Şeker'in kokusu

Önder Baloğlu yazdı

27 Ekim 2015 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
“Soner Yüksel”, geçtiğimiz günlerde “Şeker Fabrikası ve muhteşem kokusu” nu dile getirmiş…

“Bu kokunun yabancısı değiliz aslında” diyor: “Her sene belli dönemlerde şehrin büyük bir kısmına sirayet ediyor, ciddi anlamda rahatsızlık yaratıyordu. Bu sene daha farklı, ağır ve iştah kapatıcı bir aromaya büründü…”

……….

Yıllar önce…

İstanbul’da Rum asıllı filmci dostumuz vardı…

Adı: “Kosta…”

Eskişehir’e her film getirişinde yanımıza da uğrar ve sohbetine doyum olmazdı…

Bir gün takılmıştık kendisine

“Al Özal’ı ver Papandreu’yu…”

Gülmüştü… “Gazetecisin sen, önce Eskişehir’e bak” diye yanıt verdi:

“Koca şehir kokuyor, Porsuk pislikten geçilmiyor, yazık bu kente!..”

Yüzümüzün kızardığını hissetmiştik…

Bir gün sonra da Bursa’dan dönüyorduk…

Ankara’ya devam edecek olan “Kâmil Koç” un muavini Eskişehir’e girerken aynen şunları söylüyordu:

“Kerbela’ya geldik ama, merak etmeyin sadece 10 dakika kalacağız…

 

 

İşte Soner’in sözünü ettiği koku, o günlerde “burunlara” destandı!..

Bugün yine çıkmış ortaya…

“Yüksel” in yazısında öğrendiğimize göre arıtma tesislerindeki sorun bu sene ayyuka çıkmış…

Acaba gerçekten öyle mi?

Kimsenin günahını da almak istemiyoruz ama…

“Şeker de gidiyor mu?”

“Bugün yarın o da yolcu mu?”

Kimsenin gözü de fabrikada değil…

“Güzelim arazisinde!..”

O ağır “koku” buralardan geliyor olabilir!

Küspeyi bile özlemek istemiyorsanız…

“1 Kasım” ı milat bilin!..”

 

 

Gerilim

IŞİD’e “yol verildiğini” belirtmiştim…

Belgesi de ortaya çıktı…

Daha ne olsun?

Zaaf, ihmal değil, “kasıt” var o zaman… Serdar Kazık

 Kıssa-dan

Ey “Davutoğlu!”

Her defasında, “Kastettiğim o değildi” diye kıvırmaya çalıştın ama bunun faydası yok!

Seçmen, 1 Kasım’da cevabını verecek… Rahmi Turan

Özdeyiş

Ne kadar yüksekte olursan ol, yasalar senden de yüksektir… Thomas Fuller

Günün İncisi

Tenekeden altın olmaz ama, gidenin arkasından çok iyi ses verir!..   Balthör

Günün Sözü

Tanrı, iradesini hakim kılmak için iyi insanları kullanır, kötü insanlar ise kendi irdelerini hakim kılmak için Tanrı’yı kullanırlar… Giodano Bruno

Cuk

Boş zaman yoktur.

Boşa geçen zaman vardır…  Tagore

Günün Balı

Bu ülkede düşünenler için gereği düşünülür! Balthör

Kolsuz Yaşar’dan

Ülkeyi gerçekten normalleştirmişler abi!

Yolsuzluk serbest, yolsuzluğun soruşturulması yasak!...

 

 

Vahşi bir seçim sürecinde

2009 yerel seçimlerinden önce bu başlığı kullanarak kaleme almıştı “Deniz Som…”

Bugün yaşasaydı ve şuan “Beyaz Toroslar” a kadar inilen seçim tehditlerini görseydi, kim bilir neler yazardı!..

Bilemiyoruz ama, bakın o gün nasıl anlatmış:

-AKP seçimleri kazanmak için her türlü yolu deniyor. Seçim rüşvetinde sınır tanımıyorlar. Suyu olmayan evlere çamaşır makinesi, elektriği olmayan evlere buzdolabı dağıtıyorlar. Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim rüşvetlerine ilişkin uyarısını valiler umursamıyor bile…

“İktidarın memuru haline gelmişler…”

İçişleri Bakanlığı’nın memurları tarafından bir yıl içinde peydahlanan 6 milyon yeni seçmenin hesabı verilemiyor. Seçmen listelerindeki sahtekârlıkların sonu gelmiyor. İnşaat halindeki binalarda, ahırlarda, yüzlerce seçmen oturuyormuş gibi gösteriliyor. Binlerce seçmen buharlaşıyor, binlercesi gökten iniyor!

