ Parti’nin il başkanının (Ramis Tunca) söylediğine göre, ‘biz talip olmadık, Mihalıççık’ı CHP verdi’ diyor. Ama son derece hatalı bir şey. Çünkü Haydar Çorum’un kazanacağı belliydi. O da beş yıl Mihalıççık’ta çalıştı.”
İl yönetimi, Çifteler’i boş bıraktı
Ve Çifteler…
Seçimden sonra en çok tartışılan ilçe oldu.
CHP’nin adayı Zehra Konakçı, MHP’nin adayı ise Kadir Bıyık’tı.
Ve Kadir Bıyık, yalnız ve yalnız 8 oyla seçimi kazandı.
Kazandı kazanmasına da, kafalarda ciddi soru işaretleri oluştu.
Sinan Özkar bu konuda net konuştu, “Çifteler’de seçimi aldık, ancak il yönetimi sahayı boş bıraktığı için MHP’ye kaptırdık” dedi.
İşte, Özkar’ın o açıklaması:
MHP TAM KADRO ÇİFTELER’DEYDİ
“Aynı İstanbul’da olduğu gibi, Çifteler’de de vatandaş CHP ambleminin üstüne mührü basmış. Arkadaşlar da bunları almış almış atmışlar, geçersiz diye. Ama aslında geçerli... Ve Çifteler’de seçim bizimdi. Müdahalede geç kalındı ve oylar sayıldıktan sonra Çifteler’e gidildi. Bakın şimdi oyların sayım sürecinde, birtakım sıkıntılar ortaya çıkıyor ve il başkanlığına iletiliyor. Ama yerinde müdahale yok. Birkaç sandıkta itiraz edilmiş ve tutanağa geçirilmiş olsa, orada sayım zorunlu. Buna rağmen geçersiz oyların sayımına karar verildi, ancak maalesef daha sonra o konu YSK tarafından iptal edildi. Yani kazandığımız seçimi orada elimizle verdik. Ben Çifteler’de, seçim günü boyunca bir takım eksiklikler olduğunu, sahanın biraz boş bırakıldığını biliyorum. İlden, ilçemize destek gönderilmesi gerekiyordu; kritik olduğu belliydi, elimizde o konuda veriler vardı. Ayrıca MHP, tek yerde aday çıkardığı için, bütün kadrolarıyla yüklenecekti. O nedenle, oradaki saha boşluğu, çiftelerde seçim kaybetmemize neden oldu.”
Tüzüğe uymamak suçtur
Gelelim son haftalarda cereyan eden ‘tüzük’ tartışmalarına.
Jale Nur Süllü’nün Tepebaşı İlçe Danışma Kurulu toplantısında yaptığı konuşma sonrası ortaya çıkan ‘tüzük’ tartışması, parti içerisinde yoğun tepkiye neden oldu.
Partililer, büyük ölçüde, ‘tüzük olmazsa olmaz’ derken, küçük bir azınlık ise tüzüğün ‘gereksiz’ olduğu görüşünde.
Peki, Sinan Özkar’ın konuya ilişkin görüşü ne?
Okuyoruz…
ÖLÜME KADAR GİDER!
“Tabii ki kuralsız bir şey olmaz. İnsan bünyesinde de… Cenabı Allah bizi yaratırken bir kural koymuş. Kalbe bir görev vermiş, karaciğere bir görev vermiş, vesaire… O kurallardan birini ortadan kaldırdığın zaman ne olur? Vücut işlemez, hasta olursunuz, ölüme kadar gider. Yani şimdi tüzük bizim anayasamız. Orada emredilen neyse onu yapmak durumundayız. O nedenle ‘tüzük uygulanmasın, ne gerek var’ gibi bir anlayış, doğru bir anlayış değildir. Tüzüğe uymak zorundayız. Genel başkan dahil, sade üyemize kadar, o tüzüğe uymak zorundayız. Uymazsak suç işlemiş oluruz.”
İl başkanları görevlendirildi mi?
Özellikle CHP gibi sosyal demokrat partilerde, geçmişte il başkanlığı veya yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulunan isimlere, seçim sürecinde çeşitli görevler verilir.
Ancak öğrendik ki, mevcut İl Başkanı Abdülkadir Adar, geçmişte görev yapmış il başkanlarına görev vermemiş!
Seçimde çalışmak için il yönetiminden görev vermesini isteyen Sinan Özkar, bakın bu konu hakkında ne söyledi:
ZORAKİ GÖREV VERDİLER
“Ben il yönetiminden görevlendirme talep ettim. Zoraki, bir gün, Seyitgazi’ye görevlendirdiler. Onun dışında geçmiş il başkanlarına görev vermediler. Ama bakın, ben referandum sürecinde tüm il başkanlarımıza görev verdim.”
İl yönetiminin notu: Sıfır!
MIH sütunlarının ilk bölümünde, mevcut CHP il yönetimine ilişkin genel kanaatin, seçim sürecinde başarısız bir tablo çizdiği yönünde olduğunu, siz değerli okurlarımızla paylaşmıştım.
Peki, Sinan Özkar’a göre il yönetimi başarılı mı?
İşte cevap…
İL YÖNETİMİ BAŞARISIZ
“Başarısız. Tek kelimeyle başarısız. Sıfırcı değilim ama, neredeyse sıfır vereceğim yani.”
Sinan Özkar bu net cevabından sonra,
Sivrihisar’a bir türlü ilçe başkanı atanamaması sorunu ile
gençlik kollarının pasif bırakıldığına dönük bir takım örnekler vererek şunu söyledi:
“Sıfırcı değilim dedim de, yani bu örneklerden sonra sıfır vermeyeyim de ne yapayım!”