Seçimler iyiden iyiye yaklaştı. Aday adaylarının hummalı bir çalışma içinde olduğunu görüyoruz. Her partide pek çok aday adayı var ve milletin vekili olabilmek için, maddi – manevi hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyorlar.
Seçimler iyiden iyiye yaklaştı. Aday adaylarının hummalı bir çalışma içinde olduğunu görüyoruz. Her partide pek çok aday adayı var ve milletin vekili olabilmek için, maddi – manevi hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyorlar.
Şimdi ortadaki en büyük sorun parti genel merkezlerinin tepeden inme listeler belirlemesi. Bu durum AK Parti’nin, CHP’nin ve İYİ Parti’nin tozunu yutmuş teşkilatlara büyük haksızlık. Gerçi İYİ Parti önseçimli teşkilat yoklaması yaparak, bu tehlikeden nispeten uzaklaştı. Ancak CHP ve AK Parti’de kimsenin tanımadığı bir kişinin 1’inci sıradan aday gösterilmesi riski var.
Geçmişte Eskişehir’e dışarıdan pek çok milletvekili dayatıldı. Seçilen bu yabancı milletvekilleri, “Bundan sonra Eskişehir bizim ikinci memleketimiz” gibi parlak laflar etseler de, gerçek çok farklı oldu. Kemal Unakıtan’ı istisna tutuyorum, hiçbirisinin Eskişehir’e faydası olmadı. Selamsız çekip gittiler…
Eskişehir paraşüt milletvekili istemiyor. Bunu Genel Merkezlerin bilmesinde fayda görüyoruz. Hangi partiden olursa olsun, milletvekillerimizin Eskişehir’in tozunu yutmuş isimler olmasını istiyoruz.
Domuzlar rahatsız ediyor
Seyitgazi Yolundaki Üniversite Evlerine yaban domuzları dadandı. Şimdi kalkıp da, “Belediyeler uyuyor mu? Hükûmet ne iş yapıyor?” diye birilerini suçlayacak değiliz. Suçlu hepimiziz. Vaktiyle koyunlara saldırıyor diye bütün kurtları öldürdük ve tabiat bizden domuzların sayısını artırarak intikam alıyor.
Domuzlar avcı hayvanlar olmamalarına karşın, asabi hayvanlar insana saldırdığına ilişkin raporlar bulunuyor. Kısa vadeli çözüm sürek avları düzenlemek. Bu arada ESOGÜ Tıp Fakültesi’nin ardında, hastanenin artık yemeklerinin ormana döküldüğünü de duyuyoruz. Bütün bunlar yaban domuzlarını insanların yaşadığı yere yaklaştırıyor.
Ancak bunların hiçbirisi kalıcı çözüm değil. Kalıcı çözüm doğal dengenin yeniden kurulması ve kurtların ormanlara dönmesi. Gere kalan her önlem geçici olacaktır.
Maaş zammı işe yaramıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan Temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılacağını açıkladı. Uzun süredir asgari ücrete ara zam gelmesi bekleniyordu. Hükûmet bu zammı büyük bir fedakarlık yapıyormuş gibi gösteriyor. Gerçekte asgari ücreti veren devlet değil özel sektör. Üstelik asgari ücretin artması demek, hükûmetin cebine de daha çok vergi girmesi demek. yani bir anlamda Sayın Erdoğan devletin alacağı vergilere de zam yapmış oluyor.
Tabii oturup da asgari ücret artışını eleştirecek değiliz. Ülkemizde ciddi bir geçim sıkıntısı var ve ücretlerin artmasına itiraz etmeyiz. Ancak yapılan her zammın aslında enflasyonu tetiklediğini de görmek lazım. Yani ülke olarak bir kısır döngünün içine girdik. Enflasyondan dolayı vatandaş geçinemiyor, geçinemediği için maaşlara zam yapılıyor, yapılan her zam da enflasyonu tetikliyor. Türkiye’nin bu kısır döngüden bir an önce sıyrılması lazım.