Kızılay’ın depremzedelere bedava dağıtılması gereken çadırları AHBAP’a sattığına ilişkin iddialar gündeme bomba gibi düştü. Son olarak Kızılay Başkanı Kerem Kınık, böyle bir satışın doğru olduğunu itiraf etti.
Kızılay’ın depremzedelere bedava dağıtılması gereken çadırları AHBAP’a sattığına ilişkin iddialar gündeme bomba gibi düştü. Son olarak Kızılay Başkanı Kerem Kınık, böyle bir satışın doğru olduğunu itiraf etti.
Doktor Kerem Kınık, “Vallahi bi kuruş kâr etmedik, maliyetine şey ettik. Hem kazandığımız parayı cebimize mi attık? O parayla yeni çadırlar yapacağız” anlamı taşıyan cümlelerle bu satışın normal bir şey olduğunu anlatmak için kendini paraladı.
Şimdi hatırlayanlar çıkacaktır; Şener Şen ve İlyas Salman’ın oynadığı Banker Bilo filmi vardı. Hah!.. Yine hatırlayacaksınız filmin en önemli repliklerinden biri Şener Şen’in, “Yaptım… Ama bi sor niye yaptım?” repliğiydi. Kızılay Başkanının konuşmasını duyunca aklıma bu geldi. “Sattık… Ama bi sorun niye sattık?..”
Muhtemelen Kızılay’ı kuran Sultan Abdülaziz’in kemikleri sızlıyordur. Görüyor musunuz 150 yıllık efsanenin ne hâle geldiğini? Banker Bilo kadar ciddiye alınmıyorlar…
Öncelikle şunu belirtelim; Kızılay eskiden bütün dünyanın saydığı bir kurumdu. Biz bu kadim devlet kurumunun yeniden eski saygınlığına kavuşmasını istiyoruz. Kızılay’ın tek bir amacı vardır ve felaket anında elindeki bütün güçle yardıma koşmak.
Ancak aynı Kızılay çadırları depremzedelere ücretsiz olarak ulaştıracağına yardım kuruluşlarına satıyor. Üstelik AHBAP’ın yöneticisi Haluk Levent’ten öğreniyoruz ki aynı Kızılay AHBAP’a kuru fasulye ve bezelye de satıyormuş…
Yardım kuruluşları kendilerini finanse etmek için işletme kurabilirler. Mesela Kızılay’a Atatürk zamanında Afyonkarahisar’daki maden suları vakfedilmişti. Nitekim buralardan kazanılan parayla felaketzedelere Hızır gibi yetişen bir Kızılay’ımız vardı eskiden.
Yani Kızılay’ın para kazanması iyi bir şeydir. Ancak Kızılay’ın nihai amacı para kazanmak değil, felaketzedelere yardım etmek. Siz parayı deprem olunca felaketzedeye ücretsiz çadır temin etmek için kazanıyorsunuz. Deprem zamanı çadır satmak da ne oluyor? Elindeki yarım litrelik pet suyu 25 liraya satan fırsatçıdan bir farkınız olsun.
Bu arada Kerem Kınık’ın “Maliyetine sattık” açıklamasını da “Vallahi zararına satıyorum güzel kardeşim” diyen bezirganlara benzetiyorum. Klasik esnaf ayağı anlayacağınız…
Ayrıca Kızılay yöneticilerine selam olsun. Kardeşim 2 bin 50 tane çadırı 46 milyon liraya sattığınızı kendiniz itiraf ediyorsunuz. Şimdi biz hiç mi hesap kitap bilmiyoruz? Uzaktan salak gibi mi gözüküyoruz? Çadır başına 22 bin 500 lira etmez mi bu? Siz ne çadırı yapıyorsunuz öyle? Yavuz Sultan Selim’in otağı mı bu?