Sarar çiftinin devletimiz lehine gösterdiği örnek tavır

Eskişehir’imizin önemli değerlerinden Sarar Şirketler Grubu Başkanı Cemalettin Sarar ve eşi Zehra Sarar, 18 Mayıs Cumartesi gecesi kabul edilemez bir olay yaşamıştı. Organize bir plan dahilinde Sarar ailesinin evine giren yabancı uyruklu hırsızlar, önce iki Sarar’ı darp etti, sonra evde bulunan paraları ve ziynet eşyalarını çaldı!

*

Bu olayın hemen ardından, bazı çevreler tarafından cadı avı başlatıldı; günah keçisi olarak emniyet güçleri hedef gösterildi! Vay efendim, devlet bitmişmiş… Vay efendim, polis teşkilatı çökmüşmüş…

*

Hadi oradan!

*

Öyle yaygara yaptılar ki, bu ve bunun gibi hırsızlık olayları, sanırsın sadece Türkiye’de yaşanıyor. Her anlamda gelişmiş olarak adlandırdığımız ABD gibi, İngiltere gibi, Fransa gibi, Hollanda gibi, Belçika gibi ülkelerde yüksek güvenlik önlemlerinin alındığı alanlarda gerçekleştirilen milyarlarca dolarlık soygunlar ve soygunlar sırasında meydana gelen ölümlere baktığınızda, ülkemizin ve özelinde Sarar ailesinin yaşadığı talihsiz olay -Sarar ailesi hiçbir güvenlik önlemi almamış-, çok açık bir ifadeyle ‘basit’ kalıyor.

*

ABD gibi, İngiltere gibi devletlerde hırsızlık olayı gerçekleştiğinde ‘onların devleti gerekeni yapar’ diyenler, Türkiye’de herhangi büyük bir hırsızlık olayı gerçekleşince ‘önleyici hizmetler nerede, polisin işi ne, devlet bitmiş, zenginlerin evi soyuluyorsa sıradan vatandaş ne yapacak, can güvenliğimiz yok’ şeklinde yaygara yaparak halkın korkmasına, devlete güvenin zedelenmesine hizmet ediyorlar.

*

Konuyu daha anlaşılır hale getirmek için dünya tarihine damga vurmuş birkaç soygun örneği vermek istiyorum…

*

Belçika Antwerp’te bir kasaya giren İtalyan Leonardo Notarbartolo liderliğindeki 4 soyguncu, bugüne kadarki en büyük elmas soygununu gerçekleştirdi. Antwerp’teki 14 katlı Elmas Merkezi binasının yerin 2 kat altındaki sığınağına giren soyguncular; radarlar, ısı sensörleri, manyetik alan, 10 kat güvenlik duvarı ve o güne kadar yapılan en güvenli çelik kapıyı aştılar. Ve Elmas dolu 173 kasadan 109’unu açarak, 100 milyon dolar değerindeki değerli taşla birlikte sırra kadem bastılar. Bu olay, ‘yüz yılın hırsızlığı’ olarak kayıtlara geçti. Suçlular hala bulunamadı. Ancak Belçika devleti güçlü, bizim devletimiz bitmiş öyle değil mi?

*

Kendilerine polis süsü vererek ABD Boston’da bulunan Isabella Steward Gardner Müzesine giren ve müzede çalışan güvenlikçileri ‘haklarında tutuklama emri olduğu’ yalanıyla kelepçeleyerek etkisiz hale getiren soyguncular, 1 saat 20 dakika içerisinde müzedeki 500 milyon dolar değerindeki 12 sanat eserini çaldı. Çerçevelerde bulunan alarmların devreye girmesini engellemek için eserleri çerçeve kenarlarından keserek çalan hırsızların başlarına 10 milyon dolar ödül konmuş, ancak olayın üzerinden bunca yıl geçmesine rağmen hala yakalanamamışlar. Ancak ABD güçlü, bizim devletimiz bitmiş öyle değil mi?

