Şafak Ertan Çomaklı: Biz Anadolu ağabeyiyiz!

Anadolu Üniversitesi, üniversite öğrencilerinin aileleriyle birebir iletişim halinde olacak, bununla beraber Türkiye’de bir ilki gerçekleştirecek

21 Ağustos 2019 08:40
A
a
Sütiş Eskişehir
Biz, yıllardır boğazımız patlayana kadar bağırırken, birileri, bizi, ‘tü kaka’ olarak ilan ediyor, işimizden etmek için örgütlü bir baskı kuruyordu.
Çünkü biz, her kayıt döneminde, öğrencilere ve öğrencilerin ailelerine ne diyorduk?
“Aman ha, şu cemaat ve tarikat unsurlarından uzak durun. Bu unsurlar, yasa dışı faaliyet gösteren ve devletin kanını emen unsurlar” diyorduk!
 
*
 
15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından, ne demek istediğimiz kısmen anlaşıldı.
Kısmen diyorum, çünkü hala, cemaat ve tarikat yapılanmalarından medet uman aklı evveller var!
 
*
 
Yukarıda okuduklarınızı niye anlattım?
Nedeni şu…
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, üniversiteye yeni gelecek öğrencilere bir takım tavsiyelerde bulundu.
Bu tavsiyelerden en önemlisi, barınma ve burs tavsiyeleriydi.
“Barınma ihtiyacınızı, devletin kurumları ya da yasal olarak çalıştırılan yurtlarda karşılayın” şeklinde konuştu Çomaklı.
Dahası, “burs alırken, hangi kurum ve kuruluştan aldığınıza dikkat edin, ki gelecekte başınıza dert açmasın” diye de ekledi.
 
*
 
Çoğu rektör, bu hayati önemdeki detaylarla ilgilenmez.
Ancak Çomaklı, FETÖ konusundaki hassasiyeti münasebetiyle bu uyarıları yapıyor…
 
*
 
Hatta uyarı yapmakla kalmıyor, eyleme geçiyor!
 
*
 
Nasıl mı?
Şöyle…
Anadolu Üniversitesi, üniversite öğrencilerinin aileleriyle birebir iletişim halinde olacak, bununla beraber Türkiye’de bir ilki gerçekleştirecek. Öğrencilerin aileleri, Rektör Çomaklı başta olmak üzere ilgili üniversite yetkilileriyle görüşebilecek; Çomaklı ya da ilgili yetkililer de, herhangi tehlikeli bir durumda, ivedilikle aileleri uyaracak.
 
*
 
Bu noktada Çomaklı’nın, ailelere bir mesajı var…
Diyor ki Çomaklı:
 
‘ABİ’ DEĞİLİZ
“Emin olun, biz burada çocuklarımızla geçireceğimiz zamanda, o yapılanmaların hiçbirine fırsat vermeyeceğiz inşallah. Çocuklar bizimle zaman geçirecekler burada, başka birine ihtiyaçları yok. Rektör ağabeyleri, hocaları, büyükleri var. -Ben ağabey diyorum. Diğer örgütler gibi değiliz, ‘abi’ demiyoruz, biz Anadolu ağabeyiyiz.- O nedenle aileler rahat olsunlar, ferah olsunlar, çocuklarımızı o yapılara teslim etmeyeceğimizi -en azından bizim bulunduğumuz süre içerisinde- buradan bir söz olarak verebiliriz.”
 
*
 
Çomaklı, ailelere böylesine önemli bir güvence verirken, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’ne de inancının tam olduğunu, şu ifadelerinden anlıyoruz: “Güvenlik bürokrasisi, özellikle Eskişehir… Bu konuda ben, özellikle Eskişehir’e teşekkür ediyorum. Bizim için önemli bir hareket noktası Eskişehir. Gerçekten o noktada irademiz iyi. Çocukları bu yapılanmalara teslim edeceğini zannetmiyorum. Bu konuda çalışmalar olduğunu da düşünüyorum.”
 
