Panik yaratmaya çalışıyorlar

Geçtiğimiz Pazar günü Ankara’nın göbeğinde Kızılay’da meydana gelen patlamada 34 kişinin hayatını kaybetmiş olmalarının üzüntüsü yaşanırken, birileri de her gün çeşitli dedikodularla halk arasında panik yaratmaya çalışıyor.
Gerek sosyal medyada gerekse cep telefonlarına WhatsApp’la gönderdikleri, “Bugün şurada bomba patlatacaklar. Eskişehir’e iki canlı bomba gelmiş. Özellikle kalabalık olan AVM’leri tercih ederek burada eylemlerini gerçekleştireceklermiş” mesajlarıyla halkı korkutmaya çalışanlar var.
Daha doğrusu korku demek herhalde doğru olmaz.
Bilgilendirme. Doğrusu bu.
Bu mesajları gönderenlerin kesinlikle art niyetli olduklarını düşünmüyorum.
Onlarda kendisine yakın kişiler tarafından gönderilmiş mesajları şehirde daha çok kişi duysun diye bilgi amaçlı ortak arkadaşlarına gönderiyorlar.
İyi niyetli bilgilendirme. Ancak, örneğin ben bana gelen mesajları yakın arkadaşlarıma, onlarda kendi yakın arkadaşlarına gönderdikleri için zincirin halkası büyüyor.
Bu mesajı alanlardan bazıları son aylarda yaşanılan bombalı eylemler nedeniyle yakınlarını, arkadaşlarını, eşini, dostunu kaybettiler.
Bazıları da yakınlarının bu patlamalarda aldıkları ağır yaralar nedeniyle sakat kaldıkları veya bir organını kaybetmiş olmalarından dolayı daha çabuk paniğe kapılabiliyorlar…
Cep telefonlarına iyi niyetle de olsa atılan mesajlar paniğe neden olduğundan dolayı bu bölücü terör örgütünün ekmeğine kaymaklı bal sürüyor..
Önceki gece Eskişehir Şehirlerarası Otobüs Terminalinde açık alanda bir poşet fark eden vatandaşlar, durumu otogar polisine bildirdi.
Olay yerine gelen Bomba İmha Uzmanı, şüpheli poşeti kontrollü bir şekilde fünye ile patlattı. Poşetin içerisinden boş bir kutu çıktı.
Bu olay bile kulaktan kulağa herkes kendince bir şeyler ilave ederek fısıldanmasıyla benim kulağıma kadar geldi.
“Eski otogar civarında gece PKK’lılar tesir derecesi büyük bomba patlamışlar. Allahtan gece olduğu için can kaybı yok. Ama binalar çok büyük hasar görmüş, koca koca binalar yıkılmış.”
Bana anlatan yaşlı bir adamdı.
Muhtemelen 80 yaşlarında birisi.
Ben kendisini tanımıyorum.
O beni ES TV’den tanıdığını, bu anlatılanların doğru olup olmadığını sordu.
“Patlama olmadı. Binalarda yıkılmadı. Yeni otogarda şüpheli bir poşeti Bomba İmha Uzmanı kontrollü bir şekilde patlattı. Herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı. Sen rahat ol. Herhalde bunu duyanlar olayı sana abartarak anlatmışlar” diyerek kendisini rahatlattım.
Elbette tedbiri elden bırakmalım…
Ancak halkı da asılsız haberler veya mesajlarla tedirgin etmeyelim…
Eskişehir Valiliği, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı gerekli önlemleri Ankara’daki patlamadan önce almıştı.
Patlamadan sonra önlemler daha sıklaştırıldı ve şehre giriş ile çıkışlardaki denetimlerde artırıldı...
Tedirgin olmadan, paniğe kapılmadan günlük yaşantımız dün nasıl ise, bugün de öyle olmalı…
Çevremizde eğer şüpheli hareketleriyle dikkat çekenler varsa onlardan bir an evvel uzaklaşarak, en yakınımızdaki güvenlik güçlerine ihbarımızı da yapalım.
Bu arada kulaktan kulağa fısıldanan veya sosyal paylaşım sitelerindeki,”Patlamadan birilerinin haberleri vardı. Buna rağmen önlem almadılar” gibi paylaşımlara da inanmayın.
Hiçbir güvenlik görevlisi veya üst düzey devlet yöneticisi bir tek insanın dahi ölmesine, öldürülmesine göz göre göre izin vermez…
Bunları yazanlar, paylaşımlarda bulunanlar bu dedikodu veya paylaşımlarla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirerek, bölücü terör örgütünün eylemlerini daha rahat yapabilmelerine ortam hazırlamaya çalışmak isteyenlerdir…
Bu oyuna gelmeyelim ne olur…
 
*-********
 
“Aday olacaklar icazet almalı”
 
