CHP kongre sürecine doğru yol almaya devam ediyor. Sürecin ilk adımı olan delege seçimleri ise Eskişehir’de tamamlandı. Herkesin merakla beklediği sonuçlar rekabetin çetin olacağını işaret ediyor. Kazım Kurt’un destek verdiği liste ile Erman Gölet- Yücel Yenilmez listesi arasında başa baş bir sonuç var. “Bazı CHP’liler bu rekabet CHP’ye kazanç sağlayacak” derken, “rekabet değil resmen ayrışma var bu böyle devam ederse 2019’da işimiz daha zor” diye düşünenler de mevcut.
Ben bugüne kadar rekabetin zarar verdiği bir iş görmedim. Ancak rekabet etik şartların dışına taşar ve bildiğimiz kavgaya dönüşür ise o zaman yarar sağlamayacağı da ortada. Şayet bu kavga süreç tamamlandıktan sonra, zaten yeterince aktif olan parti içi muhalefeti daha da farklı bir boyuta taşır ve muzaffer olamayanlar seçimleri kazananlara rakip değil düşman olursa... İşte o zaman CHP’de 2019 yılının kaygısını 3,5 yıl önceden yaşamak herkesin hakkıdır.
Demem o ki, taraflar belli. Beklentiler belli ve ilerleyen süreçte muzaffer olacaklar da belli olacak. Şimdiden her iki listenin de akli selim olması ve hem Kurt grubunun hem de Gölet, Yenilmez grubunun adımlarını dikkatli atması gerekiyor.
Yoksa 2019’da kazanılacak değil, kaybedilecek şeylerin kavgasını yapmanın da çok anlamı kalmaz.
MHP İl yönetimi ne yapacak?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partiye dönüp dönmeyeceği en çok tartışılan, MHP'den disiplin kurulu kararıyla ağustos ayında ihraç edilen, fakat daha sonra mahkeme kararıyla MHP’ye geri dönen eski Iğdır milletvekili Sinan Oğan hakkında, "Bu bir Saray projesidir" diye konuşmuş. Alayı gelsin demiş ve eklemiş, hak etmeyenler kurultay salonuna giremeyecek…
Bu sözleri işiten 1 Kasım’da MHP’nin 80 vekili 160 vekile çıkarmış ve 7 Haziran seçimlerinden sonra partiye güç katmış bir isim konuşuyor zanneder. Hatta kurultay isteyenleri Saray’ın yani AKP’nin projesine destek vermekle suçlayıp HDP’yi örnek gösteren ve ‘bakın HDP neden kurultay istemiyor’ diyen Bahçeli’nin bu söylemlerini işitmek mümkün ama anlayabilmek pek mümkün olmuyor.
Açık ve net bir gerçek var ki, MHP’de liderlik koltuğu ve genel merkez kadrosu tamamen değişmeli. Etrafımdaki birçok MHP’li “Başbuğ’un kemiklerini sızlatıyor” diyerek Bahçeli’yi istemediğini net bir şekilde ifade ediyor. Gel gelelim MHP’de bu değişimi görme umudu ise her geçen gün azalıyor. Bahçeli koltuktan kalkamaya niyetli değil, sonuçları başarısızlık olarak görmüyor. Üstelik tüzük ve yapılanma gereği MHP’nin teşkilatlarının da sessiz kaldıkları ve değişim istemelerine rağmen bunu dile getiremedikleri konuşuluyor.
Ben de haliyle bu süreçte Eskişehir yönetiminin tavrını merak ediyorum. Bir vekilin kaybedildiği ve yaklaşık 20 bin oy eksilen MHP oyları için sorumlu olan Bahçeli mi? Öyle ise karşıt bir tavır olacak mı? Bahçeli istifa etmediği sürece ona karşı olanlar yok mu olur? Yok, öyle değilse Eskişehir’de yaşanan başarısızlıktan sorumlu olan il yönetimi mi, onlar bir hamle yapacak mı merak ediyorum.