Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği… Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller… Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler… Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı… Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor… Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme … Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar… Eskişehir’de ilçe yollarına dev yatırım: 124 milyo… Akaryakıt istasyonu yanında yangın paniği! Eskişehir'in gözde ilçesinde yatırımcılara yeni fı… Eskişehir’de kamu yatırımlarına 6,5 milyar TL öden… Eskişehir’de uyuşturucu operasyonları hız kazanıyo… Trendyol 1. Lig 2024-2025 sezonu fikstürü ve puan … Trendyol Süper Lig 2024-2025 sezonu 13. hafta maçl… Bölgesel Amatör Lig 6. Grup 8. Hafta Puan Durumu v…

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

23.11.2024 - Cumartesi

Önder Baloğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Paralel gazeteci

Önder Baloğlu yazdı

11 Şubat 2015 22:22

12 Eylül’den önce..
Yalnız "Sağ-Sol" kavgası yoktu...
Sol’un içinde de vardı...
"Kimi solcu.."
"Kimi daha
"Kimi de komünist..."
Ya şimdi?
"Hepsi Atatürkçü..."
……..
Sağ'ın içinde de vardı...
"Kimi sağcı.."
"Kimi muhafazakâr.."
"Kimi de dinci..."
Ya şimdi?
"Kimi yola devam diyor..."
"Kimi de parelel’den yol kesiyor!"
……..
AKP milletvekili "Salih Koca"nın son açıklamasından esinlendik bunları...
Değişik bir insan...
Gözlüklerinin altından bakarsa..
"Sevimli, kuşku yok..."
Ama üstünden bakarsa..
“Enseyi kolla!..."
İnanılmaz çıkışlar yaptığı anlarda...
"Üstünden bakıyor olmalı!"
Altından girdi, üstünden çıktı...
"Yılmaz Hoca’yı fıtık etti!"
Sıra Ataç’la güreşe geldi…
El-pençe, “peşkeş” Talan derken, minderden kaçar gibi yaptı!..
"Barış çubuğu yaktılar sanki!"
Ve de...
"Sıra gazetecilere geldi!.."
Diyor ki :
"Paralel yazı işleri müdürü benimle ilgili ağza alınmayacak ifadeler kullandı..."
Sözünü ettiği gazeteci "Anadolu"nun Müdürü "Cihan Yıldırım..."
Salih Bey açıklama yaparken... Cumhuriyet Savcı'sına telefonlarını dinleyen "Paralel"den   yakınıyordu...
Adı "Cihan", soyadı "Yıldırım..."
Bizim "Maraş"ta da…
"Kahramanlık böyle yapılıyor işte!”

Bu taraftar sahada olsaydı
Herkes aynı görüşte... Galatasaray yenilgisi için tek cümlede birleşiliyor :
"ES ES'e yazık oldu..."
Evet, doğru...
Ama madalyonun bir başka yönü var ki, artık ders olmalı!..
Yukarıdaki coşkulu, meşaleli fotoğrafa bir bakın...
Maçtan önce ve tesislerdeki fotoğrafa...
İşte bu taraftar sahada olsaydı... Neler olurdu?
"Halis Özkahya boş tribünlerin düdüklü bülbülü olamazdı..”
-0 coşku yıkardı Atatürk Stadı'nı...
"İki penaltıdan biri mutlaka verilirdi..."
“Melo efendi, ikinci sarıdan kırmızıyı görür ve Galatasaray 10 kişi kalırdı...”

Nokta:
"Eskişehirspor kazanırdı..."
İşte maçın sonucuna bir de bu açıdan bakmalıyız ve de tribünlerin dolu olmasını sağlamak için elimizden geleni yapmalıyız...
"Taraftar takımının yanında olmalı..."
“Sahada olmalı...”

Poker partisine gitti
Poker partisi iyice kızışmıştı. Ortada da yüklü bir para vardı.   Bütün parasını ortaya koyan adam hepsini kaybedince fenalaştı ve kalp kirizinden öldü...
Adamın karısına haber vermek için içlerinden birini görevlendirdiler:
"Sen güzel konuşursun. Git en uygun ve kestirme yoldan durumu haber ver..."
Görevlendirilen kişi adamın evine gitti. Kapıyı çaldı, karısı çıktı:
"Kocanız poker oynarken" dedi..
Kadın sözünü kesti:
"Bütün parasını ortaya koydu değil mi?" diye sordu.
"Koydu efendim.."
“Sonra hepsini kaybetti”
"Kaybetti efendim.."
“Allah onun canını alsın..”
"Aldı efendimi"

Her gece bıktım!
Adam dert ortağı arkadaşına "Bıktım artık yahu!" demiş :
"Karım her gece meyhane meyhane dolaşıyor, bıktım artık!"
Arkadaşı, "Çok mu içiyor?" diye sorunca da, "Ne içmesi kardeşim" demiş
"Beni arıyor..."

Kolsuz Yaşar'dan
Bir gün sana da gösterecekler "kol saati"ni diyorlar..
İyi de..
"Ben kolsuzum!"

Günün Balı
Bir ördek sahibesini anne sanıyormuş...
Milyonlarca kaz da kendilerini soyup soğana çevirenleri "baba" sanıyor!.

Günün Sözü
İnsanın kazandığı paradan değil, paranın kazandığı insandan korkun...
Hanri Benazus

Gerilim
Gülmenin yasaklandığı yerde, ağlamak da serbest değildir...
Jerzy Lee

Günün İncisi
Her insanın hayatında örnek olduğu devreler vardır,
"Kahramanlığın   karakteristliği sebattır!"
Emerson

Günün Sorusu
Bizi idare edenler, bu dünyada insan gibi yaşamamızı sağlamak yerine, neden hep "öteki dünya"da neler olacağımızı konuşuyorlar?

Günün Olayı
Başkanlık gelse de gelmese de 400 milletvekili olsa da olmasa da...
Artık yönetemediğini fark etmenin acısı başka şeye benzemez...
Özgür Mumcu

Günün Biberi
Geldiği günden beri Cumhuriyet gazetesi için içtenlikle, yetkinlikle çalıştığını gördüğüm "Utku Çakırözer"in etkin görevini sürdürmesini isterim...
Erdal Atabek

Ergenekon nedir ?
"Ergenekon Davası" yeni başlarken bir televizyonda "Şahane Çocuklar" programı vardı...
Sunucu soruyor:
"Ergenekon nedir?"
Çocuklardan yanıt:
"Bir işadamı..."
"Bir mağaza..."
"Bir artist..."
Program bu soru üzerine büyük tepki almıştı ki, ertesi gün tek soru vardı:
"Atatürk kimdir?"
Aynı program bugün olsa ve çocuklara yine "Ergenekon nedir?" diye sorulsa, yanıt tek kelime olur muydu dersiniz? "Guguk!"

Günün Şiiri
Doymak
Doymak istiyorum Allah'ın denizine
Deniz rüzgarına, pırıl pırıl engine
Vapur, sandal ne varsa denizlerde giden
Tam yolla, çalakürek, pupayelken
Sürmek köpükler içinde motoru
Üstünde yola çıkmış bulutlar sürü sürü
Altında deniz balıkların ömrü
Yürü, yürü, yürü
Doymak istiyorum denizlerle yol almaya
Bir çınar gölgesinde rüyaya dalmaya
Görmeye, koklamaya, öpüp okşamaya
Ey üzerinde nefes aldığım dünya
Doymak istiyorum yaşamaya…
Ziya Osman Saba (Yarlık-1951)