Politikanın Muhasebesi ve Süheyl Batum

Yaşamın içinden

 

Politikanın Muhasebesi ve Süheyl Batum

 

CHP yöneticileri..

Büyükşehir’de..

Tepebaşı’nda..

Odunpazarı’nda..

Han İlçesinde...

Mahmudiye’de..

Seçimin nasıl kazanıldığını alınan oyların oranlamasını yaparak değerlendirmeliler...

Sormalılar seçmene:

“CHP’ye neden, niçin ve kim için oy verdiniz?”

--//--

İnönü’de..

Sivrihisar’da..

Beylikova’da..

Mihalıççık’ta..

Çifteler’de..

Seçimin nasıl kaybedildiği enine boyuna değerlendirilmeli.

Sorulmalı seçmene:

“CHP’ye neden, niçin ve kim için oy vermediniz?”

Ardından geniş katılımlı bir değerlendirilme yapılmalı..

CHP’de görülüyor ki,

“Böyle bir değerlendirmeye gereksinim var.”

Bu değerlendirme yapılmadığı için, kaybedilmemesi gereken yerler kaybedilmiş, kazanılan yerlerde örgütsel bütünlük yerine kişisel güce dayalı olarak seçim alınmıştır..

--//--

Yakında Cumhurbaşkanlığı seçimi var.

Ardından genel seçimler gelecek..

Parti tabanı hazır..

Dahası kazanılan ve kaybedilen yerlerdeki sorunlar aynen duruyor..

Öyleyse..

Politikayı seçimden seçime yerine, yaşamın her alanına yayarak yapsak nasıl olur dersiniz?

--//--

Dün CHP’li bir kaç okurumdan telefon aldım.

Mihalıççık, Sivrihisar ve İnönü’de seçimin nasıl kaybedildiğini anlatan dostlarımız sordular:

“CHP’nin milletvekili Kazım Kurt kendini riske atıp aday olurken, Prof. Dr. Süheyl Batum neden Eskişehir’e uğramadı? Yoksa oda mı muhalefetçiler arasındaydı?”

Sorular ilginç..

Yanıtlanması uzun sürer..

Dahası CHP’nin seçmeni her şeyi çok iyi bilir..

Onun için kısaca:,

Vatandaşın neler düşündüğünü bilin diye alıyorum köşeme..

 

Günlerin Getirdiği

 

Açık Pencereden Eskişehir

 

Usta yazar Melih Aşık son yazısında, Eskişehir’i yazmış.. Seçim kazanıldığı halde, kırsal kesin oylarının merkezi nasıl etkileyeceğine değinmiş. Bu güzel yorumu aynen alıyorum köşeme..“ CHP Eskişehir’de başarılı bir sonuç aldı. Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen oylarını artırarak tekrar başkan seçildi.Odunpzarı AKP’den CHP’ye geçti.. Tepebaşı’nda Ahmet Ataç yeniden seçildi. Odunpazarı CHP dedi.Milletvekili Kazım Kurt seçimi kazandı.. Gelin görün ki, Büyükşehir’de CHP azınlığa düştü.. Şimdi mecliste AKP’nin 26, MHP’nin ise 1 üyesina karşılık CHP’nin 16 üyesi var.. Bu nasıl oldu diyorsanız anlatayım.. Eskişehir merkezde yaklaşık 600 bin seçmen var. Kırsal kesimde ki seçmen sayısı ise gene yaklaşık 100 bin dolayında.. Yeni yasa belediye meclisine merkezden 16 üyenin, ilçelerden ise 29 üyenin girmesini öngörüyor..Sonuçta 100 bin oyluk kırsal kesim Büyükşehir meclisinin 2/3 ünü belirliyor..

Merkezi yöneten ilçeler oluyor..”

Sayın Melih Aşık’ın yorumu aynen doğru.. Eskişehir’de seçimi kazanan CHP’nin adayının 16 oyuna karşılık, sadece kırsal kesimi kazanan AKP’nin 26 oyu var. Kentsel hizmetlerde bu oy oranı çalışmaları aksatır mı? Bana kalırsa aksatmaması lazım.. Çünkü yapacağı hizmet”Eskişehir’e olacaktır”. AKP’nin meclis üyeleri kent için neden oy vermesinler değil mi?..

Kaldı ki,aynı sıkıntı 2004-1009 yıllarında da yaşanmıştı..

 

 

AKP’de iç hesaplaşma mı?

 

Büyükşehir’de Harun Karacan ve Tepebaşı’nda Orhan Soydaş’ın nasıl başkan adayı olduklarını AKP’liler tartışmaya başlamışlar. Parti yöneticileri açıktan olmasa da kendi aralarında” Partili olmayanların aday yapılması bize seçimi kaybettirdi” derlerken, milletvekillerini eleştirip” bu durumu baştan Başbakan Erdoğan’a bildirmediler ”diyorlarmış. Karacan ve Soydaş’ın yönetimlere karşın aday yapıldığını belirten partililer ”Partiyi, bilenler dışlandı.. Aday olup çalışanlar bir kenara itildi. Parti yöneticileri Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’a durumu aktarmadılar.. Milletvekilerinden Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Nabi Avcı pekalâ parti dışı adaylıklara karşı çıkabilirdi.. Ama nedense diğer milletvekilleri gibi ondan da ses çıkmadı.”diye konuşuyorlarmış. Parti içinde küskünler ordusu yaratıldığını vurgulayan AKP’liler” Partiye hizmet eden pek çok kişi kenara çekildi. İl ve ilçe yöneticilerinin çoğu partiye uğramadı. Meclis üyesi yapılarak gönülleri alınanlar bile çalışmadılar.. Bunun hesabı AKP’nin ilk kongresinde sorulacaktır.” şeklinde konuşuyorlarmış. Bekleyip göreceğiz bu yakınmalar AKP içinde dışa yansıyacak mı? Yapılacak ilçe ve il kongrelerinde yeni tartışmalar olacak mı?