Yine şampiyonlar Liği maçında, biz de rakıya geç başlayalım dedik…
Biraz zaman geçti, 6 yaşındaki torun "Onur" yanaştı :
"Hasta mısın dede?"
"Yoooo!" dedik...
Şöyle bir süzdükten sonra da yine sordu:
"Hani rakı?"
***
Olacak ya...
Nazarı dokundu keratanın!..
Son beş gündür, örtü-döşek yakıyoruz...
Önceki gece balık vardı yemekte...
Günaha girdik o güzel palamutun!
"Rakısız-rokasız gitti!"
***
Ne demiş Kanuni?
"Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi!.."
Bu dünyanın değerini de bilen var tabii...
Ne demiş Napolyon?
"Para-para-para..."
Ya huzuru arayan?
"Büyük İskender" gibi bir imparatora seslenmiş filozof "Diyojen" :
"Gölge etme, başka ihsan istemem..."
Yüzyıllar öncesindeki bu sözlerin ardında, günümüzü şöyle bakıyoruz…
Geçerliliği olan teki kalmış “Para…”
Gölgenin altındaki güzel sevgi sözcüğü ezilip büzülmüş...
Yaşam günlüğe dönmüş Sultan Süleyman'ın sözleri de..
"Cenazelerde anımsanan inci olmuş!"
***
Tarihe geçmiş ve de sözde bireysel görünen, ama gerçekte topluma yönelik bu ünlü sözlerin ışığını, mum gibi söndürmüş insanlar…
“Ayakkabı kutularında kirlenmiş paralar!”
“Sıfırlanacak tüm yaşamlar!...”
Günün Sözü
İnsanlar çözümü göremediklerinden değil, sorunu göremediklerinden çözümsüz kalırlar...
G. K. Chersterton
Günün İncisi
Görmek kolay ama, önceden görmek zordur..
Franklin
Cuk
Ne alt yapı, ne üst..
"Önce kafa yapısı!"
Balthör
Günün Sorusu
Türkiye'de demokrasiden teokrasiye yatay geçiş çalışmaları yapıldığını gösteren gelişmelerden bir de hangisi?
"Yeşilay'ın görevini bizzat devletin üstlenmesi!"
Balthör
Günün Balı
Ayakta ölmek, dizüstü yaşamaktan iyidir,
Roosevelt
Özdeyiş
Deneyim, sadece öğretilebilir olanı öğretir,
Aldous Huxley
Kıssa-dan
Aziz Eskişehirliler, sevgili manevi hemşerilerim, kent meydanınıza sahip çıkın ne olur!
Haykırmak geliyor içimden...
"Atatürk Stadı'na ve yerine sahip çıkın..."
Ali Sirmen
Kolsuz Yaşar’dan
Hiçbir zaman unutmayalım ki…
Eğlenmek içim ömür boyu, dinlemek için ölüm boyu zamanımız vardır…
Gerilim
Kitap yazmayı bomba yapmaya, tüpgazı ise nükleer santrala benzeterek dünyayı neşelendiren bir lidere sahip olmak kaç ulusa nasip olabilir?
Haldin Ertem
Cumartesi öyküsü
Çetin Aslan Paşa'nın inciri
"Çetin Aslan Paşa"yı orta ve daha üst yaştakiler iyi tanır...
Önce çok iyi bir insan...
Sonra da, gerçek bir futbol sevdalısı...
Eskişehirspor'un ilk alt yapısını kuran insanlardan biri...
"Paşa"lığına gelince...
Eskişehir Hava Hastanesi'nin Başhekimi'ydi ve hastanenin ilk generali olmuştu...
Çok erken bıraktı, emekli olup Lüleburgaz'a yerleşti
"Neden bu kadar erken?" sorusuna da şu öyküyle yanıt vermişti:
-Köylünün biri yıldan yıla kasabaya iner alış yeriş yaparmış. Yine bir gün inmiş. Bir manav dükkanına girmiş. Adını bile bilmediği incirleri göstermiş.
Almış iki okka incir, doğru köyüne...
Bayılmış tadına. Yıl beklemeden bir yaz günü tekrar gelmiş kasabaya ve aynı manava gitmiş...
Oraya bakmış, buraya bakmış, incir yok!
Dükkan sahibine dönmüş:
"Geçen aldıklarımdan yok mu?"
Manav, düşünmüş taşınmış bir türlü anlayamamış.
Köylü devam etmiş:
"Hani dışı deri, içi darıydı..."
Manav bunu duyunca aklına hemen patlıcan gelmiş. Köylü de aldığı patlıcanlarla dönmüş.
Ertesi gün tekrar kasabaya inmiş ve doğru manava gitmiş. Patlıcanları geri verirken de söylenmiş:
"Arkadaş, sen bunları hem uzatmışsın, hem de tadını kaçırmışsın!.."
***
Çetin Paşa'nın esprisi buydu...
"Ne olursan ol, işin tadını kaçırma!.."
Mutfakta konuş yahu!..
Güzel bir akşam yemeğinden sonra, adam koltuğuna çekilmiş ve önemli bir maçı izliyormuş. Biraz sonra eşi yanma gelmiş...
Acık sokulmuş ve "Seni çok seviyorum ve senden başka bir şey düşünemiyorum" demiş.
Biraz duraksadıktan sonra devam etmiş:
"İnan sevgilim, ellerini ellerimde hissetmeyi o kadar özledim ki?"
Tam bu anda adam isyan etmiş:
"Maç seyrettiğimi görmüyor musun be kadın? "demiş sinirlenerek:
"Git şu telefon konuşmasını mutfakta yap yahu..
Tövbe tövbe..."
Uyku diyeti
Kadın arkadaşına anlatmış:
"Gittiğim diyetisyen bana bol bol uyku uyumamı söyledi..."
Arkadaşı, "Aaaa! Uykunun diyetle ne alakası var?" diye sorunca da, "Olmaz mı hayatım" demiş:
"Uyurken yemek yiyemiyorum ki..."
Günün Şiiri
Bulut Sevinci
Ne zaman üstümüzde bir bulut olsa
Büyür sevinçlerimiz gülüşlerimiz büyür
Bir bulut nedir ki Anadolu'da
Güneyde bulutsuzluktan insanlar ölür
Gün ışırken ölü ekinler üstüne
Aç-susuzluğumuza güler deve dikenleri
Bir çocuk görür avuçları üstünde
Görür duvaksız gelin gibi mavileri
Durur sonra bilmeden sessiz bir duaya
Üstünde kocaman bir güneş durur
Düşünür yıllarca "He" demek nedir ağaya
Açlık güneyde bir gün kudurur
Büyürken çaresizliğimizin sevinci
Ağa güleşlerinde isyanlar başlar
Kargalar olur üstümüzde
Bir dilim ekmek gibi
Bir bulut sevinci durur...
Hüseyin Ülkü (Varlık-1966)
Syriza ve biz
Yunanistan'da iktidara gelen "SYRİZA" nasıl başardı?
Önce neler vaadettiler ona bakalım:
"Banka ve hastaneleri devletleştireceğiz. Asgari ücreti 750 euro'ya çıkaracağız. Zenginlerden yüzde 75 gelir vergisi alacamız ve yabancı askeri üstleri kapatacağız."
Bizim ülkemizde bunları değil iktidardaki AKP, muhalefetteki CHP ve MHP bile dile getiremiyor!
Sonra da ülkede “SYRİZA"nın benzerini arıyoruz...
Günün Olayı
Erdoğan "Namuslu insanlar da en az namussuzlar kadar cesur olmalı" diyor.
Cesurlar ki... TOMA'larm, gaz bombalarının, plastik mermilerin üzerine göğüslerini açıp yürüyorlar...
Günün biberi
İlahiyatçı profesör "Aldatan kocaya tahammül etmek ibadettir" diyor!
Kadına şiddet yalnızca silahla değil, fetvalarla da uygulanıyor.
Akif Kökçe
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...