Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği…
Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti
Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller…
Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler…
Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı…
Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor…
Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme …
Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar…
Eskişehir’de ilçe yollarına dev yatırım: 124 milyo…
Akaryakıt istasyonu yanında yangın paniği!
Eskişehir'in gözde ilçesinde yatırımcılara yeni fı…
Eskişehir’de kamu yatırımlarına 6,5 milyar TL öden…
Eskişehir’de uyuşturucu operasyonları hız kazanıyo…
Trendyol 1. Lig 2024-2025 sezonu fikstürü ve puan …
Trendyol Süper Lig 2024-2025 sezonu 13. hafta maçl…
Bölgesel Amatör Lig 6. Grup 8. Hafta Puan Durumu v…
Sabah Kahvesi
Sabah Kahvesi
18 Ekim 2014
08:27
A
a
Çok kez anımsatmak istediğimiz bir olgudur...
"İnsanı yaşarken sevmek, delerini yaşarken onurlandırmak, paylaşımın en güzelidir..."
Yitirdikten sonra, hiçbir anlamı yok!
ES TV'deki "Sabah Kahvesi" programında bu paylaşımın en güzel örneklerinden birini veriyor Şinasi Kula...
"Yeri geliyor kükrüyor! "
Çok mu canı sıkılıyor... Alıyor sazını eline...
Sabahattin Ali’den giriyor
“Ağladığın duyulmasın!”..
Önceki gün "Yaşar Arda"yı konuk olarak almıştı...
Hani şu bizim "Kolsuz Yaşar"ı...
Yaşar anlattı, nasıl "Kolsuz" kaldığını!
Yıllar önce bir sendika toplantısından dönerken kaza geçirmişti...
Duyduk.. Bir kolu gitmiş diye...
0 gün koymuştuk adını:
"Kolsuz Yaşar..."
…..
Maliye'den emeklidir Yaşar!..
Ama yaklaşık 35 yıldır, önce çizer, sonra yazar...
Tek kolla da olsa yıldığını görmedik...
Yürüyen arkadaşlarının yanında...
"Yaşar koşar..."
İyi ki "kolsuz" kaldı!..
Bir gün şöyle yazmıştı: "Gözümüz aydın!"
Tedavimizi yapamasa da cenaze namazımızın kılınmasına izin verecek yabancı doktorlarımız olacak...
……
Bir ara atıştılar Şinasi ile... "Ödül alırken başımın öne eğilmesini sevmiyorum” diyordu Yaşar…
Şinasi çalıyordu:
"Aldırma gönül aldırma!.."
Cumartesi Öyküsü
“Niye kadın aklına uyarsın!..”
Adam köyden çıkmış»kasabaya doğru hanımı ile eşekle yola koyulmuş...
Yolda birine rastlamışlar. Otostopçu gibi elini kaldırmış adam:
"Ne olur beni de alın..."
Kadın, yoldaki adamın kör olduğunu anlayınca kocasına yalvarmış:
"Alalım garibi, bırakmayalım..."
Kocası karşı çıkmış:
"Bırak hanım, bizden sonraki alsın..." Kadın ısrar etmiş:
"Olur mu bey, insanlık nerede? Zaten şurada gideceğimiz kaç km. yol kaldı ki!"
Adam karşı çıkamamış artık... Karısının isteğini yerine getirmiş.. Getirmiş ama, eşek üç kişiyi taşıyamaz ya!
Görmeyen yolcuyu eşeğe bindirmiş, arkasına da karısını oturtmuş ve koyulmuşlar yola...
Kör adam, ikide bir de sesleniyormuş:
"Karakolun önüne gelince uyarın..."
Nihayet karakolun önüne gelmişler ve aynı anda da kör adam basmış yaygarayı :
"İmdaaaat! Karımı da eşeğimi de kaçırıyorlar!"
Hemen jandarmalar yetişmiş ve hepsini içeri atmışlar...
Karı-koca ne derlerse demişler ama, adam ısrarlı:
"Karı da benim, eşek de, yalan söylüyorlar..."
