Sadi Seda yazdı
CHP İl Başkanı Sinan Özkar ile Anadolu Gazetesinde yayınlanmak üzere röportaj yaptım. Sorulması gereken gündemde ne varsa sordum.
Kendisi de sormuş olduğum tüm sorulara açık ve net olarak cevap verdi.
En çokta merak edilen il kongresinden sonra Büyükşehir ve Odunpazarı Belediye Başkanları ile kendisinin Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile aralarında yaşananlardan sonra bir birlerine kırgın olup olmadıkları idi.
Özkar, 2019 seçimlerinde “Kim Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacak” gibi Ahmet Ataç ve Kazım Kurt’un arasında bir tartışma olmadığını belirtti.
“Bu konuda tartışma başlatmak isteyenler var. Bunlar tuzak. Bu tuzaklara düşmeyeceğiz. Üç başkanımız da hizmetlerine devam ediyorlar. İnşallah 2019’da da devam edecekler. Eskişehir’in Onlara ihtiyacı var. Kavga çıkarma heveslileri boşuna beklemesinler. Yağma yok” diyerek birilerine gönderme de yaptı.
ARALARINDA KAVGA YOK
Yılmaz Hocaya, Kazım ve Ahmet başkanlara “seçimde yaşanan ufak tefek kırgınlıklar bugün de devam ediyor mu?” diye kendilerine sormadım.
Ancak üç belediye başkanın da İl Başkanı olan Sinan Özkar,” Tartışma başlatmak isteyenler var. Bunlar tuzak. Bu tuzaklara düşmeyeceğiz. Partimiz günü gelince en doğru kararı verir. Üç başkanımız da hizmetlerine devam ediyorlar, inşallah 2019’da da devam edecekler. Eskişehir’in Onlara ihtiyacı var. Yine söylüyorum, kavga çıkarma heveslileri boşuna beklemesinler. Aile içinde birliği bozacak bir durum yok. Birbirimizin yüzüne bakamayacağımız işler yapmadık. Tahammül dozu içerisinde tartışmalarımız olur, ancak boşanma seviyesine gelecek şiddetli bir geçimsizliğimiz olmaz. Kimse bunu beklemesin yanılır ve çok bekler, heveslenmesinler” diyorsa inanmak mecburiyetindeyiz.
CHP’li üç belediye başkanından birisi,”aramızda şiddetli geçimsizlik var” demiyorsa. Ki bunu açık olarak söyleyen bir tek belediye başkanı yok. O zaman İl Başkanı Sinan Özkar’ın “aralarında kırgınlık yok” sözlerine inanmalıyız.
ATAÇ, ÖZKAR’I ZİYARET ETTİ
Önceki gün Tepebaşı CHP İlçe Yönetimi ile birlikte Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ta İl Başkanı Sinan Özkar’ı partide ziyaret ederek kendisini ve yönetiminde görev alanları kutlamışlar.
Kongre de yaşananları ve sonucu “kan davası” gibi görüp, yaşanan tatsızlıkları gündem de tutmak kimseye fayda sağlamaz.
Fayda sağlayamayacağı gibi zarar da verir.
Yerel seçimlerin üzerinden iki yıl geçti.
2019’da genel ve yerel seçimler birlikte yapılacak.
Eğer teşkilatlarla belediye başkanları küs olursa, bir birleriyle kanlı bıçaklı gibi davranırlar ise bundan en büyük zararı CHP görür.
Merkezdeki üç belediye başkanlığı ve 3 olan milletvekili sayısı 2 veya 1’e düşerse bu işten kim karlı çıkmış olacak?
CHP İl Başkanı Sinan Özkar,”Kavga çıkarma heveslileri boşa beklemesinler. Aile içinde birliği bozacak bir durum yok” diyor.
Sinan Özkar’ın bu sözlerinin altını çizmek gerekir.
CHP içerisinde gerçekten kavga çıkarma heveslileri var mı, yok mu? Onu bilmiyorum.
Tekrar ediyorum. Eğer hevesliler var ise 2019 da AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Harun Karacan’ın olacağını sağır sultan bile duydu.
Harun Karacan’ın ekmeğine ballı kaymak sürmüş olurlar.
*-*******
Es Es Çiftliği
Halil Ünal'a yapılan en büyük eleştiri neydi?
Aşağı yukarı "Maddi konularda ne yaptığını kimse bilmiyor, yönetimindekiler bile hesap kitaptan habersiz. Nereden kaç para geliyor, hangi topçuya ne kadar para veriliyor belli değil. Ünal, koskoca kulübü bakkal gibi yönetiyor" deniyordu.
O sırada Mesut Hoşcan ve arkadaşları çıktı ve 'Önce Güven' dedi.
Şeffaflık sözü verdi, hesap vereceğim dedi...
Her fırsatta özellikle de maddi konularda saydam olacağını beyan etti.
Bana göre Hoşcan'ın en büyük ve etkileyici vaadi Avrupa Kupaları'na katılmak ya da lig şampiyonluğu falan değildi.
Şeffaf olma sözü camiayı etkiledi.
Camianın eleştirileri haklı haklı bulundu ve Ünal yönetimi devrildi.
Hoşcan geldi...
Kulübe, hesaplara çeki düzen verdi.
İstenilen düzeyde değildi ama eskiye oranla işler hayli düzelmişti.
Hoşcan yönetimi 'işler yolundayken' kamuoyunu bilgilendirmeye devam etti.
Büyük takdir aldı...
Bir süre sonra işler kötüye gitmeye başladı.
Eskişehirspor, ligde kalma mücadelesi vermeye başladı.
İşte o andan itibaren 'şeffaflık' rafa kalktı gibi...
Ünal dönemini hatırlatan uygulamalara şahit oluyoruz.
İşler yolundayken herkes şeffaf, dürüst ve hesap verebilir olabilir. Önemli olan sıkıntılı zamanlarda da 'önce güven' diyebilmek...
Aklımda deli sorular?
Bir yanım 'boş ver, karıştırma belki de ligde kalacağız işte. Sana ne paradan nereden geliyorsa geliyor. Üzümü ye bağını sorma' diyor...
Diğer yanım 'Bu paranın kaynağını sor, dost düşman belli olsun. En zor zamanda kulübe yardım edenler belli olmalı' diyor.
Başka bir yanım ise 'Eskişehirspor bozuk düzenin parçası olmamalı' diyor...
25 kuruşa muhtaç takım, nasıl oldu da 13 futbolcu aldı? THY 'uçuk fiyattan' reklam mı verdi? Eti Maden bağış mı yaptı? HalkBank 'kıyak' kredi mi sağladı?
'Birilerinin har vurup harman savurduğu parayı' milletin kasasından mı karşıladık? Tıpkı diğer bazı kulüplerin yaptığı gibi... Öyleyse ne farkımız kaldı 'bozuk düzenin' takımlarından!
Öte yandan hangi topçuya ne kadar ödeme yapıldı?
Önce Güven ekibi, George Orwell'ın Hayvan Çiftliği romanındaki hikâyeye benzemeye başladı. Bir an önce önlem almalı, hesap vermeli.
-*-*-*-*-*
Yukarıdaki yazı Anadolu Gazetesi Yazı İşleri Müdürü sevgili kardeşim Cihan Yıldırım’a ait.
Bu yazı 4 Şubat 2016 Perşembe günü gazete yayınlandıktan sonra bazı arkadaşlarımız kendisini adeta topa tuttu!
Neymiş efendim,”Kulübü zarara uğrattıysa hesap sorulur. Kulübe kaynak sağlamış. Sana ne bu kaynak nereden geldi ise geldi” diyorlar.
Bay Mesut Hoşcan, ilk başkan seçildiği kongrede ne demişti, unuttunuz mu? O zaman hatırlatayım.
“Şeffaf olacağız. Hesap veren bir başkan ve yönetim olacağız. Her üç ay da bir kulübün mali durumu ile ilgili kamuoyunu bilgilendireceğim”.
Hani nerde kaldı şeffaflık.
Cihan Yıldırım, sizin bu şeffaflık sözü doğrultusunda sezonun ikinci yarasında alınan 13 futbolcuya ve gönderilen 13 futbolcuya ödenen paranın kaynağının nereden geldiğini sormuş.
Suç mu bu?
Şimdi ben de soruyorum.
Eyyy Bay Mesut Hoşcan. 2015’in transfer döneminde çuvallarla para ödeyip transfer ettiğin, pardon, Skibbe’nin ısrarla aldırdığı! Sizin ise performanslarını beğenmeyip devre arasında bir kez daha çuvallarla para ödeyip gönderdiğiniz futbolcular ile ara transferde aldığınız 13 futbolcunun kaynağını nereden buldun?
Daha düne kadar mali darboğazdan yakınıyordunuz…
Para olmadığı için transfer yapamayacağınızdan söz ediyordunuz…
Yoksa Şarhöyük’ün höyüğünde gizli kazı yaparak hazine mi buldunuz?
Cihan da bende merakımızdan çatlayacağız! Kaynağını açıklarsanız Cihan’ı da, beni de rahatlamış olacaksınız!