*
 
Bu noktada Çomaklı, bir de serzenişte bulundu.
“Güvenlik bürokrasisiyle ilgili bir şey söylediğimde, bu sefer de polis rektör diyorlar” ifadesini kullanan Çomaklı, “haddimi aşmak istemiyorum ama bizim kendi üzerimize düşeni yapacağımızdan emin olun” şeklinde konuşarak, kim ne derse desin yasa dışı örgütlerle mücadeleye ısrarla devam edeceğinin mesajını veriyor.
 
*
 
Peki, Rektör Çomaklı, göreve geldiğinden bugüne kadar yasa dışı örgütlere karşı yetkisi ölçüsünde mücadele konusunda ne yaptı?
Öne çıkan iki çalışma var.
Bir tanesi, Güvenli Kampüs Uygulaması.
Bir diğer ise, Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Merkezi (SODİGEM).
 
*
 
Dilerseniz, ilk olarak Güvenli Kampüs Uygulamasından bahsedelim.
Buradaki temel amaç, kampüs içerisine yasa dışı unsurları sokmamak, herhangi bir yasa dışı unsurla karşı karşıya kalındığı zaman ise devletin ilgili birimlerini bilgilendirmek ve bununla beraber öğrenci, akademisyen ve işçilerin güvenliğini sağlamak.
 
*
 
Güvenli Kampüs Uygulamasıyla, insanları kontrol altına almak gibi bir düşüncelerinin olmadığını özellikle vurgulayan Çomaklı, söz konusu sistemi şöyle anlatıyor:
 
İKİ AY İÇERİSİNDE HAYATA GEÇECEK
“Bu uygulama, Türkiye’de ilk olacak. İşte yasa dışı kişiler giriyor, kontrolünüzde olmayan kişiler giriyor; kapından giriyor, arkadan giriyor, basit bir kimlik göstererek giriyor. Bunları görünce buranın bir akademi olduğunu, burada bilimsel araştırma yapan bilim insanlarının güvenli bir ortam içerisinde çalışması gerektiği, çocuklarımızın burada etkinliklerde bulunurken daha güvenli ve tereddüt etmeden şüphe duyulmayacak kişilerle bir arada olması gerektiğinden hareketle, güvenli kampüs uygulaması oluşturduk ve iki ay içerisinde bitecek. Burada insanları kontrol altına almıyoruz. Burada insanlar daha rahat olsun diye, hissetmeden kişilerin güvenliğini sağlayalım diye bunu yaptık. Çünkü bizim için, çocuklarımızın, bilim insanlarımızın ve çalışanlarımızın can güvenliği de, mal güvenliği de, huzuru da çok önemli. Yani akademide iş yapan her insanın keyifli olması gerekiyor. Ve çocuklarını üniversitemize teslim etmiş ailelerin de bunu hissetmesi gerekiyor.”
 
*
 
Güvenli Kampüs Uygulaması içerisinde önemli bir sistem var.
Nedir o?
Yüz tarama sistemi!
Bu noktada devletin ilgili kurumlarıyla eşgüdüm halinde çalışacaklarını ifade eden Çomaklı, yüz tarama sistemine ilişkin şöyle konuştu:
 
YASA DIŞI ÖRGÜTLER ÖĞRENCİLERE BULAŞMASIN DİYE…
“Tabi burada yüz tarama vesaire, bunlar kişisel verileri koruma vesaire olduğu için, bunları ilgili kurumlarla paylaşarak, bunların güvenlik birimlerine aktarılması, işte aranan kişi varsa bildirilmesi… Çünkü biz adli makam ya da herhangi bir kolluk kuvveti olmadığımız için, sadece çocuklarımızı muhafaza altına alıp üniversite öğrencilerinin yasa dışı örgütler tarafından tercih edilme sebeplerini ortadan kaldırmak istiyoruz. Yani kampüse herkes gelsin, eğlensin ama zararlı kişileri, zararlı maddeleri uzak tutalım buradan.”
 
