Sanırsın ‘yeni parti’ye geçecek!

AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay’ı nasıl tanıyoruz?
En azından ben, şöyle tanıyorum…
Günay, allem etmeden kallem etmeden bildiği doğruyu küt diye söyleyen Eskişehirli politikacılardan biri.
Bazıları buna ‘Günay politikayı bilmiyor’ şeklinde yorum yapabilir.
Ancak bence öyle değil.
Bence buna, dik durmak ama diklenmemek, özeleştiri yapmak denebilir.
 
*
 
Hatırlayın…
Nabi Avcı-Emine Nur Günay ikilisi ile Harun Karacan arasındaki sorun fısıltı şeklinde konuşulurken, Emine Nur Günay’ın, Harun Karacan’a ilişkin yaptığı açıklama, söz konusu sorunu tescillemişti.
Cesurca yapılan bir açıklamaydı.
Ama bu açıklama, Günay’ı milletvekilliğinden etmedi!
Dahası, şöyle bir faydası oldu: Milletvekillerinin arasındaki sorun Günay’ın açıklamasıyla beraber sadece bir hafta yüksek perdeden konuşuldu, tartışıldı, üzerine yorumlar yapıldı, daha sonra herkes işine gücüne baktı.
Şu an milletvekillerinin arasında hala sorun olsa da, kimsenin pek de umurunda değil, en azından kamuoyunun gündeminde olan bir konu değil.
Eğer o gün, Günay, Karacan’a ilişkin o açıklamayı yapmasaydı, söz konusu sorun bugün hala fısıltı şeklinde konuşulmaya devam edecek, ortalık gerim gerim gerilecekti.
 
*
 
Ve aynı Emine Nur Günay, bu sefer partisinin bayramlaşma töreninde çıktı sahneye.
Öyle özeleştiriler yaptı ki, bir an konuşanın Abdüllatif Şener olduğunu hissettim!
 
*
 
Dahası…
Sanırsın, AK Parti içerisinde politika yapmış etkin isimlerin, yine AK Parti’ye karşı kuracağı yeni partinin önde gelen bir temsilcisi olacakmış gibi konuştu, Emine Nur Günay!
 
*
 
Kısacası…
AK Partililere ciddi uyarılarda bulundu…
Muazzam bir özeleştiri yaptı ki, cesaret ister…
 
*
 
Günay’ın söz konusu uyarılarını ve özeleştirisini maddeler halinde sıralıyorum…
 

• İster siyasetçi olalım ister çiftçi, ister amir olalım ister memur, ister tüccar olalım ister sanayici, ister zengin olalım ister dar gelirli; bunların hiçbiri hayatta birbirimize, ülkemize ve Allah’a karşı sorumluluklarımızı değiştirmez.
• Bu imkanlar ve güç, bize onları israf etmek veya amacı dışında kullanım hakkı, başkaları üzerinde baskı oluşturma veya onları ezme hakkı vermiyor.
• Tam tersi imkânlarımız arttıkça sorumluluklarımız ve vebalimiz daha da büyüyor. İşte bu çok özel bayram günleri aslında hepimizin, kendisiyle yüzleştiği ve bu sorumlulukları tarttığı günlerdir.
• Hepimiz çok iyi biliyoruz ki insan, herkesi kandırdığını düşündüğü günde bile vicdanını kandıramaz. Bayram günleri kendimizle hesaplaşma günleridir.
• Yalan söyleyip, başkaları hakkında dedikodu yapıp, kul hakkı yiyip, bize verilen imkanları kötüye kullanıp sadece göstermelik olarak bayramlaşılan günler değildir.
• Özellikle siyasetçilere sesleniyorum. Niyet okumayı bırakıp, dedikodulara son verelim. Yapılan güzel hizmetleri engellemeyelim. Söylem ve eylem uyumunu kaçırmayalım. Millet odaklı hizmet yapalım.
• Kendi çıkarlarımız için siyasi gücümüzü kullanmayalım.
• Siyaset rekabet demektir. Yıkıcı değil yapıcı rekabet gerekir. Gerçek siyasetçi fitneyle değil yaptığı hizmetlerle gündeme gelir. Önce bu şehir için ne yaptım? Bu ülke için ne yaptım sorusuna cevap verelim.

 
*
 
Tam da AK Parti’nin 18’inci kuruluş yıldönümüne denk gelen bu açıklama, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ivedilikle ulaştırılmalı.  

Kürt sorunu ve Gaye Usluer

 
Türkiye’de iktidar olabilmek için, yurdun dört bir yanında örgütlenmek şart.
Şu an için bunu başaran tek parti, AK Parti.
Dolayısıyla da 18 yıldır ezici bir üstünlükle iktidar!
 
*
 
Son yerel seçimlerle birlikte, büyük belediyeleri CHP aldı.
Bununla beraber, ‘belediyeleri iyi yönetirsek iktidar olabiliriz’ dedi, CHP’liler.
Kısmen doğru, ancak eksik.
Niye?
Çünkü CHP, Doğu ve Güneydoğu’da örgütlü değil!
Yani CHP’nin iktidar olabilmesi için, belediyeleri başarılı yönetmesinin yanı sıra Doğu ve Güneydoğu’da ciddi anlamda örgütlenmesi gerekiyor.
 
*
 
Bu düşüncemi CHP Parti Meclis Üyesi Gaye Usluer’e açtım, sonrasında şöyle bir soru yönlendirdim: Doğu ve Güneydoğu’daki örgütlenme sorununu nasıl çözeceksiniz?
 
*
 
İşte Usluer’in yanıtı:
 
EŞİT YURTTAŞLIK BİLİNCİ
“Sosyal demokrasinin dört tane temel ilkesi var; eşitlik, özgürlük, adalet ve dayanışma. Şimdi bu başlığı bünyesinde, altı okunda barındıran bir siyasi partinin, bugün önceliklerinden bir tanesi Kürt sorununa çözüm bulmaktır, eşit yurttaşlık temelinde. Yani bugün Türkiye’de çok farklı etnik kökenden yurttaşımız var, çok farklı mezhepler var ve zaten Türkiye’de cumhuriyet kurulduğunda, Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı bir ulus devlet kurmaktı. Bugün de eşit yurttaşlık bilinciyle, gerçekten eşit yurttaş kavramını hayata geçirecek olan parti de CHP’dir.
 
RESMİ OLMAYAN İTTİFAK ORTAĞI
Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, Kürt sorununa çözüm adı altında yeni bir çalışma yapıldığını, yeni bir manifesto hazırlandığını söyledi. Bu konuda çalışan arkadaşlarımız olduğunu da biliyorum. Ve aslında bakın… Şu anda resmi ittifakı İYİ Parti’yle, Saadet Partisi’yle yaptık. Ama resmi olmayan ittifak sürecinde HDP’li seçmen de var, HDP’de var. Dolayısıyla biz, bu ülkede yaşayan hiçbir vatandaşı ötekileştirmeden, etnik kökenine göre, mezhebine göre ötekileştirmeden eşit yurttaşlık kavramını yerleştirebilirsek başarıyı yakalayabiliriz. Böylelikle CHP, Doğu’da ve Güneydoğu’da milletvekili çıkaran, milletvekili sayısını çoğaltan bir parti konumuna gelebilir.”   

Eskişehirspor’da bir ilk daha yaşanacak!

 
Eskişehirspor Başkanı Osman Taş, geçtiğimiz haftalarda ani bir kararla istifa ettiğini açıkladı. Ancak daha sonra, resmi olarak istifasını vermediğini öğrendik. Bu durumu kulüp yöneticilerine sorduğumuzda, ‘resmi istifasını verecek’ yanıtını aldık. Sonrasında Başkan Yardımcısı Mehmet Şimşek bir basın toplantısı yaparak, ‘başkan arayışımız yok’ dedi. Dahası, ‘yönetim içerisinden başkan seçeceğiz’ demedi. Yine Şimşek’in söz konusu basın toplantısındaki ifadelerinden anladığımız, olağanüstü kongre kararının da alınmayacağıydı. Peki, başkansız kulüp olur mu? Tabii ki olmaz. Ancak gelin görün ki Eskişehirspor’da bu da oldu. Ve bugün… Bugün, Osman Taş’ın resmi istifasının geçerli olacağı gün. İstifa her ne kadar tek taraflı olsa da, yönetim, Osman Taş’ı kulübün başına tekrar geçmesi için ikna edebilir. Neyse… Bugün ilk maçımızı yapacağız. Resmi olarak kulübün başkanı hala Osman Taş görünse de, fiili olarak başkanlık yapmadığını net ifadelerle söyleyebilirim. Yani Eskişehirspor, ilk defa, lige, başkansız bir giriş yapacak. Ama vaziyet ne kadar kötü olursa olsun, biz, takımımıza ve coşkulu taraftarımıza güveniyoruz. Umuyorum, iyi bir sonuçla Keçiörengücü’nün üstesinden geliriz…