Yaşamın İçinden
Sapla samanı ayırmak
Bilim adamları incelemişler…
Buğday’ın kendisi yüzde 1, samanı yüzde 8 ve sapıda yüzde 18 KDV’ye dahilmiş.
Hasat zamanı biçer tarlaya girer…
Bir tarafa buğdayı ayırır KDV’si yüzde bir...
Buğday un fabrikasında öğütülüp un yapılır…
KDV’si gene yüzde bir…
Un ekmek yapılır. Gene KDV’si yüzde bir…
Biçerdöverin diğer tarafa ayırdığı buğdayın sapı saman olur…
KDV’si yüzde sekiz...
Sap hiçbir işleme tabi tutulmayıp balya yapıldığında olay değişir.
KDV’si yüzde 18 olur...
--//--
Bu hesaptan anlıyoruz ki…
Sapla saman karıştırılınca ortaya acayip tablo çıkıyor…
Bir yerde okuduğum fıkrayı politikaya getirmek istiyorum…
Örneğin…
Mahmudiye’de iptal edilen yerel seçim yenilenecek…
Önceki gün okudum…
AKP’liler kolları sıvamışlar…
Milletvekili Salih Koca ve İl Başkanı Süleyman Reyhan ilçeye gidip muhtarlarla görüşmüşler...
Mahmudiye’de 1 Haziran’da yenilenecek seçim için çalışmalar sürerken, iktidar partisi normal seçimde yaşanan sıkıntıları bir tarafa edip, seçimi kazanmanın yollarını arıyormuş… Bunun içinde özellikle Salih Koca mahalle muhtarlarına şimdiye kadar akıllarından bile geçmeyen olanakların sağlanacağını tekrarlayıp:
“Mahmudiye’nin sorunlarını mutlaka çözeceğiz” diyormuş…
--//--
CHP’de İshak Gündoğan’ın ekibiyle birlikte çalışmalarını sürdüğünü belirten partililerse” aldığımız seçimi iptal ettirenlere Mahmudiye halkı gereken dersi verecektir. Çünkü seçimi CHP kazanmıştı” diyorlarmış…
Mahmudiye’de dikkat çeken bir önemli nokta da MHP ilçe başkanlığında yaşanan sıkıntılar… İlçe Başkanı Osman Kara il başkanı Ayhan Sezer’i suçlayıp kendisine destek vermediğini söylerken, politik gözlemciler” işin altında başka işler mi var?”sorusuna yanıt arıyorlar…
--//--
Evet Mahmudiye’de durum böyle şimdilik.
MHP’de Sapla saman karıştı, ama işin aslını bilen yok…
1 Haziran’da bu istifanın kime yarayacağını birlikte göreceğiz...
Günlerin getirdiği..
Gençlikle ifihar ediyorum
Önceki gün Sözcüde okudum… Gazete birinci sayfadan ”Atatürk Diyor ki” demiş...
İşte Sözcü’nün:
Halkı tehdit edenlere… Zulmeden polislere. Hak arayan gençlere… Kelepçelenen yargıya... Ezilen kadınlara… Cemaatlere Atatürk’ün söylediği sözler şöyle sıralanmıştı:
“Millete efendilik yoktur... Ben kalpleri kırarak değil, kazanarak ülkeme hizmet etmek isterim... Polis, bir asker kadar disiplinli. Bir hukukçu kadar halk adamı... Bir anne kadar şefkatli olmalı. Gençlikle iftihar ediyorum... Her şeyi gençliğe bırakacağız... Onlar geleceğin ışıklı çiçekleridir… Adaleti kuvvetli ve bağımsız olmayan bir milletin devlet halinde varlığı kabul olunamaz… Ey kahraman Türk Kadını... Sen yerlerde sürüklenmeye değil, göklere yükselmeye layıksın. Ey millet… Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz…”
CHP’nin kadınları
Esma Zakire Altınel ve arkadaşları ile birkaç kez konuştuk… Çalışmalarda istekli görmüştüm kendilerini.. “Kolay gelsin. Dikkat edin... CHP’de yöneticilik çok zordur” diye uyarmıştım kendilerini.. Esma Zakire Altınel’in Emirdağlı olduğunu öğrendiğimdeyse ”memnun oldum... Kolay gelsin” şeklinde konuşarak başarılar dilemiştim… Altınel ve arkadaşlarının önceki gün istifa ettiklerini duyunca arkadaşlara ”Altınel kolay pes etmez ama acaba işin altında ne iş var” diye sormuştum... İl Başkanı Nihat Çuhadar CHP kadın kollarında ki istifayı doğrulayarak ”CHP’nin il kadın kolları bana gelip istifa edeceklerini söylediler... Bende olur dedim… Dilekçelerini alıp genel merkeze gönderdim... Bundan sonra genel merkezin vereceği karara göre gereken yapılacaktır...”yorumunu yaptı... Esma Zakire Altınel ve arkadaşları ise “Umduğumuz çalışma ortamı yaratılmadı... Tabandan tavana yanlış yol izlendi. Bizim görüşlerimiz hiçbir konuda alınmadı” dediler.. İl yönetiminin bir durum değerlendirmesi yapmadan istifa dilekçelerini Genel Merkeze gönderilmesinin yanlışlığına değinen politik gözlemciler ise ”Bir toplantı yapılıp gerçekler konuşulabilirdi.” yorumunu yaptılar… Bekleyip göreceğiz, CHP Genel merkezi 10 kişilik Kadın kolları yönetiminden ayrı bir savunma mı isteyecek, yoksa istifa dilekçelerini kabul edip, yeni görevlendirme mi yapacak?