Dün öğle üzeri Ticaret Odası’nda iki dönem yönetim kurulu üyeliği yapmış bir isimle karşılaştık.
Kendisi çok eski bir dostum, arkadaşım.
40 yıllık desem yalan olmaz.
“Vaktin varsa gel çay içelim” teklifinde bulundu.
Saatime baktım.
12’yi 5 geçiyor.
“On dakika vaktim var” dedim.
İşyerinde oturduk, çaylarımızı içerken sohbete başladık.
“Ticaret Odasına başkanlık için kimlerin isimleri geçiyor?” diye sordu.
“Metin Güler, Osman Yüksel ve Serkan Zengin’in” diye cevap verdim.
“Merak etme Metin Güler yine alır. Ancak en yakınında bir isim var. (İsmin kim olduğunu söyledi. Ben yazmadım) Bu ismi yanından uzaklaştırmalı. Çünkü o isim esnaf camiası da istemiyor. Bu ismi kendi aramızda yaptığımız toplantılarda oturup değerlendirdik. Eğer bu arkadaşı listesine almaz ise kendisine destek vereceğiz” dedi.
“Bu kişi Metin Bey’in yakınında… Silmesi de kolay değil bence. Eğer tekrar listesine alır ise destek vermeyecek misiniz?” diye sorduğumda,”O zaman bizde desteklemeyiz. Yanlış anlaşılmasın. Osman Yüksel ile Serkan Zengin’e de destek olmayız. Ya oy kullanmaya gitmeyiz ya da gider geçersiz oy kullanırız” diye cevap verdi.
Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, ismin kim olduğunu sorarsa söylerim.
Çünkü arkadaşım,”Metin Bey sorarsa benim ismimi vermeden kastettiğimiz kişinin ismini söylemende mahsur yok” dedi.
 
“ESNAFIN İÇİNDEN DEĞİLLER”
“Metin Bey listesinde görmek istemediğiniz kişi alır ise adayların hiçbirine destek vermeyeceğinizi söyledin. Peki diğer iki adaya neden destek vermiyorsunuz?” soruma şöyle cevap verdi:
“Sevgili Sadi Metin Bey geçmişten beri Ticaret Odası’nın meclislerinde görev yaptı. İçimizden birisi. Ama diğer iki aday önce meclis üyesi olmalıydılar. Odanın havasını teneffüs ederek mecliste neler yaşandığı konusunda tecrübe kazanmalılar. Pat diye tepeden inme başkan olmak kolay değil. Olmaz değil. Ancak bu kişi çarşıdaki esnafların içlerinden birisi olabilir. Ama o da eski bir esnaf hem de hepimizin yakın tanıdığı bir isim olacak. Aslında öyle birisi var. (İsmini söyledi. Onu yarın yazacağım) Şu an kendisi adaylığı düşünmüyor. Gidip kendisiyle yüz yüze görüşsek belki ikna edebiliriz. Tekrar ediyorum. Metin Güler’in dışındaki diğer iki ismin bize göre seçilmeleri çok ama çok zor.”
Çarşı esnafının verdiği mesaj şu:
“ETO Başkanlığına aday olacak her kim ise ‘Çarşı Esnafı’nın icazetini (olurunu) almak zorunda. Almazlar ise işleri zor.”
Buradan ETO’ya başkan adaylığını düşünenleri uyarıyorum.
Yukarıdaki mesajı iyi okuyun.
ETO’nun seçim takvimi yaklaştıkça seçim de artık yavaş yavaş konuşulmaya başlandı. Sıra adayların adaylıklarını açıklamasında…
*-********
 
‘Aramızda bir küskünlük yok’
 
Önceki günkü yazımda ETO Başkanı Metin Güler’in Esnaf Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen ile birlikte çekilen bir fotoğrafının altına esnafların yaptıkları yorumları yazmıştım.
Fotoğrafı çeken bu pozu güzel yakalamış. Bir açılışta karşılaşan Metin Güler ile Ekrem Birsen el sıkışıyorlar, ancak bir birlerinin yüzlerine bile bakmıyorlar.
Bende o yazımda,”bir birlerine küsler mi?” diye sormuştum.
Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Güler dün telefon etti.
“Benim Esnaf ve Sanatlar Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen Bey ile aramda bir problemin yok. Kendisi yıllardır bu şehirde esnafların temsilciliğini yapıyor. Onunda benimle bir sorunu olduğunu düşünmüyorum. Biz medeni insanlarız. Aramızda bir sorun var ise oturup konuşur ve çözeriz. Birileri sorun var gibi görüyorsa kendi adıma söyleyeyim kendisine giderek sorunumuz yok diye olmayan bir şeyi de boşuna savunmam. Kalabalıkta karşılaştık. Bir birimizin elini sıktık. Fotoğrafı kim çekti bilmiyorum. Tam ayrılırken çekmiş. O da sanki bir birimizin yüzüne bakmıyoruz gibi çıkmış. Çok sayıda telefon aldım. Gerçekten aranız açık mı diye soruyorlar. Ben küs değilim” dedi.
ESOB Başkanı Ekrem Birsen’den cevap gelmedi.
Gelirse onu da yazarım.