*
 
Gelelim, Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Merkezi’ne (SODİGEM)…
Bu çalışmayı anlatırken 2 bin 200 yıllık devlet tecrübesinden bahseden ve devletimizin her zaman genç bir devlet olduğuna vurgu yapan Çomak’lı, devletin, zararlı unsurları hiçbir zaman içinde barındırmadığını, devlet içine sızan zararlı unsurların derhal dışarı atıldığını ifade etti. Devamında ise milletin, yasa dışı örgütlere prim vermediğini, çünkü millet için devletin daha önemli olduğunu kaydetti. Buradan hareketle, devlet ve millet için yeni bir tehlikeden bahsetti: Dijital dünya ve sosyal medya!
 
*
 
İşte SODİGEM, dijital dünya ile sosyal medyanın, devlete ve millete verebileceği muhtemel zararları araştıran bir merkez konumunda.
Çünkü biliyorsunuz…
Artık dijital dünya ve sosyal medya aracılığıyla seçmen analizleri yapılabiliyor, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı için kullanılabiliyor, hackerler (kırıcı) kullanılarak devletlerin dijital ortamdaki gizli bilgilerine ulaşılabiliyor, bir kişi, bir grup, hükümetler ve devletlere dönük algı operasyonları gerçekleştirilebiliyor.
E, Türkiye’nin de, bu tehlikelere karşı önlem alması gerekir öyle değil mi?
SODİGEM de, bu anlamda var olan tehlikeleri tespit etmek, önlem alınmasını sağlamak amacıyla kuruldu.
 
*
 
Öyle ki, ilk önemli araştırmasını yaptı bile!
FETÖ’nün, dijital dünya ve sosyal medya üzerinde nasıl örgütlendiğini detaylarıyla ortaya çıkaran SODİGEM, bilimsel araştırmalar sonucu edinilen çıktıları, devletin ilgili kurumlarına ulaştırdı.
Bu noktada Rektör Çomaklı dedi ki: “Şu anda Eskişehir, danışma birimi gibi oldu. Devletin ilgili kurumları, ‘şunu da araştırdınız mı’, ‘bu konuda bize bilgi verir misiniz’ diye soruyor. Bu da bize bir mutluluk veriyor.”
 
 
*
 
Güvenli Kampüs Uygulaması ile SODİGEM’e ilişkin detayları okudunuz.
Her ikisi de, Anadolu Üniversitesi bünyesinde yönetiliyor.
Bu noktada aklıma şu soru geldi: Anadolu Üniversitesi, bu iki konuda pilot üniversite mi oldu, daha sonra diğer üniversitelere de benzer merkezler kurulacak mı?
Rektör Çomaklı, bu soruma, şöyle yanıt verdi: “Pilot kelimesi olabilir mi? Belki… Başlangıçta böyle bir planlama yapılmadı ama şu süreçte, evet, pilot gibi görünebilir. Çünkü başarıya ulaşan aktif bir merkez oldu.”
 
*
 
Şimdi sıkı durun!
Anadolu Üniversitesi’nin önceki yıllarda kurduğu, ancak pasif bırakılan bir merkezi daha var: ANASEM!
Rektör Çomaklı’yla beraber, bu merkez aktif hale getiriliyor.
Araştırma yapacağı alan ise, insanı oldukça heyecanlandırıyor.
ANASEM, uzman kadrosuyla, uluslararası konularda bilimsel olarak çalışacak ve yine, araştırma sonuçlarını, devletin ilgili birimleriyle paylaşacak.
Söz konusu merkeze ilişkin detayı, Çomaklı’nın ağzından aktarıyorum:
 
DOĞU AKDENİZ MESELESİNE İLİŞKİN ÇALIŞMA
“Ne yapacağız burada? ANASEM’in stratejik bir konumu var. Bu, sosyal medya ve dijital güvenlik merkezi gibi değil. Mesele ANASEM, şu anda Doğu Akdeniz’deki durumla ilgili bir çalışma hazırlıyor. FETÖ’nün mali yapılanmasıyla ilgili bir araştırma hazırlıyor. Ama bunların hepsi akademik olarak hazırlanıyor. Yani herhangi bir iddianame, herhangi bir öngörü, herhangi bir tahmin değil; bu çalışmaların hepsi bilimsel çalışmalar.”
 
