Önce “En az üç çocuk” dediler…
Ardından “4+4+4” eğitim sistemini getirip, onbinlerce kız çocuğu eve kapattılar…
Zamanın TÜSİAD Başkanı yakıştırmıştı:
"Haydi çocuklar kocaya!.."
Ve sıra kadınlara geldi...
Onların da eve kapanması gerekliydi...
Önce Sağlık Bakanı çıktı:
"Kadın annelik kariyerinde olmalı..."
Sonra hep gülen başbakan müjdeyi verdi:
"İki çocuğa tek çeyrek, üç çocuğa iki çeyrek..."
Tek amaç vardı:
"Kadının iş hayatında ne işi var?"
-Git evinde otur..
"Çocuk doğur!.."
***
1960’lı yıllarda, Eskişehir nüfus artışında dünyada ikinciydi... Nüfusa göre oranlı bu artışın birincisi de Hindistan'ın "Bombay" kentiydi...
Eskişehir'in sırrı açıktı:
"Erken yatan uçaktan…”
"Geç yatan trenden!.."
Bugünkü adıyla "Tülomsaş"ın sabahın 5’indeki "kalk" borusu beş dakika sürerdi...
"Nüfus artışı da aynı hızla!"
***
Türkiye'de yöneticilik,halka gerçekleri göstermek için değil...
"Çoğunlukla gerçekleri halktan saklamak için yapılır..."
“Rodin"e sormuşlar:
"Bu canım heykelleri nasıl yapıyorsun?"
"Taşın fazla tarafını atıyorum" demiş Rodin:
"Gerisi heykel olarak kalıyor!"
Yatak odalarına kadar giren Türk siyasetinden de kurnazlıkları atsak...
“Geriye akıl kalır mı?"
Oy veren kadınlarımıza sorsak gerekir...
"Hiçbir şey de kalmayabilir!"
***
"Sonolay" gazetesi Bursa'da basılıp Eskişehir'e geliyordu...
Bir gün ikinci sayfadaki "Borusan" ilanını unutmuştuk... Bursalı meslektaşlarımız ilanın yerine not düşmüşlerdi:
"Boru deyip geçmeyin!"
Kalabalık bir sahilde
Bir yaz günü kalabalık bir sahilde iki erkek eşlerini kaybetmiş yana yana arıyorlarmış…
Birden karşılaşınca sormuşlar birbirlerine...
"Sen de mi eşini kaybettin birader?" demiş biri...
Öteki de "Evet, yoksa sen de mi Kaybettin?" diye sormuş....
"Ben de kaybettim.. İstersen sen eşini bir tarif et, belki denk gelmişimdir."
Diğeri tarife başlamış:
"Benim eşim uzun boylu, sarışın yeşil gözlü, 90-60-90 ölçülerinde bir bayan, seninki nasıl biri?"
Biraz düşünüp kafasını kaşıyan adam, "Bırak benimkini arkadaş" demiş:
"Gel beraber seninkini arayalım!.."
Mevzuat böyle
Maliyeciye sormuşlar:
"Bir daha dünyaya gelirsen hangi mesleği seçerdin?"
Yanıt hiç düşünmeden gelmiş:
"İmam olurdum..."
-Neden?
"Çünkü mevzuat hiç değişmiyor kardeşim..."
Günün Şiiri
Bir kutsal içkidir savaş
Eskidikçe güzel
Hint şalı can rengimizle nakışladığımız
Bir büyük davuldur savaş
Uzak türkülerin alkışladığımız
Kan kokar süt bebelerin ağzında
Kan kokar lokmalarımız yutulmaz
Sevişilir belki geceler boyu uyunmaz
Kan kokar süt bebelerin ağzında
Barut kokar kurşun keser lokmalar
Terler avuçlarımızda
Bir küçük mendil, üşür kokular...
Sennur Sezer (Varlık – 1963)
"Patlıcan dolması ne demek?"
Dünkü "Görüşler" de, 3 "belediye başkanımıza takılmıştık...
"Çalışan Gazeteciler Günü"nde menü nasıldı?
Kazım Kurt:
"Çiğ-Börek..."
Ahmet Ataç:
"Pişmiş tavuk..."
Ve de Yılmaz Hoca'dan:
"Patlıcan dolması!.."
