Seçim yaklaşırken

Yaşamın İçinden

 

Seçim yaklaşırken

 

“Önce bu seçim siyasi değil.

Ahlaki..

--//--

Kazanırsa kutu kazanır

Parayı sayma makinesi kazanır..

Rüşvet..

Hırsızlık..

Sahtekarlık..

Aziz milletin oyları ile denktir..

Yönetenlerin ülkeyi soyması..

Kazanır kazanırsan..

Öyle bir seçim bu..”

Bu satırları usta yazar “Bekir Coşkun’un yazısından aldım”

--//--

Evet…

Çok ilginç olaylar yaşıyoruz ülkemizde..

Hem de demokrasi adına..

Sandığa gitmemize bir hafta kala..

Türkiye Büyük Millet Meclisinde dört milletvekili için hazırlanan yolsuzluk fezlekesi gündeme geliyor..

158 milletvekili” fezleke okunsun. Ne olduğunu öğrenelim ”diyor..

259 Milletvekili, karşı çıkıyor.

” Ne gereği var. Olmaz okunmasın” ..diyor

Oylama yapılıyor:

“Demokrasi” kazandı deniyor.

Bilmeden oylama olur mu?

Oluyor işte..

Soran yok..

Hazırlandığı söylenen fezlekede neler var?

İçeriği okunsa ne olur?

Okunmasa ne olur, yorum yapan çıkmıyor...

--//--

Bir milletvekili soruyor:

Mezdeke mi?

Fezleke mi?

Kalkan eller için bir vekil:

“Tarih unutmaz” diye konuşuyor.

Bir başkası sözde yorum yapıyor:

“Temiz vicdan, yumuşak yastık gibidir”.

Bir başka vekil ise şöyle diyor:

“Abdestimizden şüphemiz yok..

Haydin namaza..”

Bir başkası ise gülümsüyor:

“Allah kabul etsin”

---//--

Dün bir tanıdık telefon ederek sordu:

“Ne yazıyorsun?”

“Bilmiyorum” dedim gülerek:

“Ve yazdığımdan bir kaç satır okudum”..

Telefon eden dostum bir kahkaha atarak şöyle dedi:

“Sen ve senin gibilerin başka işi yok mu?”

--//--

Her neyse ..

İşimiz yazmak..

Seçime yaklaşık 10 gün var..

Söyleyin bakalım:

“Yazı mı tura mı?”

 

 

Günlerin getirdiği

 

Seçmen hazır ya seçilecekler

 

Seçime beş gün var.. Yani bir hafta sonra ulus olarak sandık başına gideceğiz Seçmen kartlarını aldık.. Ayrıca eve iki de muhtar aday kartı gönderilmiş.

Her neyse önceki gün iki genç hanım geldi yanıma.. Biri Hacı seyit mahalle muhtar adayı Neşe Güneş..Diğeri M.Kemal Paşa mahallesi muhtar adayı Serpil Üstsoy. Neşe Hanım A.Ü. Kamu yönetimi ve yerel yönetimler bölümü mezunu olduğunu söyledi ve dedi ki” Mahallemizi tanıyorum. Sakinlerin ihtiyaçlarının takipçisi olacağım.. Dayanışma içinde çalışacağım yapılmayan sosyal etkinlikleri yapacağım evliyim. İki çocuk annesiyim”.. Serpil Üstsoy ise şöyle konuştu”.Dört kuşaktır M.Kemal Paşa mahallesinde oturuyoruz. Mahallenin sorunlarını biliyorum..Bunun için muhtarlığa aday doldum”..

Serpil Üstsoy ve Neşe Güneş rakip adaylar için olumsuz bir söz etmediler.. Dediler ki “Önemli olan mahallemize hizmet için yola çıkan bizleri vatandaşlar tanısın ve sandıkta kararlarını versinler..” Bayanlar adına güzel bir olay.. Neşe Güneş ve Serpil Üstsoy’a kolay gelsin diyoruz..

 

 

Sel gider kum kalır

 

Dün bir okurum arayarak “Bu şehir bizim. Şehirde yönetime talip olanlar bizden birileri. Öyleyse sandık başına neden güler yüzle gitmeyelim. Neden başta Başbakan Erdoğan olmak üzere büyüklerimiz sert konuşuyorlar, neden kırıcı oluyorlar” diye sordu. İlginç bir soru. Belediye Başkan adaylarını Büyük olsun,küçük olsun tanıyoruz.. Şimdiye kadar Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen. Hatun Karacan ve emekli Vali Kadir Çalışıcı’yı dinleyip, tanıdık. Ahmet Ataç, Orhan Soydaş .. Kazım Kurt.. Nevzat Önder .. Emine Edizgil, ve Murat Sanlar’ı tanıdık sayılır.. Tanımayanlar da aylardır yapılan çalışmalar üzerine tanıdı kendilerini.. Öyleyse okurumuzun söylediği gibi, neden birbirimize kırılalım değil mi?. Seçim bitecek, insanlar gene yüz yüze bakacaklarsa bu kavga ve kırgınlık neden olsun değil mi?. Tekrarlıyoruz.. Bu şehir bizim.. İnsanlar bu şehirde yaşayanlara hizmet etmek için meydana çıkmışlarsa “sandıkta tercihimizi yapmak dururken, neden birbirimizi kıralım “…