Komutan bakmış durum karışık, üçünü de ayrı ayrı odalara hapsetmiş, sonra da gözlemeye başlamış... Kadın, kendi kendine dövünüyormuş:
"Ahhh! Ben ne yaptım ben! Hem kocamı hem de kendimi yaktım!"
Sonra kocasının odasına yönelmiş komutan.. 0 da kendi kendine dövünüyormuş:
"Ulan manyak adam, niye kadın aklına uyarsın be!”
Son olarak da kör adamın odasına gözünü dikmiş...
Adam çok rahat!
Kendini hapiste değil, otelde gibi hissediyor ve kendi kendine konuşuyormuş:
"Ulan kör, attın bir fişek, payına ya karı düşer, ya eşek!.."
Göbbels’in ünlü propaganda sanatı!
"Hitler" in en yakın çalışma arkadaşlarından olan "Göbbels", bir gün Almanya'nın bütün valilerini toplar ve onlara propaganda sanatı hakkında ders verir:
"Mesela şöyle yaparsınız... Karşınızda bir sürü insan var, hemen gider, pencereyi açarsınız ve ne görürseniz onu işaret edersiniz. Şu otomobili görüyor musunuz? Gelecek yıl bunu on katına, sonra yüz katına çıkartacağız, dersiniz."
Bu dersi alan valilerden birinin ilk işi, şehrin önde gelenlerini toplamak olur.
Onlara, Almanyalın ne kadar hızla geliştiğini anlattıktan sonra, birdenbire pencereye yürür ve perdeyi şiddetle açar. Sakar, karşısında bir mezarlıktan başka bir şey görünmüyor. Hiç istifini bozmaz ve sesini yükselterek "Şu mezarlığı görüyor musunuz?" der:
"Gelecek yıl biz onu on katına, bir dahaki yıl yüz katına çıkaracağız!"
Komşunun karısı
Kadın kocasına bağırıyormuş:
" Hiç olmazsa şu yan komşumuzu örnek al. Kaç yıllık evliler ama birbirlerine hâlâ balayında gibi davranıyorlar. Sen neden yapmıyorsun?"
Adam, "Yaparım yapmasına ama" demiş:
"Kadını iyi tanımıyorum kil.."
Günün Şiiri
Bu bir hiç değildir
Nurumu almadım hiçbir şeyden
Babamdan da miras değil bu
Taştan çıkardım ben onu
Varlığımdan yarattığım şeydir bu
Acının ağırlığı altında çektiğim ıstırap
İsyan edip parçalanan kalbim
Gözlerimdedir parlayan kıvılcımlar
Kaldı altında mısralarım
Mısralarımdan kalbinize dökülen
Sözler kayboluyor bu ateş içinde
Ödüyorum kanımın borcunu şöylece
Yaktığım ateş...
Hayim Nahmane Bialik (Varlık-1956)
Günün Olayı
AKP'nin sağlık reformunun bir benzeri dünyada mevcut değil...
"İstediğin hastaneye gidebilir, istediğin sağlık çalışanını dövebilirsin..."
Akif- Kökçe
Günün Biberi
TOMA'ları üreten şirketin hissseleri yüzde 7 artmış... Davutoğlu’un "Yakılan her TOMA'nın yerine 10 TOMA alacağız" açıklaması hedefine ulaşmış demek...
Günün Sözü
Yürüdüğünüz yolda güçlük ve engeller yoksa, bilin ki o yıl sizi bir yere ulaştırmaz,
Bernard Shaw
Atatürk’ün takımı hangisi?
Çok merak edilir değil mi? Hangisini tutar?
Hemen üç kulüp "birden atlar "Bizimkini" diye....
Eski Federasyon Başkanı "Kemal Ulusu" dile getirmişti:
-Babam "Nuri Ulusu" uzun yıllar "Atatürk'ün yanında kütüphaneci olarak çalıştı. Babamın bana aktardığına göre "Atatürk" takım tutmazdı.
Kendisi "Tevfik Fikret"e yakınlığı nedeniyle Galatasaray ile, maddi yardım yaptığı için Fenerbahçe ile, Beşiktaş’ta yaşadığı için Beşiktaş ile anılmıştır.
Oysa "Atatürk", takım tutmazdı. Koyu Beşiktaş taraftarı olan babam Beşiktaş Ankara’ya geldiği zaman "Paşam maça gidelim" dediğinde Atatürk, "Çocuk sen git maçını seyret" dermiş...
Her şey özelleşiyor
Bir zamanlar protesto gösterileri için parayla "kiralık" eylemciler tutuluyor deniyordu...
Doğu da görev yapan bir dostumuz, "Kiralık teröristler de var" dedi...
Eylem başına 5-10 bin dolar veriliyormuş...
Bir de hâlâ "işsizlikten" söz edenler yok mu?
Görüyorsunuz..
"Her şey özelleşiyor!.."
Günün Sorusu
Acaba domuz gribinden ağzı yanan
Sağlık Bakanlığı "ebolayı" mı üflüyor, yoksa "nemalandırıcı" bir yanını mı bulamadı?
Mine G. Kırıkkanat
Günün Balı
Dünyanın en büyük sorunu, aptallar özgüvenliyken akıllı insanların kuşkuyla dolu olmasıdır.
Bertrand Russeli
Gerilim
Dünkü ve bugünkü hükümetler zaten PKK ve siyasal uzantılarıyla hâlâ çözüm yollarında iç barışı sağlayacakları sanısı içinde. Başını kuma sokarak gerçekleri göremeyen devekuşları gibi...
Cüneyt Arcayürek
Kıssa-dan
Bir başkasına yapabileceğiniz en büyük iyilik, sahip olduklarınızı onunla paylaşmak değil, kendisinin bir şeylere sahip olması için ona yol göstermektir..
Benjamin Disraeli
Günün İncisi
Kötülüğün zafer kazanmasının sebebi, iyi insanların hiçbir şey yapmamasıdır!
Özdeyiş
Siyasetçinin en büyük silahı, halkın hafızasının zayıflığıdır...
Cuk
Beynini varsayımlarla dolduranlara gerçekleri anlatmak boşunadır...
Y.Güngör Özden
"İnsanı yaşarken sevmek, delerini yaşarken onurlandırmak, paylaşımın en güzelidir..."
Yitirdikten sonra, hiçbir anlamı yok!
ES TV'deki "Sabah Kahvesi" programında bu paylaşımın en güzel örneklerinden birini veriyor Şinasi Kula...
"Yeri geliyor kükrüyor! "
Çok mu canı sıkılıyor... Alıyor sazını eline...
Sabahattin Ali’den giriyor
“Ağladığın duyulmasın!”..
Önceki gün "Yaşar Arda"yı konuk olarak almıştı...
Hani şu bizim "Kolsuz Yaşar"ı...
Yaşar anlattı, nasıl "Kolsuz" kaldığını!
Yıllar önce bir sendika toplantısından dönerken kaza geçirmişti...
Duyduk.. Bir kolu gitmiş diye...
0 gün koymuştuk adını:
"Kolsuz Yaşar..."
…..
Maliye'den emeklidir Yaşar!..
Ama yaklaşık 35 yıldır, önce çizer, sonra yazar...
Tek kolla da olsa yıldığını görmedik...
Yürüyen arkadaşlarının yanında...
"Yaşar koşar..."
İyi ki "kolsuz" kaldı!..
Bir gün şöyle yazmıştı: "Gözümüz aydın!"
Tedavimizi yapamasa da cenaze namazımızın kılınmasına izin verecek yabancı doktorlarımız olacak...
……
Bir ara atıştılar Şinasi ile... "Ödül alırken başımın öne eğilmesini sevmiyorum” diyordu Yaşar…
Şinasi çalıyordu:
"Aldırma gönül aldırma!.."
Cumartesi Öyküsü
“Niye kadın aklına uyarsın!..”
Adam köyden çıkmış»kasabaya doğru hanımı ile eşekle yola koyulmuş...
Yolda birine rastlamışlar. Otostopçu gibi elini kaldırmış adam:
"Ne olur beni de alın..."
Kadın, yoldaki adamın kör olduğunu anlayınca kocasına yalvarmış:
"Alalım garibi, bırakmayalım..."
Kocası karşı çıkmış:
"Bırak hanım, bizden sonraki alsın..." Kadın ısrar etmiş:
"Olur mu bey, insanlık nerede? Zaten şurada gideceğimiz kaç km. yol kaldı ki!"
Adam karşı çıkamamış artık... Karısının isteğini yerine getirmiş.. Getirmiş ama, eşek üç kişiyi taşıyamaz ya!
Görmeyen yolcuyu eşeğe bindirmiş, arkasına da karısını oturtmuş ve koyulmuşlar yola...
Kör adam, ikide bir de sesleniyormuş:
"Karakolun önüne gelince uyarın..."
Nihayet karakolun önüne gelmişler ve aynı anda da kör adam basmış yaygarayı :
"İmdaaaat! Karımı da eşeğimi de kaçırıyorlar!"
Hemen jandarmalar yetişmiş ve hepsini içeri atmışlar...
Karı-koca ne derlerse demişler ama, adam ısrarlı:
"Karı da benim, eşek de, yalan söylüyorlar..."
Komutan bakmış durum karışık, üçünü de ayrı ayrı odalara hapsetmiş, sonra da gözlemeye başlamış... Kadın, kendi kendine dövünüyormuş:
"Ahhh! Ben ne yaptım ben! Hem kocamı hem de kendimi yaktım!"
Sonra kocasının odasına yönelmiş komutan.. 0 da kendi kendine dövünüyormuş:
"Ulan manyak adam, niye kadın aklına uyarsın be!”
Son olarak da kör adamın odasına gözünü dikmiş...
Adam çok rahat!
Kendini hapiste değil, otelde gibi hissediyor ve kendi kendine konuşuyormuş:
"Ulan kör, attın bir fişek, payına ya karı düşer, ya eşek!.."
Göbbels’in ünlü propaganda sanatı!
"Hitler" in en yakın çalışma arkadaşlarından olan "Göbbels", bir gün Almanya'nın bütün valilerini toplar ve onlara propaganda sanatı hakkında ders verir:
"Mesela şöyle yaparsınız... Karşınızda bir sürü insan var, hemen gider, pencereyi açarsınız ve ne görürseniz onu işaret edersiniz. Şu otomobili görüyor musunuz? Gelecek yıl bunu on katına, sonra yüz katına çıkartacağız, dersiniz."
Bu dersi alan valilerden birinin ilk işi, şehrin önde gelenlerini toplamak olur.
Onlara, Almanyalın ne kadar hızla geliştiğini anlattıktan sonra, birdenbire pencereye yürür ve perdeyi şiddetle açar. Sakar, karşısında bir mezarlıktan başka bir şey görünmüyor. Hiç istifini bozmaz ve sesini yükselterek "Şu mezarlığı görüyor musunuz?" der:
"Gelecek yıl biz onu on katına, bir dahaki yıl yüz katına çıkaracağız!"
Komşunun karısı
Kadın kocasına bağırıyormuş:
" Hiç olmazsa şu yan komşumuzu örnek al. Kaç yıllık evliler ama birbirlerine hâlâ balayında gibi davranıyorlar. Sen neden yapmıyorsun?"
Adam, "Yaparım yapmasına ama" demiş:
"Kadını iyi tanımıyorum kil.."
Günün Şiiri
Bu bir hiç değildir
Nurumu almadım hiçbir şeyden
Babamdan da miras değil bu
Taştan çıkardım ben onu
Varlığımdan yarattığım şeydir bu
Acının ağırlığı altında çektiğim ıstırap
İsyan edip parçalanan kalbim
Gözlerimdedir parlayan kıvılcımlar
Kaldı altında mısralarım
Mısralarımdan kalbinize dökülen
Sözler kayboluyor bu ateş içinde
Ödüyorum kanımın borcunu şöylece
Yaktığım ateş...
Hayim Nahmane Bialik (Varlık-1956)
Günün Olayı
AKP'nin sağlık reformunun bir benzeri dünyada mevcut değil...
"İstediğin hastaneye gidebilir, istediğin sağlık çalışanını dövebilirsin..."
Akif- Kökçe
Günün Biberi
TOMA'ları üreten şirketin hissseleri yüzde 7 artmış... Davutoğlu’un "Yakılan her TOMA'nın yerine 10 TOMA alacağız" açıklaması hedefine ulaşmış demek...
Günün Sözü
Yürüdüğünüz yolda güçlük ve engeller yoksa, bilin ki o yıl sizi bir yere ulaştırmaz,
Bernard Shaw
Atatürk’ün takımı hangisi?
Çok merak edilir değil mi? Hangisini tutar?
Hemen üç kulüp "birden atlar "Bizimkini" diye....
Eski Federasyon Başkanı "Kemal Ulusu" dile getirmişti:
-Babam "Nuri Ulusu" uzun yıllar "Atatürk'ün yanında kütüphaneci olarak çalıştı. Babamın bana aktardığına göre "Atatürk" takım tutmazdı.
Kendisi "Tevfik Fikret"e yakınlığı nedeniyle Galatasaray ile, maddi yardım yaptığı için Fenerbahçe ile, Beşiktaş’ta yaşadığı için Beşiktaş ile anılmıştır.
Oysa "Atatürk", takım tutmazdı. Koyu Beşiktaş taraftarı olan babam Beşiktaş Ankara’ya geldiği zaman "Paşam maça gidelim" dediğinde Atatürk, "Çocuk sen git maçını seyret" dermiş...
Her şey özelleşiyor
Bir zamanlar protesto gösterileri için parayla "kiralık" eylemciler tutuluyor deniyordu...
Doğu da görev yapan bir dostumuz, "Kiralık teröristler de var" dedi...
Eylem başına 5-10 bin dolar veriliyormuş...
Bir de hâlâ "işsizlikten" söz edenler yok mu?
Görüyorsunuz..
"Her şey özelleşiyor!.."
Günün Sorusu
Acaba domuz gribinden ağzı yanan
Sağlık Bakanlığı "ebolayı" mı üflüyor, yoksa "nemalandırıcı" bir yanını mı bulamadı?
Mine G. Kırıkkanat
Günün Balı
Dünyanın en büyük sorunu, aptallar özgüvenliyken akıllı insanların kuşkuyla dolu olmasıdır.
Bertrand Russeli
Gerilim
Dünkü ve bugünkü hükümetler zaten PKK ve siyasal uzantılarıyla hâlâ çözüm yollarında iç barışı sağlayacakları sanısı içinde. Başını kuma sokarak gerçekleri göremeyen devekuşları gibi...
Cüneyt Arcayürek
Kıssa-dan
Bir başkasına yapabileceğiniz en büyük iyilik, sahip olduklarınızı onunla paylaşmak değil, kendisinin bir şeylere sahip olması için ona yol göstermektir..
Benjamin Disraeli
Günün İncisi
Kötülüğün zafer kazanmasının sebebi, iyi insanların hiçbir şey yapmamasıdır!
Özdeyiş
Siyasetçinin en büyük silahı, halkın hafızasının zayıflığıdır...
Cuk
Beynini varsayımlarla dolduranlara gerçekleri anlatmak boşunadır...
Y.Güngör Özden
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...
YAZARLAR
-
Et ithalatından utanmalıyız
Kerem Akyıl
-
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Ali Baş
-
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Tarkan Demir
-
Çocuklarımızı koruyalım!
Seval Erci
-
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Ahmet D. Canoruç
-
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
Kaan Özcan
-
At hırsızı
Rifat V. Halas
-
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
Funda Morgül
-
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç
-
Kazım Kurt’un koltuğu
Arif Anbar
-
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
Hilal Köver
-
Sürdürülebilir kulüp kültürü
Konuk Kalem
-
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Tülin Karagöz
-
Düşükler neden tekrarlar?
Op. Dr. Alper Turgut
-
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Soner Yüksel
Et ithalatından utanmalıyız
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Çocuklarımızı koruyalım!
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
At hırsızı
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Kazım Kurt’un koltuğu
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Düşükler neden tekrarlar?
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