*

Turist gibi görünen dört adam, bir balta ile İskoçya’daki Drumlanrig Kalesi’nde bulunan ve bir Leonardo da Vinci başyapıtı olan Yarnwinder Madonna’sını çaldı. Yaklaşık 40 milyon dolar değerinde olan bu eser, aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen hala bulunamadı. Hırsızlar da hala aranıyor… Ancak İskoçya güçlü, bizim devletimiz bitmiş öyle değil mi?

*

6 kişi, İngiltere Londra’daki Heathrow Havalimanı’ndaki Brink’in MAT deposunu soydu. Soyguncular tam 6 kişiydi ve 3 milyon sterlini çalmayı planlamıştı. Ancak geldiklerinde üç ton külçe altın daha buldular. 26 milyon Euro değerinde altın, elmas ve nakit para çalarak kaçtılar. Hırsızlar hala aranıyor… Ancak İngiltere güçlü, bizim devletimiz bitmiş öyle değil mi?

*

Avusturya Viyana’daki Kunsthistorisches Müzesi soygunu, İsviçre Zürih’teki Bührle Sanat Müzesi soygunu, İrlanda Belfast’taki Kuzey Banka soygunu, vesaire… Bu ve bunun gibi onlarca örnek daha verebilirim. Ancak yeterli olduğunu düşünüyorum.

*

Şimdi, soyguncuları hala bulamayan bu devletlerin hepsi güçlü, ancak Sarar ailesini soyan suçluları kıskıvrak yakalayan bizim devletimiz bitmiş öyle mi?

*

Siz dünyalı mısınız Allah aşkına! Nerede yaşıyorsunuz?

*

Sarar ailesinin başına gelen soygun olayını basitleştirme gayreti içerisinde değilim. Fakat görüldüğü üzere, bu ve bunun gibi soygunlar, dünyanın her yerinde yaşanabiliyor. Tabii ki yaşanmamalı, soygunlar normalleştirilmemeli, ancak yaşanıyor işte kardeşim! Hiçbir devlet de, ülkesinde soygun yaşandı diye itibarsızlaşmıyor. Ancak dünyada yaşadığına inanmadığım bazı kendini bilmezler, sanki Türkiye Cumhuriyeti Devletinden ve emniyet teşkilatımızdan intikam alır gibi, bir hırsızlık olayı üzerine demediklerini bırakmıyorlar. Neymiş? Devlet bitmişmiş!

*

‘Devlet bitmiş’ diyenlere, ‘meraklanmayın’ demeyeceğim. Meraklansınlar! Paçaları tutuşsun! Korksunlar! Çünkü 2 bin yıllık devlet tecrübesine sahip olan Türkiye, bitmez. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; bizim devletimiz, ilelebet payidar kalacaktır!

*

Yazımın sonuna yaklaşırken, herkesin sunduğu bir öneriyi bir kez daha kayıtlara geçirmek istiyorum. Değerli Sarar ailesi, evinin çevresine, ciddi güvenlik önlemi almalı. Evinde çalıştıracağı isimlerin güçlü referansları olsa dahi, işe almadan önce, emniyet güçlerimizin o isimler üzerinde araştırma yapmasını talep etmeli. Gerçi Cemalettin-Zehra Sarar çifti, dün gerçekleştirdikleri basın toplantısında bunu yapacaklarını ifade ettiler; ancak öyle de olsa, bu önemli konuyu bir kez daha ısrarla hatırlatmamız faydalı olacaktır.

*

Bitirirken… Cemalettin-Zehra Sarar çifti, yaşanan elim hadise sonrasında ilk kez medya mensuplarının karşısına geçti ve çiftin baskın ifadeleri şöyle oldu: “Bizim devletimiz büyük devlettir. Bizim devletimiz güçlü devlettir. Devletimiz bu işin üzerine eğildi. Valimiz, bakanımız, emniyetimiz, bu konunun üstüne gittiler. Başarı ile yakaladılar. Sağ olsunlar.”

*

Cemalettin-Zehra Sarar çiftine geçmiş olsun diyor, devletimiz lehine göstermiş oldukları tavır nedeniyle Sarar çiftinin örnek alınması gerektiğini düşünüyor ve bugünlük MIH sütunlarını kapatıyorum.