*
 
Evet…
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı’nın, öğrenci ve devlet güvenliğine dönük yaptığı açıklamayı detaylarıyla paylaştım.
Görülüyor ki Çomaklı, öğrenci ve devlet güvenliği noktasında doğru bir tavır koyuyor, Anadolu Üniversitesi gibi dev bir kurumun imkanlarından ve değerli akademisyenlerinden faydalanarak, hayati önem taşıyan savunma araştırmaları yapılmasına olanak sağlıyor. 
 
*
 
Yazımı bitirirken şunu da söylemek istiyorum…
Çomaklı’nın, öğrenci ve devlet güvenliği konusunda yaptığı çalışmalarda, ne kadar samimi olduğunu şu ifadelerden anlıyoruz.
Diyor ki Çomaklı:
 
BİR BABA DUYARLILIĞIYLA…
“Ben, önce üç evladı olan bir baba olarak, daha sonra öğretim üyesi bir hoca olarak, en sonda idari amir pozisyonunda rektör olarak tavsiyelerimi yapıyorum. Çünkü kendi çocuklarımı da, bu yetiştirdiğimiz çocuklara teslim edeceğiz. Ayrıca bu işin ilerde acı sonuçlarıyla ben de karşılaşabilirim. O nedenle ailelerimizi de, hassasiyetimizi bilmeleri noktasında bilgilendirmek isterim.”
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Esra 21 Ağustos 2019 10:04

Anadolu Üniversitesinde her şey dört dörtlüktü. Her türlü terörden arındırılmış ter temizdi. Rektörümüz dışarıdan sırf renk olsun diye geldi. Öyle mi zannediyorsunuz? Paranın olduğu yerde terör örgütleri cirit atarlar. Ve maalesef geçen dönemde de bu örgütlerle hiç mücadele edilmediği,hatta bunlara kol kanat gerildiği için rektörümüz dışarıdan geldi.

9 5 Cevap Yaz
Anadolu 21 Ağustos 2019 09:39

Arif Bey, rektör beye keşke güvenli kampüsün maliyetini de sorsaydınız. Ya da lütfen bir araştırıp siz yazın (tabi ki yazabilirseniz). İhalenin nasıl ve kimlere verildiğini de araştırın lütfen. Ülkenin ekonomik sıkıntılardan kıvrandığı bir dönemde bu para harcanır mı? Sahi Türkiye'nin en güvenli şehrinin en güvenli kampüsünde böyle bir şeye ihtiyaç var mıydı? Gazeteci olarak sizin göreviniz methiyeler düzmek değil yüreğiniz yetiyorsa bunları araştırmak.

6 9 Cevap Yaz
Ömer 21 Ağustos 2019 09:12

Yahu burası üniversite! Özel askeri alan değil. Yurtdışındaki üniversitelerde bırakın SOGİDEM tarzı ultra aşırı güvenlik uygulamalarını, kampüsün girişinde kampüsü koruyan güvenlikçi bile bulunmaz. Bir şey de olmaz! Çok nadir oluşan problemli bir durum için de, tüm herkesin rahatını bozucu güvenlik uygulamalarına gidilmez. Üniversitelerimizde artık bilimi değil de bunları konuşur olmak ne kadar üzücü! Atanan rektörler 80 dönemi tarzı haberlerle değil, bilim, teknoloji ve kaliteli eğitim haberleriyle karşımıza çıksın artık...

5 8 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi