Şehir Hastanesi modeli, İngiltere’de çöktü!

Türk Tabipler Birliği (TTB) Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz’ı ES TV ekranlarına konuk olarak aldık. Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminde oluşturulan sağlık bütçesinden torba yasaya, Eskişehir’e kurulması planlanan kömürlü termik santralden doktorlara şiddete, alternatif tıptan yerel seçimlere geniş yelpazede birçok konuyu masaya yatırdık. Ancak özellikle bir konunun üzerinde, ciddiyetle durulması gerekiyor.
Nedir o?
Eskişehir Şehir Hastanesi!

*

Bülent Nazım Yılmaz, aynı zamanda Eskişehir Şehir Hastanesi’nde görev yapıyor. Durum böyle olunca, Yılmaz’ın Şehir Hastanelerine ilişkin görüşleri, daha da bir kıymetli hale geliyor.

*

Şimdi, Bülent Nazım Yılmaz’ın, Şehir Hastaneleri mantığı ve Eskişehir Şehir Hastanesi’nin işleyişi üzerine verdiği görüşleri aktaracağım. Bakın Yılmaz neler söylemiş, okuyalım…
*

İLK KEZ İNGİLTERE’DE GÖRÜLDÜ

“Şehir Hastanesi modeli, ilk kez Türkiye’de kullanılan hastanecilik modeli değil. Şehir Hastanesi modeli ilk kez 1990’lı yılların başında İngiltere’de başlıyor. Normal hastanelerden daha büyük, finansman olarak da normal hastanelerden farklı, genel bütçeden yararlanmıyorlar, kamu-özel ortaklığı dediğimiz bir ortaklık yöntemini kullanıyorlar ve genel anlamda özel şirketler tarafından işletiliyor. Böyle bir yapıya sahipti. Ama daha sonra şu görülüyor: İngiltere’de ve Kanada’da Şehir Hastaneleri benzeri hastanelerin finansman modeli olarak tutmadığı, tıbbi anlamda da birçok sıkıntıyı beraberinde getirdiği görülüyor.

İNGİLTERE VE KANADA DA SİSTEM İFLAS ETTİ

Yani biz TTB olarak dedik ki: Şehir Hastaneleri modeli ilk kez Türkiye’de kullanılmıyor, siz de kullanılan ülkelerden aldınız. Ama bu model, İngiltere’de, Kanada’da, kısmen Hindistan’da iflas etti. Şu anda kullanılmıyor. Geri adım attılar ve Şehir Hastanelerini kapattılar. O yüzden, bu modelin doğru bir model olmadığı konusunda uyardık. Fakat ne yazık ki Sağlık Bakanlığı’nı ve sağlığı yönetenleri biz ikna edemedik o süreçte. Hatta mahkemelere verdik, birçok ihaleyi durdurduk. Bakın Kayseri Şehir Hastanesi ihalesini durdurduk, Etlik’i durdurduk. Fakat tekrar yeni ihalelere girdiler ve Türkiye’deki siyasal ortamın da değişmesiyle beraber, Şehir Hastanelerini 2017 yılı itibari ile kurmaya başladılar.

ŞİRKETLERE ÖZEL AYRICALIKLAR

Bizim, Şehir Hastanelerine itiraz nedenlerimiz şunlar: İhale süreçleri kamuya açıklanmıyor. Şehir Hastanelerinin arazilerinin ücretsiz olarak tahsis edildiğini tespit ettik. Kamu-özel ortaklığında bu hastaneleri kurdular ancak şirkete özel ayrıcalıklar sağladılar. Mesela yüzde 70 doluluk garantisi verdiler. Bugün bunu kabul etmiyorlar ama bu açık seçik meydanda.

DEVLET ŞİRKETE YILLIK 200 MİLYON TL ÖDÜYOR

Eskişehir Şehir Hastanesi’ni işleten şirkete, devletin ödediği yıllık kira bedeli, 99 milyon 900 bin TL’dir. Müthiş bir para. Ve bu para sadece kira bedeli. Hizmet bedeli yok bunun içinde. Bizim hesaplarımıza göre, hizmet bedeli de aşağı yukarı 100 milyon TL. Yani devletin Eskişehir Şehir Hastanesi’ne yıllık ödediği kira bedeli, yaklaşık 200 milyon TL. Ancak bu bütçe, inanılmaz büyük bir bütçe ve daha düşük bütçelere daha iyi hizmet verebilen hastaneler yapılabilir ve bunun bir örneği Ödemiş’te bulunuyor. Burada kamu kaynaklarının çarçur edilmesi söz konusudur, kamu kaynaklarının kötüye kullanımı söz konusudur.

*

Bülent Nazım Yılmaz’ın ve dolayısıyla TTB’nin, Şehir Hastanelerine ilişkin görüşlerini okudunuz.

*

Bu bölümü, Yılmaz’ın şu önerisiyle kapatıyorum: Bütün Şehir Hastaneleri, Sağlık Bakanlığı’na devredilsin. Yani, devlete-kamuya devredilsin.

Demokrat Parti hafife alınmamalı!

sohbet ettik. Haliyle gündem, yerel seçimler oldu. Bunun yanı sıra Demokrat Parti, Pazar günü il kongresini gerçekleştirecek; bu da masaya yatırdığımız gündem maddeleri arasındaydı.

*

Özellikle, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Fevzi Yalçın’ın Türkiye’deki vaziyet üzerine aktardığı ifadeler dikkat çekti. Bakın Yalçın, ana hatlarıyla neler söyledi, okuyalım…

• Türkiye iki blok arasına sıkıştırılmış, insanlar ayrıştırılmış durumda. Seçmeni iki parti sıkışıklığına sokmanın, milletin elinden seçme seçilme hakkını almaktan farklı olmadığını düşünüyorum. Bu durum, milletimize yapılan büyük bir kötülüktür.
• Biz, ötekileştirmenin, işsizliğin, konkordatoların bittiği; üretimin olduğu, adaletin tesis edildiği, milletimizin her ferdinin refah içinde yaşadığı bir Türkiye için varız. Bu amaçla yola çıktık ve Demokrat Parti olarak seçmenimizin teveccühüyle Türkiye’yi düzlüğe çıkarmaya kararlıyız.
• Bakın artık konuşan, tartışan, düşünen bir Türkiye yok. Tekrar konuşan bir Türkiye için mücadele ediyoruz. İnsanlarının, sivil toplum kuruluşlarının, meslek odalarının konuşabildiği, tartışabildiği, fikir üretebildiği, eleştiride bulunabildiği bir Türkiye’ye ihtiyacımız var.

*

Fevzi Yalçın’ın aktardıklarının altına imzamı atmak istiyorum…

*

Gelelim Eskişehir özeline…
Demokrat Parti, Eskişehir’in 14 ilçesinde aday çıkaracak ve özellikle kırsal ilçelerde bir hayli iddialı. Merkezdeki iki ilçede ise seçimin kaderini belirleyeceklerini ifade ediyorlar. Ya Büyükşehir Belediyesi? Demokrat Parti’nin Büyükşehir Belediyesi’nde aday çıkarıp çıkarmayacağı, şu an belirsizliğini koruyor. Fevzi Yalçın’ın bu noktada ifade ettiği tek şey şu: Büyükşehir üzerinde çalışıyoruz.

*

Son olarak Demokrat Parti’nin Pazar günü gerçekleştireceği il kongresine değinmek istiyorum. Öğrendim ki Demokrat Parti’nin Eskişehir’deki üye sayısı aşağı yukarı 15 bin, Türkiye’de ise 600 bin. Bu sayı, Türkiye şartlarına göre olağanüstü bir sayı. Hele ki Eskişehir’in iktidar partisi olan CHP’nin, Eskişehir’deki üye sayısının aşağı yukarı 14 bin olduğu düşünüldüğünde, Demokrat Parti hiç de hafife alınamaz.

*

Bu noktada, Demokrat Parti’nin İl Başkan Adayı Hüseyin Özcan. Gözünü Demokrat Parti’de açmış ve hala partisine hizmet etmeye devam ediyor. Özellikle Odunpazarı İlçe Başkanı olduğu süreçte gerçekleştirdiği sert muhalefet aklımızdan çıkmıyor. Şimdi, Demokrat Parti’nin il başkanı olmaya hazırlanıyor Özcan. Başkan seçildiğinde, muhalefet ve yönetim alanı genişleyecek. Dahası, yerel seçim sürecinde, partisinin Eskişehir’deki lideri olacak. Peki, nasıl bir yönetim sergileyecek? Geçmişteki izlenimlerimizle beraber, yönetim biçimini az çok tahmin edebiliyoruz ancak bu kez sorumluluk alanı bir hayli fazla. O nedenle bu sefer, daha farklı bir yönetim modeli de uygulayabilir.

Volkan Doğan: CHP’nin de geleceğini düşünen birisiyim!

Dün, AK Parti Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Volkan Doğan, ESGROUP Medya’yı ziyaret etti. Doğan, ziyareti sırasında dikkat çeken açıklamalar yaptı.

*

Gelin, Doğan’ın o açıklamalarından bazılarını, maddeler halinde sıralayalım…

• Konya, tam bir Selçuklu şehridir. Bursa, tam bir Osmanlı şehridir. Odunpazarı ise, tam bir Cumhuriyet şehridir.
• Asfalt katılım payı yüzünden, vatandaşlarımızın sıdkı sıyrılmış. Müteahhitler bile isyan ediyor. Biz asfalt parası almayacağız. Dahası, bizim dönemimizde yapılan yollar için alınan parayı, Odunpazarlı hemşerilerimize iade edeceğiz.
• Odunpazarı’ndaki seçim ofislerimiz, Cumhur ittifakının seçim ofisleri olacak. Sadece Volkan Doğan’ın seçim ofisleri olmayacak. AK Parti’yle MHP ortaktır. Ben aynı zamanda MHP’nin adayıyım. Ve göreceksiniz, belediyeyi aldığımızda, AK Parti ve MHP ortaklığı, harika bir yerel yönetim örneği sunacak Odunpazarlıya.
• Halkla konuşmadan, milletimize danışmadan hiçbir iş yapmayacağız. Milletimizin istemediği hiçbir şeyi hayata geçirmeyeceğiz. Yapacağımız işlerin tümü, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına, Odunpazarı’nın ihtiyaçlarına ve isteklerine dönük olacak.
• CHP’nin de geleceğini düşünen biriyim ben. Çünkü CHP, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bir partidir. Bu toprakların ne kadar AK Parti’ye ihtiyacı varsa, MHP’ye ihtiyacı varsa, CHP’ye de o kadar ihtiyacı vardır. Ancak görülüyor ki CHP, iyi yönetilmiyor. Bakın Odunpazarı Belediyesi’ne, iyi yönetilmiyor. Ben bu anlamda üzüldüğümü samimiyetle ifade etmek istiyorum. O nedenle CHP’yi de, MHP’yi de, tüm partilerimizi düşünüyorum. Başarılı olmalarını istiyorum. Çünkü başarı, halka hizmet kalitesini de arttırır. İnşallah 1 Nisan’da, Odunpazarı, daha iyi hizmet anlayışıyla tanışacak. Vatandaşlarımız merak etmesin, içiniz rahat olsun.