“Türkiye’de gerçekten hiç bu kadar vahşi bir seçim süreci yaşanmamıştı…”

İktidar partisi, her ne pahasına olursa olsun seçimlerden “zafer” le çıkmak için devletin bütün olanaklarını kullanıyor. Arkasında mide bulandıran sayısız soru işaretleri bırakıyor.

“İktidar belki amacına ulaşacaktır ama, bunun bedelini Türkiye çok ağır ödeyecektir.”

…….

Evet… Hem de nasıl ödüyoruz!.. Deniz abi, tam 6 yıl öncesinden bu günleri de görerek yazmış sanki…

2010 Ekim’inde yitirdiğimiz “Deniz Som” u bu vesileyle bir kez daha rahmetle anıyoruz…

 

 

Günün Olayı

Mülteci sorununa kesin çözüm:

Ortadoğu’daki ülkelerin doğal kaynaklarına kim el koyuyorsa, mültecilerine de o el koysun!  Akif Kökçe

Günün Biberi

TCDD “Hızlı trenlerin çarparak öldürdüğü kuşlar önemli değil” diyor!

İnsanlardan sonra kuşlar için de “VIP uygulaması” başlattılar demek!

 

 

Günün Şiiri

Sizin Olsun

Küçük görürdünüz insanları bile

Bu şehir sizin için şehir değildi

Bu bahar, bu hayat öyle

Sanırdınız kanatlanacak günleriniz

Saadet inecek rüya rüya

Geç ayılttı sizi

Şu taşı toprağı diş bileyen dünya

Ben kaskatı gördüm

Çevremde buldum ne buldumsa

Daha beter şeyler düşündüm hep

Karımı süsledi, çocuklarımı büyüttü

Alnımdaki ter

Masalları sizin olsun hayatın

Bana gerçekleri yeter…

O. Kazım Atok  (Varlık - 1955)

 

 

Bu nasıl seçim?

Valiler, kaymakamlar, okul müdürleri, öğretmenler, imamlar, TRT’si, YSK’sı açık açık AKP’nin seçim kampanyası için çalışıyor. Koca koca mülki amirler memurları ve öğrencileri mitinglere sürüklüyor… Katılmayanları işlem yapmakla tehdit ediyorlar. Devletin araçlarına sivil plaka takılıp AKP’nin emrine veriliyor. Pek çok seçim gördük ama, yasaların, hukukun ve seçim adaletinin böylesine istismar edildiği bir seçim öncesi anımsamıyoruz…

 

 

Çetin Altan ustadan

-Bir işi yapıyor olmaktan dolayı aldığınız keyif, o işi yapıyor olmaktan kazandığınız parayı harcarken aldığınız keyiften fazla ise…

“Doğru işi yapmıyorsunuz demektir…”

Bebek neden siyah?

Kocası devamlı iş seyahatinde olan bir kadın doğum yapar. Kocasına müjdeyi vermek için mesaj atar:

“Sevgilim, bebeğimiz oldu ama sütüm gelmediği için bir tane sütanne tuttum. Zenci bir kadındı ve bu yüzden bebeğimiz artık siyahi bir çocuk…”

Adam da müjdeyi annesine vermek için yazar:

“Anneciğim, bir torunun oldu ama eşimin sütü gelmediği için zenci bir sütanneye emzirmiş. O nedenle çocuk zenci…”

“Benim sevgili oğlum, seni doğurduğumda sütüm gelmemişti. Ben de seni inek sütü ile büyütmüştüm. Şimdi anladım neden bu kadar öküz olduğunu!”

 

 

Peki, ya boğa?

Çocuk annesine sordu:

“Öküz nedir?”

Annesinin yanıtı:

“İneğin kocasıdır yavrum…”

“Peki, ya boğa anne?”

Kadın biraz düşündükten sonra yanıt verdi:

“O da aile dostudur…”

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi