Rol çalmak…

Soner Yüksel yazdı

25 Ocak 2017 09:43
A
a
Sütiş Eskişehir
“TDK: Oyun sırasında söz başka bir oyuncuda iken seyircinin ilgisini kendi üzerine çekmek – birinin söyleyeceği sözü ondan önce söylemek “ diye açıklıyor bu deyimi.
Bizler ise herhangi bir temsilde, oyunda, etkinlikte hali hazır bir durumu değerlendirerek, kendine prim yapmak ve esas aktörleri saf dışı bırakmak şeklinde yorumluyoruz.
Bugün bunu yazdım çünkü son dönemlerde sıklıkla karşımıza çıkan, artık rahatsızlık veren boyutlara ulaşan bir duruma dönüştü ‘rol çalma’ işi.  Ufak tefek, geliş güzel, hesap gütmeden yapılanları neyse de, bazıları bilinçli ve mağduriyet verici hale bürünüyor ki, bunun kıyasını yapabileceğiniz tek yer vicdanlar.
Belki art niyetli, hesaplı, planlı değildi ama geçtiğimiz Pazar günü düzenlenen Uğur Mumcu Anma Ödül Gecesi’nde de benzeri bir tabloyu hissettim.
Şu bir gerçek ki; Tepebaşı Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinlik için haftalardır hazırlanan ciddi ve kalabalık bir etkinlik komitesi var. Bunun başında da ÇGD’yi temsilen Yenigün Gazetesi Yazıişleri Müdürü meslektaşım Deniz Çağlar Fırat var.  Ödüle değer görülen isimlerin belirlenmesi, kategorisi, alan, hazırlık, güvenlik v.s. gibi detayların yanı sıra çok geniş katılımlı, şehir dışından, önemli isimlerin yer aldığı ve her detayı mühim bir organizasyon yapılıyor.
Organizasyon bitiminde ise ödül alan ve ödül veren isimlerin bir arada olacağı ve bir nevi etkinliğin kritiğinin yapılacağı, telaştan uzak bir yemek planlanmış. Belki de sohbet etmek ve değerlendirmeleri almak için tek fırsat da bu.
Gülriz Sururi’den, Yalçın Bayer’e, Özden İnönü Toker’den, Emekçilere kadar hemen herkes orada. Ancak dikkatli bakılınca özellikle Hukuk kategorisi başta olmak üzere orada olmayan, ödül alan Avukat Sibel Önder’i orada tek başına bırakan, yoklukları dikkat çeken isimler vardı. Hatta o isimlerin etkinlikte yer alan başka isimler tarafından, hatta ve hatta ‘hukukçu’ bir isim tarafından başka bir yere yemeğe götürüldüğü de gelen bilgiler arasında.
Orada her biri değerli isimlere yapılan bir saygısızlık olarak da algılanabilir bu durum, ev sahiplerine ve günlerce emek veren emekçilerin rolünü çalmak olarak da algılanabilir. Üstelik bu durumun adil olmadığını da, etik olmadığını da söyleyebiliriz.
Belki ‘öküz altında buzağı arıyorsun’ diyen de olur, ‘abartılacak bir şey yok’ diye düşünen de ama verilen emeği, günlere yayılan çabayı düşününce bu işlere ancak bu pencereden bakabiliyorum. 
Çünkü bunu özellikle Eskişehir’de başka başka konu ve konumlarda da sıkça görmeye başladım. Kalite, statü ve birikimi üst düzey olan ve kendisine asla yakıştıramadığım adamlarda üstelik.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi