Seçimin öncesi

Yaşamın İçinden

 

Seçimin öncesi

 

Ülke bir yerel seçime doğru dövüş kavga gidiyor.

Kavgayı başlatan:

“İktidar partisinin Genel Başkanı ve Başbakan R.Tayyip Erdoğan””

Ana muhalefet parti ve muhalefet partileri,

“Söylenenlere yanıt vermeye çalışıyorlar”

İşte en son açılan,

Mustafa Sarıgül dosyası..

On yıldır kapalıydı..

Sarıgül CHP’den aday olunca açıldı..

Soran yok:

“Madem suç vardı, tarafınızdan biliniyordu. Neden şimdiye kadar yasal işlem yapılmadı?..”.

Soran olmadığı içinde yanıt verilemiyor..

--//--

Seçim demokrasinin gereğidir..

İster genel ,isterse yerel seçimler olsun..

Halk sandık başına gidip, siyasal tercihini kullanır..

Ülkemizde de yol yöntem böyle..

Göreceğiz..

1 Nisan günü ülkede süt liman bir yaşam tarzı izlenecek..

Acaba diyorum..

Bu sonuca varmak için neden geçerli kuralları uygulamıyoruz.

Neden iktidar partisi AKP’nin Genel Başkanı çok öfkeli?..

Öfke ile mi kalkıyor nedir?..

--//---

Vatandaş olarak Başbakan Erdoğan’nın ağzından şimdiye kadar:

“ Yerel yönetimleri biz alırsak, şunu yapacağız.. Bunu edeceğiz.. ”diye bir söz duydunuz mu?..

Tam aksine..

Sanki ayakkabının içine parayı bu millet saklamış gibi..

Hep öfke..

Şantaj.. Tehdit..

Kavga.. Karalama…

Oysa bu ülke insanları uysaldır..

Bakın dört bakan görevden alındı..

Bazılarının çocukları içeride yatıyor..

Kimse sordu mu:

“Bu insanlar için neden işlem yapılmadı ”diye?..

Yoksa diyorum..

Söylenenlerin hepsi yalan mıydı?.,

Ayakkabı içinde dolar bulunması karalama mıydı.?.

Sahi diyorum..

Düne kadar iktidar partisi ile“ bacı- kardeş” geçinen Fethullah Gülen’e ne oldu da, TV’lerde durmadan konuşuyor?.

Bula bula bu günleri mi buldu?....

--//--

Yerel seçimlere yaklaşık iki ay var..

Adaylardan bazıları kentsel sorunlara ilişkin görüşlerini dile getirirlerken, tam aksine bazıları da, gördüğünüz gibi:

“Çizgi dışı işlerle vakit geçiriyorlar..

Bu da bizim demokrasi anlayışımızın bir bölümü galiba?.

Onun içinde, yazmaya devam edeceğiz?...

Günlerin getirdiği

 

Nabi Avcı’da politika konuşmaya başladı

 

Şimdiye kadar dar siyasette görmediğimiz Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı geçtiğimiz günlerde ”Üzerimde bir selam var. Onu paylaşayım.. Sayın Başbakanımız tüm Eskişehirlilere ve AKP’nin tüm mensuplarına ayrı ayrı selamlarını iletmemi söyledi. Kendisine Eskişehir’in inşallah tamam dediğini söyledim” diye konuşmuş. . Ardından da şöyle devam etmiş ”Bunun için bütün Eskişehir’i mahalle mahalle , sokak sokak , belde belde sandık sandık son gün sonuçlarına dolaşacağız. Sandığın emniyetini sağlayacağız. Girişilebilecek tertiplere karşı gerekli önlemi alacağız. Çünkü 30 Mart bizim için çok önemli..Bu günde millet iradesinin üstünlüğünü göstermeliyiz ”.

Nabi Hoca’nın söyledikleri doğru olmaya doğruda, neden tek yanlı yorum yapılıyor anlaşılır gibi değil. Sandık ve sandığa atılan oyların yalnız bir bölümüne değil, hepsine sahip çıkın demek yaraşırdı kendisine. Çünkü sandığa atılan her oyda demokrasi vardır.. Yarısı geçerli, yarısı geçersiz olmaz..

 

 

CHP’den DSP’ye

 

Geçtiğimiz günlerde DSP’li Mustafa Poslu ve Halil Sümerli dilekçe vererek CHP’ye geçmiş ve Belediye Meclis üyeliğine aday olmuşlardı.. Poslu ve Sümerli’nin dilekleri yerine gelir gelmez ayrı mesele.. İçinde bulunduğumuz günlerde bir başka politik gelişmede gene CHP- DSP arasında yaşandı.. Han İl Genel Meclisi üyesi İbrahim Mutlu Yılmaz, CHP’den ayrılarak DSP’ye kayıt oldu ve Belediye Başkanı adayı olduğunu açıkladı.. Hatırlarsınız, İbrahim Mutlu Yılmaz, daha önce CHP’de yapılan adaylık yarışını Erdal Şanlı karşısında kaybetmiş, ardından da CHP’den istifa ederek DSP’ye geçmişti. CHP’den DSP’ye geçişi nedeniyle düzenlenen törende konuşan Mutlu Yılmaz,

”Adaylık yarışında haksızlığa uğradım..Bunu bilmeyen yok.. Ben de bu haksızlığa tepki olarak CHP’den istifa ederek DSP’ye geçip, Han Belediye Başkanlığına adaylığımı koydum. Kazanacağıma inanıyorum” dedi. İlginç bir politik gelişme değil mi?. Bakalım bu yarışı kim kazanacak?