Rahmi ve güzel!...

Daktilonun önünde 29 harf vardır…

Diğer 16 tuş önemli değil!

Tüm bağlantıları, köprüleri kurdukları halde, bir şarkının güfte ya da bir filmin senaryosunu yazan…

“Geri kahraman gibidirler!”

Hiçbir zaman başrolde görünmezler…

Bir filmin jeneriğini düşünürsek…

“A” tuşu baş aktördür, “B” yardımcısı…

Diğer tuşlar, her türlü bağlantıyı yapsalar da figüran olarak bilinir, görünmezler…

Oysa…

“Virgülsüz, noktasız yazım mümkün mü?”

Virgül ve noktanın yazıların dışında çok ayrı bir özellikleri vardır…

Zamanla bağdaşıktırlar…

Noktaysa…

“O anda durdurur!”

******

“Rahmi Emeç”in manşetlere taşınan “kurtarma operasyonu” ndan anımsadık bu tuşları…

Sosyal medya ile hiçbir ilgimiz yok…

Evde 4 bilgisayar var, internetten geçilmez ama dedik ya “geri”yiz…

“Bizi daktilo paklar!”

İletişim, haberleşme sıfır!...

Rahmi de böyle olsaydı, o gencecik insan bugün hayatta olur muydu?

“Bırak şiiri, sanatı falan Rahmi!”

Yaşamın kitabını yazmalısın…

******

Bizim için “güzel” nedir?

Bedri Rahmi Eyüboğlu iki satırla yanıtlamış:

“Güzel dediğin yağmur misali, hem gözümüze hem gönlümüze, hem toprağımıza yağmalı…”

Çilingiri böyle görüp öğrendin…

Sosyal medyada konulan noktayı, “virgül” yapıp yaşama döndürdün Rahmi…

“Hayat, şimdi sana daha güzel…”

Çizmek için sağ eli yeterdi

Çömez bir muhabirken tanımıştık “Pertev Ertün” ü… O yılların aktörü “Van Heflin” in kopyası gibiydi…

Yakışıklı, yürekli ve son derece kararlı bir insandı….

Bir başkaydı Pertev abi…

“Boksördü…”

Solu çok kuvvetliydi…

İnanası gelmez insanın!

Bir yumrukta yüz kiloluk adamı deviren ellerden…

“En ince çizgisine kadar karikatür çıksın!”

Türkiye’de bir bayanı en güzel biçimde çizen iki usta tanırız…

“Bedri Koraman ve Pertev usta…”

******

Pertev abinin eli titrerdi…

Dostlar sorardı:

“O eller nasıl çiziyor?”

Yıllar önce bir bisiklet kazası geçirmişti….

Gariptir!

“Sol elinde etkisi kalmış!...”

Çizmek için sağ eli de yeterdi…

******
6 Ağustos 2009 tarihinde yitirmiştik Pertev abiyi…

Yandaki karikatürü çizdikten sonra da sözlü esprisini yapmıştı:

“Nasıl patlatmışım, değil mi?”

6 yıl sonra rahmetle anmak istedik…

Neyim var, neyim yoksa!

Adam gece yarısı mahalle bekçisine gitti:

“Karım beni aldatıyor” dedi…

Bekçi, “Yok canım? Her şeyiniz uyumluydu, nasıl oldu bu iş?”

Adam, bekçiyi evine götürdü. Usulca içeri girdiler ve yatak odasına girdiler…

Evet, yatakta bir adam karısına sarılmış yatmakta…
Adam gece bekçisinin kulağına eğildi:

“Gördün mü? Aldatıyor işte.”

Bekçi “Belli ki aldatma” dedi…

Üzgün koca ise, “Ne istedi de vermedik” diye inledi.

Yorganın ucunu havada tutup, başladı bekçinin kulağına anlatmaya:

“Arsalar verdim… Dükkân onun üzerine…

Araba adına… Şu gördüğün ev onun… Hesaplar onun adına… Bankadaki kasamızdaki servetin şifresi bile onda…”

Bekçi “ört” dedi:

“Ört üşütmesin…”

Yaşlı kadının isteği

Adam, yaşı iyice ilerleyen annesini kucaklayıp  öptükten sonra “Anneciğim” diye başlayıp sormuş:

“Doğum gününde sana Sana sakız mı alayım, koca mı alayım?”

Torun torba sahibi yaşlı ana boynunu büküp “oğul” demiş:

“Bende sakız çiğneyecek diş mi kaldı?”

Kıssa-dan

Belçikalı ikiz kardeşler 102.yaşlarını her akşam olduğu gibi yine kırmızı şarapla kutlamışlar…

Ve de hayatlarında hiç evlenmemişler…

“İşte uzun yaşamanın sırrı!”

Kolsuz Yaşar’dan

Dev  bir aynanın karşısında birer küçük figüranız sanki!...

Ne yapsak, ne etsek, hatta ne konuşsak tersini gösteriyor…

“Var mı benden güzeli?”

Günün İncisi

Pisliğin üzerinde oturabilirsin ama kokuyu asla önleyemezsin…

Çin Atasözü

Günün Sözü

Hiçbir şeye karşı durmayan, her şeye karşı yıkılır…

Alexander Hamilton

Özdeyiş

Her insan her yaşta genç, her yaşta ihtiyar olabilir…

Günün Olayı

Görüyorlar ki demokrasi de yalnızca sandıktan ibaret değil…

İlk bakışta hoşa giden “Halkın oyuna başvuralım” önerisi de kimi pürüzleri gidermeye yetmiyor…

Balthör

Günün Biberi

Davutoğlu “CHP ile görüştüğüm için ihanetle suçlandım” diyor! İşe bakın!

PKK ve IŞİD’le görüşmek serbest…

CHP ile yasak…

Akif Kökçe

Günün Şiiri

Sevdiğimiz düşünce

Bir sabah bakıyorsunuz

İnsanlar tüm saadet içinde

Ellerini uzatıyorlar size dostçasına

Ellerini sıkıyorsunuz

Bahar aydınlığı vuruyor yüzünüze

Radyoda memleket türkülerini

Dinliyorsunuz

Gözleriniz sevgiyle doluyor yaşamak için

Umutlarınız düşüncelerde birikiyor

Selam veriyorsunuz tüm aşina çehrelere

Size selam veriyorlar

Bakışlarınız ileriye dönük

Güney Dinç (Varlık-1955)

Kaos’tan umut!

Doğu’da görev yapan asker, subay ve polislerin sayısı yarım milyonu aşıyor. Aileleri ile birlikte toplam 5 milyonu aşan bir nüfus oluşturuyorlar.

Bu yurttaşlarımız her an diken üstünde yaşıyor… Gece yarılarına kadar radyo ve televizyon başlarında bir kötü haberin gelme ihtimaline karşı uykusuz bekleşiyor.

Türkiye işte bu koşullarda erken seçime hazırlanıyor… Siyasi ayak oyunları, oy hesapları, seçmen araklama yöntemleri hep ön planda…

Bir (B) planı yok mu?

Hayır yok…

“Kaostan medet umanlar var!”