“Silah tüccarlarına!”
Kimlerdir bunlar?
“Süper güç denilen ülkeler...”
Nerede savaşırlar?
“Kore'den, Vietnam'dan tutun da, Afganistan, Bosna Hersek, Arnavutluk'tan Ortadoğu'ya kadar...”
ABD içinde, kendi iç savaşlarının dışında başka bir savaşa tanık oldunuz mu?
Mümkün değil!
Hedefleri hep ülkelerinden binlerce kilometre uzaktaki yerlerdir...
Ve de hep kendi yarattıkları canavarlarla savaşırlar...
“El Kaide'den sonra sıra IŞİD'de...”
Ne demişti 1. Bush?
“Amerikan halkı beni 50 yıl sonra anlayacak...”
***
Körfez savağından sonra, çöl fırtınası başkomutanı Org. N. Schwarzkop, cephedeki sahra hastanesini ziyaret etmiş...
Başhekim kendisine yaralı askerlerin koğuşlarını gezdiriyor ve hastanın başında bilgi veriyormuş:
“Komutanım, bir numaralı yataktaki hasta izine çıkmıştı. Gittiği yerde kötü bir hastalık kapmış...”
Devam ediyor:
“Üç numaralı hastamız da, bir mermi ile çenesinden vuruldu...”
General hastaya sormuş:
“Ağrıyor mu? Bir isteğin var mı?”
“Evet komutanım” demiş asker “Bir numaralı yatağı istiyorum..."
“O yatak daha mı rahat?”
“Hayır” demiş asker:
“Önce bir numaranın önünü muayene ediyorlar. Sonra iki numaranın makatını yokluyorlar, sıra bana gelince de ellerini ağzıma sokuyorlar!..”
***
ABD halkı için bir “savaş kara mihazı” dır böyle olaylar...
“Hiç başlarına çuval geçirildiğini duydunuz mu?”
İşte ABD halkı..
“50 yıl sonra bunu anlayacak!”
Yılmaz Hoca'nın Seçim borusu!
Büyükerşen’in son “Sabah Kahvesi” programı daha çok konuşulacak...
Programın sunucusu “Şinasi Kula” bile o kadar daldı ki, “su arasını” Hoca kendisi verdi...
Konu elbette Büyükerşen’di...
Genel seçimler de yaklaşıyor ya, hoca için yazılıp çizilenler çoğaldı yine...
Efendim, “Önseçim istemez”miş!
Adayları kendi belirleyecekmiş gibi türlü yakıştırmalar aldı yürüdü...
Hoca durur mu?
“Siyasete atılsaydım milletvekili olurdum” diye bağladı:
- Her “Seçim borusu”nda partili partisiz bazı kişiler çıkar ortaya... Onlar için bir başka dönemdir seçim aşaması... Bunlara artık bir dur demek lazım... Bir nokta daha var ki, elbette belediye başkanlığı için bir partiye girmek gerekiyor. Ben de CHP’ye katıldım. DSP günlerinde hemen yanımda olanlar, bugün karşıma çıktılar. Bu kadar olur mu? Bilemiyorum doğrusu…
***
Büyükerşen'in böyle sürüp giden sözlerinin arasında bir önemli nokta daha vardı ki, burada Eskişehirlilere sesleniyordu:
“Eskişehirliler maalesef partilerinin yönetimine tam anlamıyla sahip çıkamıyorlar...”
Haklıydı Hoca...
“Seçim borusu” yakıştırmasını yaparken, dilinin ucuna varıp da söyleyemediğini de biz vurgulayalım:
“Yemek borusu!..”
Başarılı politikacının sırrı!..
Bir politikacı, seçim kampanyasında yapacağı miting konuşması için kendi kendini kampa almış...
Her gün prova yapıyormuş:
“Sevgili vatandaşlar, biz iktidara gelince herkesi güçlendirecek, yolsuzluğa da hadım edeceğiz.”
Bir, iki, üç, beş... Durmadan tekrarlıyormuş bu cümleyi...
Ve miting günü gelip çatmış, o da kürsüye çıkmış. Ancak en çalıştığı cümleyi söylerken dili dolaşmış:
“Sevgili vatandaşlar, biz iktidara gelince herkesi hadım edecek, yolsuzluğu da güçlendireceğiz. ..”
Bir alkış kopmuş…
“Yaşa, bravo, çok içten konuştun, asıl niyetini en doğru sen söyledin...”
Seçimleri de o kazanmış...
0 zamandan beri başarılı olmak isteyen politikacıların hep o doğrultuda hareket etmesi bundanmış...
Ne yapalım efendim?
Yurtdışından telefonla arayan adam, heyecanla sormuş:
“Efendim, kayınvalideniz dün gece öldü. Gömelim mi, yakalım mı, denize mi atalım?”
Adam hiç düşünmeden yanıt vermiş:
“Mümkünse her üçünü de yapın, neticeden emin olmak istiyorum!”
Günü olayı
Prof. Nihat Hatipoğlu TRT’de yaptığı programda “Namus ve şeref üzerine edilen yeminin dinen geçerliliği yok” dedi.
Yalan söylemenin de, verdiğin sözden dönmenin de dinen sakıncası yok demek...
Akif Kökçe
Günün Biberi
Avrupa aşırı sağının dert ortağı “Yeni Türkiye” ye hoş geldiniz.
Yüzümüzü Batı'dan çevirip Doğu'ya döndükçe bizi daha da çok sevecekler...
Özgür Mumcu
Günün Sözü
Sevgide, yalnız bir bardaktan içmek değil, aynı zamanda birbirinin bardağını da doldurmak vardır...
Hanri Benazus
Günün Şiiri
Biten mutluluk
Bir öğle vaktigeldin o koca kente
Thames bile yön değiştirdi sevincinden
Ya ben, tüm yalnızlığımı denize attım
Oysa sen durucu değilmişsin
Hiç gelmeseydin diye düşünüyorum
Anılarım da olmayacaktı yabancı ülkelerde
Kim olsa umursamazdı bencil düşünceleri zaten
Seni uyumadığım uykulara borçluyum
Yalnızlığım yağmur olmuştu ışıklı caddelerde
Bir baltan bir başa koştuğumuz
Yazık, uzun sürmedi
Göz açıp kapayınca bitti mutluluğumuz...
Ersan Sözer (Varlık-1967)
IŞİD nedir dersiniz?
Bu sorunun yanıtını emekli amiral “Türker Ertürk” veriyor:
-IŞİD, ABD tarafından kurdurulan, İsrail, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye tarafından desteklenerek büyütülen taşeron terörist bir örgüttür...
-IŞİD 1. Dünya Savaşı sonunda İngiliz ve Fransızların çizdikleri haritayı küresel güç Amerikalıların yeniden çizme sürecinin bir enstrümanıdır.
-IŞİD Amerikalı gazetecileri katlederek ABD'nin bölgeye inmesini sağladı. Şimdi de ABD'nin Kürtleri birleştirmesini sağlıyor.
-Barzani, PKK, PYD tek güç halinde ABD'nin kullanımına hazır hale geliyorlar.
“Hatırlatalım, Kürtler kurtuluş için hep büyük devletlere sığındı, hep kullanıldılar.”
Gerilim
Atatürk ve eserlerine kin besleyenlerin 2023 vizyonu ne olabilir?
“cumhuriyet’ten tamamen kurtulma vizyonu!”
Balthör
Günün incisi
Zaman, her bireye göre ayrı süratte geçmektedir. Halbuki, her dakika altmış saniyedir…
Özdeyiş
Siz ekin ekmedikçe, toprağın bereketli olması bir anlam taşımaz
Hanri Benazus
Neyzen ve edep yeri
Neyzen Tevfik, tanıdığı bir subayı ziyaret etmek için kışlaya gider.
Subayın ricası üzerine askerlere ney çalar, sonunda da aşka gelip zeybek oynamaya başlar…
Bu arada pantolonunun düğmelerini iliklemeyi unuttuğunu gören erlerden biri “Efendi amca” diye seslenir:
“Edep yerin açıkta kalmış...”
Neyzen, aynı anda oyunu kesip ellerini kaldırarak , “Şükürler olsun yarabbim” der:
“Nihayet karşıma edebim olduğunu söyleyen bir kulunu çıkardın...”
Tokmağı çevirip açtınız mı?
Şair “Haşim” günün birinde bir yakınına fena halde kızmıştı... Dişlerini gıcırdatarak “Beyefendi beyefendi" diye başladı:
“Siz onun ipek kravatına, şık kostümüne, kibar tavrına, tatlı diline aldanmayınız... 0 tıpkı yataklı vagonlardaki pırıl pırı aynalı kapılara benzer. Tokmağı çevirip açtınız mı, arkası apteshanedir!”
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...