CHP İl Başkanı Recep Taşel ve Gaye Usluer’in bir kafeteryada karşılıklı kahve içip sohbet ettikleri bir fotoğraf gündeme oturdu. İl Başkanı Taşel bu fotoğrafı kısa bir yorumla paylaştı; “Bir kahvenin 40 yıl hatırı var” derler. 30 yıllık dostluğumuzu 40 yıl daha uzattık…”
Tabii hemen “Usluer acaba CHP’ye geri mi dönüyor?” tartışmaları da başladı.
Bu konudaki kanaatim net: Usluer’in dönüp dolaşıp geleceği yer yine CHP’dir. Sayın Usluer’in CHP’ye geri dönmesini yalnızca bir zaman meselesi olarak görüyorum.
Ben Recep Taşel’in paylaştığı söz konusu fotoğrafı, Eskişehir örgütünü yönetenlerin Usluer’e “Yeşil Işık” yaktığı olarak yorumluyorum.
Gaye Usluer gibi bir isme İYİ Parti’den DEVA Partisi’ne kadar herkesin kapılarını açacağına eminim. Ancak Sayın Usluer solcu bir isim ve CHP gibi Sosyal Demokrat bir partiye daha çok yakışır. Şimdi oturup da Sayın Usluer’in neden CHP’den ayrıldığını veya Memleket Partisi’nde neler yaşadığını uzun uzun anlatmaya gerek yok. Çünkü aynı şeyleri dönüp dönüp yeniden masaya yatırmanın faydası olduğunu düşünmüyorum. Yalnız şunu çok iyi biliyorum ki, Türkiye’de insan kaynakları çok zayıf. Okuyan ve araştıran kişilerden çok sayıda yok etrafımızda. Gaye Usluer gibi yabancı lisan bilen, okuyan ve araştıran, dünya meselelerine yorum getirebilen kaç kişi var etrafımızda? Olanları da kaybetmemeliyiz.
Gaye Usluer’in Eskişehir’e ve Türkiye’ye CHP’li kimliğiyle verebileceği çok şey var. Ancak 65 yaşındaki Gaye Usluer’in bu dünyaya güzel şeyler bırakmak için Allah’ın kendisine bahşettiği günleri azalıyor. Onun yerinde olsam CHP’ye yeniden üye olmak için derhal matbu dilekçemi doldururdum. Tüzüğe göre partiden istifa eden kişilerin üyelik başvurularının İl Başkanlığı tarafından onaylanması gerekiyor. Ki yukarıdaki fotoğraftan da anladığımız kadarıyla İl Yönetiminin ‘Ret’ cevabı verme ihtimali yok gibi gözüküyor…
Ortak Metin işleri değiştirdi
Muhalefet partilerinin yayınladığı Ortak Mutabakat Metni’nin Türk siyasetine hareket getirdiği ortada. Her ne kadar 6’lı masayı aday belirlemekte geç kaldığı için eleştirsem de, ortak metinin ortaya konulması büyük bir başarı.
Muhalefet 240 sayfalık dolu dolu bir metin ortaya koyuyor. Sanırım bundan sonra “Muhalefetin projesi yok” diyenler susacaktır.
Peki 240 sayfalık metin seçmeni ikna eder mi?
Bu soru için bir uzun bir de kısa cevabım var. Kısa cevabım şu; Hayır!.. 240 sayfalık metin seçmeni etkilemez. Çünkü 240 sayfalık metni kimse okumaz. Bırakın 240 sayfayı, 240 satırı bile okumayacak bir seçmen profili var. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için saraylar yaptırdığımız için Almanya’nın bizi kıskandığını zannedenler bile var bu memlekette. Şaka yapmıyorum; az da olsa buna inanan seçmeni bulmak mümkün.
Gelelim uzun cevaba…
Belki seçmen 240 sayfalık ortak metni okumaz ancak bu metinde yer alan bazı maddeleri öğrenecektir. Seçmen en azından, “Muhalefet boş durmamış, çalışmış. Bunlar bir şeyler yapabilecek gibi gözüküyor” diyecektir. Yani seçmende muhalefet lehine bir algı oluşturacaktır.
Şimdi biz siyasetin bir piramit olduğunu unutuyoruz. Bu piramidin en tepesinde Genel Başkanlar ve üst düzey yöneticiler bulunuyor. En altta ise seçmenler var. Biz piramidin en tepesiyle en altı arasında kalan kısmı unutuyoruz. Yani teşkilatları…
240 sayfalık Ortak Mutabakat Metni’nin muhalefet partilerinin teşkilatlarında büyük bir heyecanla karşılandığına bizzat şahidim. Moral bulan teşkilatın ise daha bir şevkle çalışacağına inanıyorum.
Yani ortak mutabakat metni bir anda seçmen davranışlarını değiştirmeyecektir belki. Ancak ibreyi muhalefetin lehine de çevirecektir.