Çelenk kırdınız, yumurta attınız, küfür ettiniz ve son olarak kurşun fırlattınız...
Bunların hepsini şehadet mertebesine ulaşmış kardeşlerimizin son yolculuğunda, en saygılı olunması gereken yerde, şehit cenazesinde yaptınız.
Dualarla uğurlamak için değil, ortalık karıştırmak, provoke etmek, birilerine şirin görünmek için yaptınız.
İnsan şehit cenazesine yanında yumurta ile, kurşun ile neden gelir? Hiç merak ettiniz mi?
Siz sahte milliyetçi, dalkavuk, saygısız ve milletin, halkın duygularının hiç bir zaman karşılığı olmayan zavallı yaratıklarsınız.
Üstelik ‘terör nedeniyle tepki gösterme’ adı altında yaptığınız tüm bu eylemlerin muhatabı, hayatında iktidar yüzü görmemiş, terörle mücadele dahil hiç bir kararın altına imza atma yetkisi olmayan ve bu konuda sorumlu tutulamayacak bir kişi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu…
“Yahu hiç mi düşünmüyorsunuz, hiç mi muhasebe yeteneğiniz yok, uzayda mı yaşıyorsunuz ve son 4,5 senedir olup bitenlerden hiç birine tanık olmadınız mı?” diye soracağım ama nafile...
Aslında bal gibi biliyor, adınız gibi farkındasınız olanların da, işinize gelmiyor. Sahte Milliyetçilik nidaları ile yeri göğü inletip, algı oluşturmak ve birilerine en salyalısından yağdanlık yapma derdindesiniz, ne diyelim Allah ıslah etsin sizleri bu kutlu günlerde...
Üstelik yüreğiniz de yok sizin
Bu ülkenin 600 kahraman askeri yalan iddialarla demir parmaklıklar ardında iken bugün şehitlerimize kurşun sıkanlar Habur’dan kahraman gibi giriyordu ülkemize, nerdeydiniz?
PKK Leşinin cenazesi geçerken asker yüce bayrağımızı saklamak zorunda kalıyordu nerdeydiniz?
Akil adamlar adı altında dolaşan ne idüğü belirsiz insanlar PKK'yı meşrulaştırmaya çalışırken Milliyetçi değil miydiniz?
Çözüm süreci adı altında bugünün acı bilançosunu Kılıçdaroğlu mu hazırladı? Neden yoktunuz ortalıklar da?
“Türk bayrağı siyasidir” diye İzmir'de bayraklarla yürüyüş yapacaklara izin verilmezken, İmralı’da yatan şerefsize turlar düzenlenirken başka bir dünyada mıydınız?
O yumurtalar, kurşunlar nerenize kaçmıştı o vakit?
Ha beni sorarsanız, ben sürecinde karşısındaydım bağıra bağıra, ne idüğü belirsiz akil adamların da karşısında durdum bu şehirde… Yani Milliyetçilik için iktidarın ve muhalefetin kim olduğuna bakmadım. Sizin gibi çakma milliyetçi olmadım.
Biliyorum niyetiniz yeni bir Madımak ama dünya ateşiyle korku salmaya çalışan sizler ahiret ateşini hesaba katmıyorsunuz.
Ve zamanında ‘Kansız olmaz’ dedi diye çok eleştirmiştik Kılıçdaroğlu'nu ama görüyoruz ki, siz o sözü bile haklı çıkarıyorsunuz. Kan dökmek, can almak, böyle böyle sindirmek istiyorsunuz.
Kusura bakmayın da, o kadar sahtesiniz ki dalkavukluğu bile beceremiyorsunuz…
Hastane yönetimine teşekkürler
Dün bu satırlarda ESOGÜ Tıp Fakültesi’nde iftar ve sahur yemeği ile ilgili bir sıkıntıyı dile getirmiş, çözümlenmesini talep etmiştik.
Art niyet değil, atlanmış bir ayrıntı olduğunu düşündüğümüz sorun an itibariyle çözümlenmiş ve hastane yönetimi eksiğini düzeltmiş.
Artık kap, tabak olmadan da oruç tutanlar iftar ve sahur yemeklerini alabiliyor. Üstelik hassas noktalarda görev yapanların da yerinden ayrılmasına gerek kalmadan yemekleri onlara servis yapılıyor. Bunlar güzel şeyler...
Bu anlamda kendilerine teşekkür ediyor, insanların hassasiyetlerini gözeterek, eleştirilerinizi dikkate alıp, sorunu giderdikleri için kendilerini tebrik ediyoruz.