Seçimden önce sağda birleşmenin sandıkta gerçekleşeceğini de yazmıştım. Bu yazımda Milliyetçi Hareket Partisi, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Bağımsız Türkiye Partisi, Doğru Yol Partisi ve Millet Partisi gibi küçük partilere gönül verenlerin 1 Kasım seçimlerinde oyların bölünmemesi için AK Parti’ye oy vereceklerini de yazmıştım.
O günlerde AK Parti ile Saadet Partisi arasında “seçim işbirliği” yapacakları konuşuluyordu. Saadet Partisi, AK Parti’den 20 milletvekili istemişti.
AK Parti ise,”20 olmaz. En fazla 5 olabilir” diye Saadet Partisi’nin teklifine cevap verince “seçim işbirliği” gerçekleşmedi. Anlaşma sağlanamayınca Saadet Partisi tek başına seçime girme kararı aldı.
O günlerde konuştuğum Saadet Partisi’ne gönül vermiş pek çok kişi,”1 Kasım’da AK Parti’ye oy vereceğiz. 7 Haziran’ı gördük. Oylar bölünmesin. CHP ve MHP’nin uzlaşmaz tutumu bizi AK Parti’ye oy vermeyi mecbur ediyor” demişlerdi.
Bunu o günlerde köşemde yazmıştım. Yazımı okuyan Saadet Partisi Eskişehir İl eski Başkanı ve birinci sıra Milletvekili adayı Fesih Bingöl telefon etmişti.
“Sadi Bey sizin yazdığınız olmaz. Saadet Parti’sine gönül verenler kendi partilerinden başka partiye oy vermezler. Hatta 1 Kasım’da Eskişehir’de oyumuz ciddi oranda artacak. Milletvekili çıkarabilecek sayıya ulaşırsa bu bizim için sürpriz olmaz. Yanıldığını seçimden sonra anlayacaksın” demişti.
Fesih Bingöl’e şöyle cevap vermiştim:
“Fesih Başkan taban öyle demiyor. Saadet Partisinden ayrılarak AK Parti’ye giden eski arkadaşlarınız Saadet Partililerle dirsek temas içerisinde. Onlardan oy istiyorlar. Oy vereceklerine söz veren arkadaşlarınız var. Ben 1 Kasım seçimleri öncesinde iki parti arasında yapılan pazarlık sonuçsuz kalmasına rağmen Saadet Partililerin AK Parti’ye oy vereceklerine inanıyorum. AK Parti-Saadet Partisi birleşmesi sandıkta gerçekleşecek.”
1 Kasım akşamı sandıklardan çıkan Saadet Partisi oylarına özellikle baktım. 7 Haziran seçimlerinde 12 bin 154 oy alan Saadet Partisi 1 Kasım’da 4 bini aşkın oy kaybetti. Hatta sadece Eskişehir’de değil Türkiye genelinde de Saadet Partisi’nin oyu düştü.
Küçük sağ partilere oy veren seçmende oyların bölünmemesi adına 1 Kasım’da tercihlerini AK Parti’den yana kullanmışlar. Milliyetçi Hareket Partisinden 20 bin 639, Saadet Partisi’nden 4 bin, Demokrat Parti’den 331, Bağımsız Türkiye Partisinden 440, Doğru Yol Partisinden 251, Millet Partisinden 30 oy AK Parti’ye kaymış. Bu partilerden toplam 21 bin 893 oy AK Parti’nin sandığına gitmiş. Sağda birleşme AK Parti çatısında oldu.
AK Parti 1 Kasım’da Eskişehir’de sağladığı 42 bin 588’lik oy artışının yaklaşık 22 binini MHP ile diğer küçük partilerden sağladı.
CHP’ye baktığımızda 7 Haziran seçimlerinde aldığı 208 bin 226 oyu 1 Kasım’da 473 artırabilmiş. DSP, Vatan gibi partilere gönül verenler bile CHP’ye oy vermemişler. Ben sol oyların CHP’de birleşeceği düşüncesinde idim.
CHP 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar geçen 5 aylık süreç de AK Parti’nin oylarını nasıl artırdığını masaya yatırıp incelemeli. Sadece Eskişehir’de değil Türkiye genelinde de yapılmalı. Yoksa bu gidişle CHP iktidar olmak için 50 sene daha bekler.
*-*******
Zaferi kutlamışlar
7 Haziran seçimlerinden sonra AK Parti İl Başkanı ile Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkanlarını birileri çok eleştirdi.
Hatta bazıları ise,”Eskişehir’de üç olan milletvekili sayısını ikiye düşürdünüz” diyerek istifaya bile davet ettiler.
O günlerde,”Başarısızlığın sorumlusu olarak teşkilatları göstermek doğru değil. Milletvekili adaylarından tutunda parti genel merkezi yöneticileri, genel başkan olmak üzere herkes sorumlu. Sonuçta sade Eskişehir’de AK Parti’nin oyu düşmedi” diye yazmıştım.
Seçimlerde az veya çok alınan oylarda il teşkilatlarının çok fazla katkıları olmadığını, bundan sonra da olmayacağını da yazmıştım. Haklılığım 1 Kasım seçimlerinde kanıtlandı.
1 Kasım seçimleri öncesinde İl Başkanı ile Odunpazarı, Tepebaşı İlçe Başkanları ile yöneticileri aynı kişilerdi.
1 Kasım seçim sonuçlarına baktığımızda AK Parti 7 Haziran’a göre 42 bin civarında daha fazla oy almış.
Bu oy artışında teşkilatların, milletvekili adaylarının elbette katkısı var. Ancak Genel Merkez ve Genel Başkan rüzgâr estiremez ise teşkilatların artırdığı oylar bir işe yaramaz.
7 Haziran’da oyları ve üç olan milletvekili sayısını 2’ye düşürdükleri gerekçesiyle teşkilatları istifaya davet eden AK Partililerin bugün sesleri solukları çıkmıyor.
Hatta o gün eleştirenlerin bazılarını Pazar günü akşamı parti önünde yapılan kutlamalarda sevinç çığlıkları attıklarını gördüm.
Demek ki 7 Haziran seçiminin mağlubiyetini teşkilatlara yüklemek doğru değilmiş. 7 Haziran’da da aynı başkanlar görevde idi.
1 Kasım seçimlerinden oylarını 42 bin artıran ve 7 Haziran da iki olan milletvekili sayısını 5 ay sonra yeniden üçe çıkaran AK Parti İl Başkanı ile birlikte il teşkilatı, bu başarıyı parti de pasta keserek kutlamışlar.
Haklılar.
5 ay önce ‘başarısızsınız’ diye eleştirilen İl Başkanı Dündar Ünlü, bugün elde edilen başarıdan dolayı tebrik yağmuruna tutuluyor.
TEPEBAŞINDA 17 BİN ARTIŞ
AK Parti Tepebaşı İlçe Teşkilatı Odunpazarına göre daha başarılı. Nedeni ise 7 Haziran’da 75 bin 100 olan AK Parti’nin oylarını 1 Kasım’da 92 bin 149’a yükseltmişler. 1 Kasım’da 17 bin 49 daha fazla oy almış. CHP ise Tepebaşında 4 oy artırabilmiş.
Bu artış Genel Merkezin estirmiş olduğu rüzgâr kuvvetli olunca Tepebaşı İlçe Başkanı Ertuğrul Dindar ile ekibi de ayrı bir rüzgâr ekleyince başarının nasıl geldiğinin göstergesi. Tepebaşı İlçesinde Tepebaşı İlçe Başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin performanslarının üzerinde bir çalışma gösterdiklerine de şahit oldum.
AK Parti’nin Eskişehir’de oylarının artırmasında Harun Karacan kadar Tepebaşı İlçe Başkanı Ertuğrul Dindar ve ekibinin de önemli katkısı olduğunu düşüyorum.
MHP’LİLER AK PARTİYİ TERCİH ETTİ
Yine 1 Kasım seçimleri öncesinde MHP’den AK Parti’ye ciddi oranda oy kayması olacağını yazmıştım. Yine o yazım gazetede yayınlandıktan sora telefon eden MHP’liler,”MHP’liler olarak oyumuzun rengini değiştirmemiz asla söz konusu olmaz. Biz şartlar ne olursa olsun partimize oy vereceğiz” demişlerdi.
1 Kasım seçim sonuçlarına baktığımızda MHP’nin 20 bin civarında oy kaybı söz konusu. Şimdi o günlerde bana telefon eden ve MHP’nin oy kaybının yaşamasının söz konusu olmayacağını söyleyenlere sorıyorum.
Peki bu oylar hangi partiye gitti?
İşte onun da belgesi. Sandıkta oyunu kullanan MHP’liler bir de not düşmüşler.,
“Sayın Bahçeli bize ‘Hayır Demeyi’ sen öğrettin. Bizde ‘Hayırlı’ olanı seçtik” diye.