Eskişehir'in sevilen eğitimcilerinden biridir "Semih Çınar" hoca...
“Zamanı çok sever…”
Kendisi anlatmıştı...
Lise çağlarında, mırıldanıyormuş :
"40 yaşma gelenleri atacaksın..."
"50'ye gelenleri asacaksın..."
Hele hele..
"60'a dayananları doğru gaz odasına!"
"Hitler" hayranı falan değil, ama "zamanı durdurmaya” çalışanlardan biri de Semih Hoca'dır...
30'una gelince düşünmeye başlamış, yıllar önce söylediklerini anımsamış...
"40'lı yaşlar da iyidir..."
"50’yi düşünürüz..."
50'yi geçtikten sonra da, bu konuda bir daha konuşmamak üzere noktayı koymuş artık:
"Her yaşın güzelliği olur be..."
…………
Ama bugün artık hiç böyle düşünmüyor Semih Hoca...
Hele hele çocuk yaşlarda bilinçli ya da serseri kurşunlarla yaşamlarını yitirenlere yanıyor...
"Ali İsmail Korkmaz, Eskişehir'in ayrı bir simgesi olmadı mı?"
Ya “Berkin Elvan ?”
Sokağa verilen ismi bile bazılarını tedirgin ediyor...
"Asos"taki son felsevi toplantıdaki ortak görüş geliyor aklımıza...
"İnsanlar, keşke daha vicdanlı olabilseydi..."
Kayınbiraderin gözleri
Adam 90 yaşında olmasına rağmen her gün golf oynuyormuş. Bir gün eve gelmiş "Bitti artık" demiş :
"Gözlerim iyi görmüyor, topun nereye gittiğini bilmiyorum. Golf hayatım bitti artık..."
Bu duruma üzülen karısı, "Yanında abimi götürsene" demiş:
"Ama o 103 yaşında, hafızası da çok zayıfladı " diye karşılık vermiş adam...
"Merak etme" demiş kadın:
"Gözleri hala muhteşem görüyor,"
Ertesi gün iki ihtiyar birlikte golf sahasına gitmişler. Adam topu dikip vurmuş, top havada süzülerek uzaklaşmış.
"Topun nerede olduğunu gördün mü?" diye sormuş.
«Evet, çok iyi gördüm" demiş kayınbiraderi : "Biliyorsun, gözlerim süperdir..."
"Peki nerede?" diye sorunca da boynunu bükmüş:
"Unuttum valla..."
Yakıtın özel kodu
Hükümet Kars'a bir yazı göndermiş: "Kış çok soğuk geçiyor. Kullandığınız yakıtın kod numarasını ve stok durumunu bildirin."
Bir köy muhtarı da oturup hemen Ankara'ya yanıt vermiş:
"Yakıtımız pohtir. Kod numarası yohtir. Stokumuz ise yetecek kadar çohtir..."
Bir avuç dolar için
Bugün üç ayrı grubun 10’ar salonlu 30 sineması var Eskişehir'de...
En büyük özellikleri de, vizyona dünya sinemalarıyla aynı gün germeleri...
"New York, Londra ve Paris'le.."
Aynı gün "Eskişehir"de...
60 ve 70'li yıllarda ise 12 kapalı sinema vardı...
Bunların içinde..
"Sizin Sineması'nın yeri ayrıydı..."
10 yıl önce çekilmiş olsa bile...
"Türkiye'de ilk kez" diye gelirdi filmler...
Pek çoğu da "kovboy" ...
Çocukluğumuz zaten "Tommiks"le geçti..
Çift tabanca "Tom"a özenmeyen mi vardı?
“Sizin'deki filmler de bu özentinin tuzu-biberi gibiydi...”
………..
Bu çocukluk, hatta gençlikteki "Silah" tutkusunu, "Ercan Akyol"un yandaki karikatüründen anımsadık...
Dünya terörü konuşuyor...
Ercan abi de, öyle bir çizmiş ki, tabancanın üstündeki balonu okuyucusuna sunuyor :
"Siz konuşturun..."
………..
Eski bir valimiz, "Gazetecisin, ne olur ne olmaz, ruhsat vereyim" diye uyarmıştı...
Bir başka dostumuz da , "silahım var, seç birini sana vereyim" demişti...
İkisine de olumsuz yanıt vermiştik...
Hani "özlem" ya da "tutku" falan dedik ya...
Askerlik dışında elimize silah almadık...
0 tutkular... "Bugün nefrete dönüştü!..”
………..
Silahın daniskasını üretip satanlar...
"Terörü konuşuyor..."
Peki, Ercan abi'nin tabancası ne diyor?
Ne güzel de bir müziği vardı o filmin...
"Kıymayın" diyor tabanca:
"Bir avuç dolar için..."
Hangi 5 polis?
Eski İstihbarat Daire Başkanı "Sabri Uzun"un "İN" adlı kitabında "Baykal" ile ilgili bölüm tartışma konusu olmaya devam ediyor. Sabri Uzun'un "Baykal’la ilgili kayıtlar kendisine önceden izlettirildi, ardından Baykal Pensilvanya ile telefonlaştı" şeklindeki iddialar "Baykal" tarafından reddedildi. Bu arada...
Sabri Uzun, Baykal komplosunu hazırlayan 5 polisin, başka başarıları nedeniyle ödül alan 55 polisle birlikte ödüllendirildiğini yazıyor. Ardından da diyor ki:
"Deniz Baykal'ın görüntülerini kimlerin gizlice kaydettiği ve medyaya servis ettiği gerçekten merak ediliyorsa, o taltif meselesi dikkatlice incelenmelidir."
Kimdir o 5 polis?
Sabri Uzun sayılarını biliyor, adlarını bilmiyor mu? Açıklamalı...
Melih Aşık
Ayıya sormuşlar…
Melih Aşık’a taksi şoförü anlatmış:
- Dağdaki ayıya sormuşlar:
"En çok nerede yaşamak isterdin?"
-İstanbul'da... "Neden?"
- En az arkadaş sıkıntısı çekeceğim yer orasıdır... Gerçi onlar iki ayaklı ama olsun...
Kıssa-dan
En vefakar dostumuz gölgemizdir.
Ama unutmayın ki, o da yoldaşlık etmek için güneşli havayı bekler...
Hegel
Günün Şiiri
Bir özsu gibi
Sen değil miydin elimden tut diyen
Yıldız-yıldız bir çalkantı gözlerinde
Çocuklar gibi bağıran, üşüyen
Yalnızlıktan korkan sen değil iniydin?
Sen değil miydin ürkek ürkek dolaşan
Gözlerine bakmaya korkardım, ah nasıl
Nasıl da maviydi, maviden daha mavi
Gözlerimi kapar, bakmazdım
Sonra seni kollarımda sıkardım
Sen değil miydin elimden tut diyen
Daima çocuksu, daima sırnaşık
Işıltısında sokak fenerlerinin
Dudaklarını uzatmak isteyen
Yalnızlıktan korkan sadece
İçime bir özsu gibi yürüyen...
Sabih Şendil (Varlık-1958)
Günün Olayı
İçerde ve dışarda dini siyasete alet edip terörleştirenler, bunun bedelini mutlaka öderler.
Türk toplumu Avrupa’nın çağdaş ve demokratik yüzü ile bütünleşip kaynaşmak zorundadır...
Erol Manisalı
Günün Biberi
Eski Türkiye, yeni Türkiye ayırımı yapmıyorum, İnsan çocuklarını nasıl ayırsın.
"Çocuğu yaşat ki devlet de yaşasın!"
Özgür Mumcu