Millet İttifakı’nın en önemli sınavının Cumhurbaşkanı adayı belirleme sırasında yaşanacağını tahmin ediyorduk. Ancak – kendi adıma söylüyorum – ben aday belirleme sürecinin bu kadar zorlu geçeceğini düşünmüyordum.
Son olarak Millet İttifakının anketlerdeki en güçlü adayının Cumhurbaşkanı adayı olması yasaklandı. Bu yasağın yapılmasını emredenler, yakında İstanbul Belediyesi’ne de çökerler. Ben “Çökertme” operasyonunun en geç iki hafta içinde gerçekleşeceğini düşünüyorum. Sırada Meral Akşener ve Mansur Yavaş’a karşı operasyonlar olduğu da kulağımıza geliyor.
Bu arada Sayın Kılıçdaroğlu ve etrafındaki “Polit Büro”nun da adaylık için pek hevesli olduğunu görüyoruz. Bu kişiler belli ki Kılıçdaroğlu’na “Efendim iktidar o kadar yıprandı ki, aday yerine paltomuzu çıkartsak kazanırız” diyor. Ki aslında içi boş bir paltoyla, Kemal Kılıçdaroğlu’nun şansının eşit olduğunu da itiraf etmiş oluyorlar.
Türkiye kerameti kendinden menkul birtakım kişilerin koltuk hırslarıyla imtihan oluyor.
Aklıma İlya Ehrenburg’un “Paris Düşerken” romanı geliyor. Bir avuç vatansever Fransız, yaklaşan Nazi işgalini hatırlatıp çırpınırken, solcu iktidarın kendi içindeki koltuk kavgalarını anlattığı roman 1939 Fransa’sında geçer.
Allah 2023 Türkiye’sini benzetmesin…
İsa da mutsuz Musa da…
2023 yılı asgari ücret rakamı belli oldu. Artık “Asgari” olma vasfını kaybeden ve ücretli çalışanların yüzde 55’ini kapsayan asgari ücret net 8 bin 500 lira oldu. Buna göre bir işçinin maliyeti işverene 12 bin liraya gelecek. Hayırlı olsun.
Bu maaş işçi için az ama işveren için çok yüksek bir rakam.
Şimdiye kadar 5 bin 500 lira alan işçilerimiz, 3 bin lira yüksek maaş alacakları için ilk etapta biraz sevinecektir. Ancak unutmayın ki işveren işçi başına 12 bin lirayı ödeyemez. Bu durumda işverenin iki seçeneği bulunuyor;
- İşten çıkartmak
- Ürün ve hizmetlerine zam yapmak.
Muhtemelen bunun ikisini aynı anda göreceğiz. Yani öyle bir karar alınıyor ki, İsa’yı da Musa’yı da memnun edemiyorsunuz.
Eğer ki işçi ve işverenden bir taraf mutsuz, bir taraf mutluysa, o antlaşmada bir aksaklık var demektir.
Yok iki taraf da mutluysa, o antlaşma başarılı demektir.
İki tarafı da mutsuz etmek ise ancak beceriksiz bir hükûmeti işaret eder.
Eğer ki bir ülkede sadece Saray eşrafı mutluysa, o ülkede işler çok kötü gidiyor demektir…