Emekli bir diplomat gazeteci dostuna yazıyor:
-Öğleden sonra Nişantaşı’ndaki "Bread And Buter" da arkadaşlarımla beraberdim...
Tanınmış bir profesör, ünlü bir gazeteci ve deneyimli bir yönetici...
Baktım, birbirleriyle konuşurken yer yer seslerini kısıyor, fısıldaşıyorlar...
Oysa etrafta sadece cafenin sahibi "Nazlı Hanım" ve yardımcısı var. Onlar da bizi duyamazlar...
"Soğuk savaşın dorukta olduğu yıllarda, görev yaptığım Doğu Berlin'de bile böylesini görmedim..."
****
Bırakın sessiz konuşmayı, artık hangi sokak ya da caddede hangi adımınızı attığınız bile gözleniyor...
Atatürk Stadı’nda tam 106 kamera olduğunu biliyor musunuz? “Goool” deyin hadi!...
Dünkü yazımızda da dile getirmiştik...
"Mobessalar’ın Eskişehir’deki temelini Emniyet eski müdürü Savaş Yücel atmıştı..."
"Sxktir et" adlı kitabında...
"John C. Parkin" bu kayıt cihazlarının adını "Röntgenci" koymuş...
Her şeyi görüp kaydediyor ama, konuşamıyor, uyaramıyor...
Sadece izliyor, bağırmak istiyor, yalanlamak^ hatta yargılamak istiyor ama gücü yok...
Bu küçük makinelerin insanlar üzerindeki etkisi "cansız" bir olgu...
"Neticede yönetmen yine bir insan..."
***
Öyle günlere geldik ki...
Ayakta bile "kâbus" yaşayan insanlar gibiyiz...
"Korku imparatorluğunun bireyleri..."
Suçlu insanlar gibi!
"Sessiz konuş, fısılda, görünme!"
Peki, nereye kadar?
“7 Haziran bir umut olabilir!”
Özdeyiş
Yalan bulamayanca doğruyu söyleyen, yalanla doyup yaşayandır...
Y. Güngör özden
Günün Balı
Kredi kartı pazarımız hızla büyüyormuş.
Türkçesi, vatandaş cebinde olmayan parayı hızla harcamaya devam ediyor...
Günün İncisi
İnsan vergisini öderken, sevgilisine bir buket çiçek sunuyor gibi uzatabilmelidir…
Novalis
Günün Sözü
Yanlışlık fare deliğinden geçer, doğruluk kapılardan sığmaz...
Bernard Shaw
Cuk
"Bugün git yarın gel" devri kapandı...
"Bugün git dün gel" devri başladı...
İbrahim Ormancı
Kolsuz Yaşar’dan
“Düşenin dostu olmaz" diyorlar abi...
Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi!..
Gerilim
Öldükten sonra yaşamak istiyorsanız, ya okunmaya değer şeyler yazın ya da yazılmaya değer şeyler yapın...
Victor Hugo
Olası deprem için ne yapıyoruz?
İki sallanışta hemen aklımıza geliyor büyük deprem….
Peki, önlemini alıyor muyuz?
Ya da bu konuda gözle görünür bir çalışma var mı?
Karacaali' deki üniversite kampında dinlenirken yanımıza gelmişti kampın köpeği...
Ne varsa verip doyurmuştuk...
Ve bir gün sonra, kaldığımız evin hemen önünde "hav-hav" bile demeyen köpek uğulduyordu...
Hemen kalktık, 10 saniye geçmeden sallanmaya haşladık..
"17 Ağustos 1999 Yüzyılın felaketiydi…
O köpek, tam 82 evin içinden bizimkini bulup uyarmıştı...
ABD'nin "North Carolina" eyaletindeki depremde de böyle bir olay yaşanmıştı…
Bir ofisteki görüntüler mobessa kamerasından yayımlandı...
Köpek yerde ve uyuyor gibiydi... Ama bir anda başını kaldırıyor, yeri kokluyor ve dışarı fırlıyor...
Bu görüntülerden 4-5 saniye sonra ise deprem başlıyor ve bu kez insanlar kaçmaya başlıyor...
Yani köpek, depremi bu kadar önceden haber alıp kaçıyor...
Tıpkı bizi uyaran gibi...
En küçük bin depremde, hemen televizyon başına geçip ardından gelecek yorumları izliyoruz... Ciddi bir çalışma göremiyoruz...
En azından köpekler üzerinde bir eğitim yapılamaz mı? İnsandan önce haber alıyorlar...
Kanıtlar ortada...
Hangisi sizin eşiniz?
Adamın biri, karısının test sonuçlarını almak için doktora gitmiş. Resepsiyondaki hemşire, "Kusura "bakmayın ama, ufak bir sorunumuz var demiş:
"Eşinizin testleri laboratuara gittiğinde, aynı isimde bir başka bayan da testlerini göndermiş. Hangisi eşinizin, hangisi öteki bayanın emin olamadık. Açık konuşmak gerekirse, sonuçlardan biri kötü, diğeri daha da kötü..."
Adam, "Ne demek yani?" diye sorunca da devam etmiş hemşire:
"Testlerden biri AIDS, öteki de Alzheimer çıktı.
Hangisi sizinkine ait bir şey söyleyemiyoruz..."
Adam "Korkunç bir şey! Peki şimdi ne yapacağım?" diye sormuş.
Hemşire , "Bence eşinizi şehrin göbeğinde ve en kalabalık bir yerde bırakın" demiş :
"Şayet evin yolunu bulabilirse de bir daha onunla yatmayın!.."
Kına gecesi nedir?
Bu sorunun yanıtı değişik biçimlerde verilmiş ama, Dr. "Burçin Bozdoğanoğlu" en iyisini söylemişi
-Düğünden önce kadınların toplanıp, "Salak, rahat mı battı da evleniyorsun?" diyerek gelini kınadıkları geceye"KINA Gecesi" denilir...
Rahmi Koç’tan
Trafik lambasında kırmızı yandığında biz duruyoruz. Onlar geçiyorlar, sonra onları yakalamaya çalışıyoruz.
Vergi ödeyenle ödemeyenin farkı bu...
Onların mali gücü daha fazla oluyor...
Matematik
"Matematik" sözcüğünün, antik Yunanca’daki "matesis" sözcüğünden geldiğini ve anlamının "Ben bilirim" demek olduğunu...
"Pisagor"un, aynı zamanda "Tarihte en çok bilmece üreten matematikçilerden biri" olduğunu biliyor musunuz?
Aşık Mahsuni Şeriften
-Bizim memleketten haber sorarsan...
"Kimi açtır kimi toktur efendim."
-Koltuğu bulanlar bizi unuttu...
"Arada sürünen çoktur efendim."
-Avukat elinden hakim şaşırdı...
"Adalet sabrını böyle taşırdı."
-Soyguncu fakirde boza pişirdi...
"Akıl fikir vicdan yoktur efendim."
Günün Olayı
Eşini boğarak öldüren kocaya "iyi hal" indirimi yapılmış.
Kaynana ve baldıza dokunmamış olması "iyi hal" sayılmış olmalı...
Balthör
Günün Biberi.
Demokrasilerde "Çareler" tükenmez. İleri demokrasilerde ise hiç tükenmez...
"Cop" olmazsa "biber gazı", biber gazı olmazsa "tazyikli su", tazyikli su olmazsa “barikat" devreye girer...
Gani Yıldız
Günün Şiiri
Bizim köyler
İşte bizim köyler yol boyunca Anadolu'da
Öylesine serpilivermiş birbirinden uzak
Kerpiç, tezek sıvalı, çirkin damlar
Ah ağlatırlar insanı, o uyanmaz uykusunda
Her şeyden ama her şeyden yoksun
Zerk'ten, temizlikten, uygarlıktan
Bir ölüm çalar kapılarını bir de karanlık
İşte tüm çıplaklığıyla mı vatan
Okumuş, arkalı, apartmanlı efendiler
Yeter vazgeçin artık aldatmaktan
Köylünün de hakkı insanca yaşamak
Duy çığlıklarını ama utan, utan…
Halim Yağcıoğlu (Yarlık-1966)