Esrpiye takılan bazı okurlarımızdan da tepkiler geldi:
"Kazım’la, Ahmet Başkan’ın menülerini anladık ama, Yılmaz Hoca'nın patlıcan dolması ne demek?"
"İleri demokrasi"de durmak yok ya..
Tam yol gidiyoruz!..
"Çalışan Gazeteciler Günü"nde bile pek çok konuyu yazmak suç...
Ya da yayın engeli var!
"Uludere neymiş?"
-Otur yerine!..
"Tır'larda ne.var?"
-Sakın konuşma!..
"4 eski bakandan ne haber?"
-Darbeye ortak mısın?
"Özel hayata da dikkat edeceksin!"
Örnek mi?
"Hülya yaparsa aşk..."
"Halime basılırsa fuhuş!"
-Sakın haaa...
"Adaleti, yargıyı ağzına bile alma!"
***
Günümüz Türkiye'si böyle...
"Yılmaz Büyükerşen"de 1960’ın Mayıs’ından
Önce gelen yayın yasallarına, manşetten bir haberle yanıt vermişe:
"Patlıcan dolması nasıl yapılır?"
Gerilim
Sade Fransa'da değil, Avrupa’daki Müslümanlar için bundan böyle "7 Ocak 2015" sonrası ve öncesi olacak...
Nilgün Cerrahoğlu
Kıssa-dan
Üç silahlı saldırgan bir Avrupa başkentini kana ve gözyaşına boğarken, yüzlerce kilometrelik sınırda binlerce "cihatçı"nın elini kolunu sallayarak gezdiği ülkemizde ne kadar rahatsız olsak yeridir...
Çiğdem Toker
Cuk
Dört çocuğa karşılık aile gelirine ayda 600 lira ek.
Aman RTE’yi, Başbakan’ı kırmayın, üzmeyin kadınlarımız...
"Bir an önce koşun dört çocuğa!.."
Cüneyt Arcayürek
Özdeyiş
Dost, hiçbir zaman yalnız kalmaz..,
Hanri Benazus
Günün Sözü
İnsan olmanın güçlüklerine karşı koyabilme gücü her insanda vardır...
Akıl nerede?
Başbakan Davutoğlu açıkladı ya...
Çocuk sayısına göre yardımlar 300, 400, 600 lira şeklinde artıyor. Doğum yapan kadınların izinleri artırılıyor.
Öte yandan CHP milletvekili "M. Ali Susam" işsizlik rakamları veriyor.
TÜİK rakamlarına göre, işsiz sayısının 3 milyonu geçtiğini hatırlatan Susam, şöyle diyor:
"İş aramaktan umudunu kesen 9 milyon insanımız da eklenince işsiz sayısı 12 milyona ulaşıyor. Bu sayı dünya üzerindeki 170 ülkeden daha kalabalıktır."
Mevcut nüfusu adam edecek okul yok, iş yok...
Sen mevcudu adam gibi yetiştirmek yerine yeni cahiller, yeni açlar yaratıyorsun...
"Akıl bunun neresinde?"
"Mısırcıya çalışıyoruz"
Bu söz, senarist, yönetmen ve film yapımcısı "Yılmaz Erdoğan"a ait...
Ve de haklı...
Sinema bileti 11 TL, mısır 8 TL…
Kaldı ki, bir filmin maliyetini düşünün, bir de mısırın...
“ Çuvalı 25 lira...”
Bu konuyu biz de daha önce Kanatlı Sinemaları'nın sorumlusu "Hatice Özoğlu" na ve Espark Sinemaları’nın sorumlusu "Habip Yalsız"a iletmiştik...
Ama her iki müdür de yetkilerinin olmadığını belirtmişlerdi...
Madalyonun öbür yüzü de var tabii...
"Mısırcıya değil, büfeye çalışılıyor!"
Günün Olayı
Fatih Terim, "Futbolumuz kötüye gidiyor" diyor.
Kimdir Terim?
"Türkiye Futbol Direktörü..."
Kalkmış bize "Kral çıplak" diyor.
Bu da mağduriyet satmanın başka bir türü, iyi mi?
Necati Doğru
Günün biberi
CHP'nin "soygun açılımı" yapması lazım.
Cumhuriyet mitigleri nafile!
"Soyuyorsak seni soyuyoruz" mitingleri yapması lazım
Yılmaz Özdil