GÜNÜN SÖZÜ : Ağır bulutlar gibi, ağır yüreklerde sularını akıtınca rahatlarlar. RİVAROL
DEDEM DİYOR Kİ: Herkes mutluluktan bahseder, ama pek az kimse bilir onu.
Önceki gün akşam Sanayi Odası’nın her yıl geleneksel hale getirdiği “iftar” yemeğine davet üzerine katıldım…
İftar yemeğine gündüz Eskişehir’de bazı incelemeler yapan Ahmet Davutoğlu hükümetinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olan Binali Yıldırım’ın kabinesinde ise Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı olan Faruk Çelik’te katıldı…
Birçok davetli Bakan Çelik’in iftara katılacağını Organize Sanayi Bölgesindeki iftar yerine geldiklerinde öğrendiler…
Bende dün bakan’ın programı mail olarak geldiğinde öğrenmiştim…
İftar yemeğinin baş konuğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı, bugünün Gıda Tarım Hayvancılık Bakanı olunca Sanayi Odası Başkanı Savaş Özaydemir’de konuşma metnini çalışma hayatında yapılan ve yapılacak olan değişiklere göre hazırlamış…
Savaş Özaydemir’in konuşmaları hep dikkatimi ve ilgimi çekmiştir…
Yaptığı her konuşmalar kimi zaman gündem yarattı, kimi zaman siyasilere ders mahiyetinde oldu…
Bakanlar, başbakanlar Savaş Özaydemir’in konuşmalarından aldıkları önemli notları dikkate alarak çalışma hayatı ile ilgili hazırlanan yeni kanun maddelerinin içine yerleştirdikleri oldu…
Önceki günkü iftar yemeğinde yaptığı konuşmasını pür dikkat dinledim…
Bazı notlarda almıştım…
İftar yemeğinin sonuna doğru Sanayi Odası Basın Sorumlusu İsmail Beceneli kardeşim, Savaş Özaydemir’in konuşma metninin yer aldığı A-4 kâğıdı verdi…
Konuşması uzundu…
İftar öncesi başladı konuşmaya…
Ezan okunmaya başladığında ara vermek zorunda kaldı…
İftar sonrası konuşmasına kaldığı yerden devam etti…
Karşısında hazır Bakan Faruk Çelik’i bulmuşken patronların yaşadıkları sıkıntıları mutlaka kendisine duyurması gerekiyordu…
Amacına ulaştı…
Sanayi Odası Başkanı Savaş Özaydemir’in konuşması sırasında aldığım notları ve verilen konuşma metnini karşılaştırdım…
Not alırken kaçırdığım bölümleri inceledim…
Özaydemir’in üzerine basa basa yakındığı bir konu vardı…
Ben çalışan birey olarak yakındığı konusunda yüzde yüz hak verdim…
Savaş Özaydemir’in gündeme getirdiği konu şu:
“Kendi isteğiyle işten ayrılan, bu arada gösterilen yeni işleri beğenmeyip çalışmadan aylarca işsizlik maaşı alanlar yüzünden yakında çalıştıracak insan bulamaz hale geleceğiz. Bugün sanayimiz çalıştıracak yüzlerce yeni işçiye ihtiyaç duyarken, insanlarımızın artık iş beğenmemesi, kolayca işsizlik maaşını alabilmeleri nedeniyle bizler çalıştıracak insan bulamıyoruz. Sizin direk olarak görev alanınıza girmese de zat-ı alinizden isteğimiz bu konuda acilen bir düzenleme yapılarak, işsizlik maaşının bu kadar kolay şartlarda bağlanmasının önüne geçilmesini sağlamanızdır. İşsiz kalıp, gösterilen işleri beğenmeyen kişilerinde maaşlarında belli oranda kesintiye gidilmesi, insanları çalışmaya sevk edeceğini düşünüyoruz. İnsanlarımız çalışmadan tüketmek yerine, üretip çalışarak tüketmeye ve harcamaya özendirmemiz gerekir.”
Yüzde yüz hak veriyorum…
Bugün ülkede işsizlik oranı yüzde 10’lar civarında ise, bunların yarısı halen bir işte çalışıyor…
İşini beğenmeyip, daha iyi şartlarda bir iş arayışı içerisinde…
Savaş Beyinde vurguladığı gibi, işten ayrılanlara nerede ise asgari ücret kadar işsizlik maaşı veriliyor…
O zamanda çalışan,”Nasıl olsa ben çalışıp da alacağım maaş kadar işsizlik maaşı alıyorum. Ne gerek var çalışmaya” diyerek ya yatıyor, ya da sosyal güvencesiz olarak bir işte çalışarak çift maaş alıyor…
*-*******
Tepebaşı iftarı ve Ahmet Ataç
Öncelikle Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’tan özür diliyorum…
Nedeni ise davet ettiği iftar ile ilgili görüşlerimi ifade etmeye aradan nerede ise bir hafta geçtikten sonra yazabildiğim için…
Gerçi Sayın Ataç’a bir değerlendirme yazısı yazacağımı söylememiştim…
Bugüne kadar da hiçbir meslektaşıma sipariş üzerine kendisi hakkında yazı yazdırdığına tanık olmadım…
Bir tek meslektaşım da sipariş üzerine yazı yazmaz…
Şehrin gündemi son günlerde o kadar yoğunki…
Ancak bugün yazabildim…
Çamlıca Mahallesinde beş bin kişinin katıldığı iftardan yarım saat önce iftar yemeğinin verildiği Çamlıca Pazaryerinde idim…
İftar saatine 20 dakika kala iftar yemeğinin verildiği Çamlıca Açık Pazaryerine Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç geldi…
Ataç makam aracından iner inmez kendisini gören mahalle sakinleri koşarak kimisi elini öpmeye çalıştı, kimisi sanki öz kardeşi veya anne-babası gibi sarıldı, kimisi ise sevgi gösterisinde bulundu…
Uzaktan bu manzarayı izliyorum…
Ataç, elini öpmek isteyenlere eğer çocuk değilse izin vermedi…
Sadece tokalaştı…
Boynuna sarılanlara ise engel olamadı…
İnsanlar iftar yemeği almak için girdikleri kuyruğu terk ederek Ataç’ın etrafını sardı…
Ahmet Ataç ile Tepebaşı halkı öylesine bir birleriyle kaynaşmışlar, sanki 40 yıllık dostlar…
Hani bir atasözü var.
Hepimiz zaman zaman söyleriz:
“Ne ekersen, onu biçersin” diye…
Demek ki Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, aralıklarla 12 yıldan beri başkanlık yaptığı Tepebaşı İlçesinde yaşayanların gönüllerine sevgi tohumları ekmiş ki…
Bugün o tohumlar yeşermiş ve Ataç’ı sarmış…
Bu sevgiye mazhar olabilmek kolay değil…
Tepebaşı ilçe halkı Ahmet Ataç’ı kendi ailelerinin bir ferdi olarak görüyorlar…
Bunu başaran, bu sevgiyi layık olan Ataç’ı kutluyorum…
ÇAKIRÖZER’E DE YAKIN İLGİ
Ardından CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer geldi…
Çakırözer’de özel aracından indi doğru iftar yemeği almak için sırada bekleyen Çamlıca Mahallesi sakinlerinin arasına girdi…
Onlarla 40 yıllık tanışıyorlarmışçasına tatlı sohbete daldı…
Utku Çakırözer öz be öz Eskişehirli…
Annesi, babası Eskişehir’de yaşıyor…
Kendisi mesleği gazetecilik, çalışma hayatı da İstanbul olduğu için mesleğini bu şehirde icra ediyordu…
Bu nedenle Eskişehir ile olan ilişkisi haklı olarak kopma noktasına gelmişti…
İşte tam bu zamanda 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimlerinde CHP’den Eskişehir Milletvekili adayı oldu…
7 Haziran seçimleri öncesi memleketi Eskişehir’de ayak basmadık mahalle ve ilçe kalmadı…
Bu nedenle çevresi genişledi…
7 Haziran seçimlerinden sonra çıkan siyasi tabloya göre hükümet kurulamayınca 1 Kasım’da seçimlerin tekrarlanması kararı alındı…
Utku Çakırözer, tıpkı 7 Haziran’da olduğu gibi 1 Kasım seçimleri öncesinde de tüm mahalleleri ve ilçeleri 2 kez dolaştı…
Bu vesile ile kendisini tanımayan kalmadı diye yazsam yalan olmaz…
Çamlıca Mahallesindeki iftar yemeğinde kendisine Ahmet Ataç kadar ilgi gösterilmesi bu sözümü kanıtlıyor…
Gelelim iftar yemeğine…
Yaşlı ve engellilerin yemekleri Tepebaşı Belediyesinin görevlendirdiği personel tarafından masalarına götürüldü…
Yemek servisi yapan Tepebaşı Belediyesi Personeli ile yemekleri dağıtanlar, bu işin piri olmuşlar…
Hiç aksamadı…
Ezan okunmasına beş dakika kalmıştı…
Yemek servisi yapan belediye çalışanları işlerini bitirmiş, yaşlı ve engelli vatandaşlara yemeklerini götürmüşlerdi…
Yemek dağıtılan tezgâhın önünde de bekleyen kimse kalmamıştı…
Bu vesile ile bu mübarek günden her gün ayrı ayrı mahallerde kurulan iftar sofralarına oruçlarını açmaya gelen yaşlılar ile engellilere hizmet ederek onların hayır dualarını alan Tepebaşı Belediyesi personeline de bir vatandaş olarak, yaptıkları bu anlamlı hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum…