Osmangazi mağdurları

Soner Yüksel yazdı

11 Temmuz 2017 09:30
A
a
Sütiş Eskişehir
Sıcak bir yuva, huzurlu bir ev, belki biraz konforlu bir hayat en temel, en insancıl isteklerimizdendir değil mi? Belki çoğumuz zaten buna sahip olduğumuz için kıymetini bilmeden yaşayıp gideriz. Elimizdeki güzelliklerin farkına varmak için çok zaman onları kaybetmemiz gerekir.
Eskişehir’in merkezinde Osmangazi gibi bir mahalle de üstelik 300’den fazla insan yaklaşık 17 senedir bu en insancıl isteklerini duyurmaya çalışıyor.
Dereboyu diye tabir edilen porsuk çayının hemen yanında uzanan sokaklarda toplam 60 hane var bu mağduriyeti yaşayan. 1999 Yılında evlerinin bulundukları alan “Yeşil Alan” ilan edilmiş ve istimlak kararı çıkmış. Üzerinden 17 sene geçmiş ama ne istimlak edilip, rayiç bedel üzerinden paraları verilmiş bu insanlara ne de evlerinin üzerindeki bu karar iptal edilmiş.
Üstelik hepsinin evinin yanında, duvarları birbirine yapışık apartmanlar var. Yeşil alanla bu evleri ayıran sınır hepi topu 30 cm var yok. Bir nevi evlerinin üzerine diğer apartmanlar gölge gibi düşmüş. Evleri eski, tek katlı ve hiç birinde doğalgaz yok. Hala kömürle ısınmaya çalışıyorlar. Elektrik ve su altyapıları sık sık sorun yaratıyor. Herhangi bir tadilat yapamıyorlar. Hatta yanlarındaki apartmanların inşaatları esnasında çoğunun duvarında çatlaklar, göçükler olmuş. Geceleri uyurken korkuyoruz, evimiz başımıza yıkılacak diye endişe ediyoruz ama gidecek başka yerimiz yok diyorlar.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne defalarca gitmişler ama umduklarını bulamamışlar. Yılmaz Hoca derdimizi bilse kesin çözer ama ona ulaşamıyoruz diye serzenişte bulunuyorlar. Kendinizi bir an onların yerine koyarsanız aslında ne kadar zor durumda olduklarını anlamanız zor değil. Bu insanlar olmayan bir hak, bir mucize, bir haksızlık değil sadece yaşayacak bir ev istiyorlar. Ya da bu karar kalksın müteahhitlere verelim ve kat karşılığı bizimde bir evimiz olsun demekteler.
Geçtiğimiz günlerde konuyu Es TV ve Anadolu gazetesinde gündeme getirdik. Hatırlatmak için bugün bir kez daha yazmak istedim. Umarım gözden kaçmış, ihmal edilmiş, insanları zorda bırakan bu konuda gerekli adımlar atılır ve yeni bir kış mevsiminden önce insanlar bu çileden kurtarılır. Çünkü onlar sadece adalet istiyor.
 
KİBİR
Belki daha öncede yazdım ve görünen o ki daha da çok yazacağım. Çünkü bu şehrin en büyük sorunu ne yazık ki Kibirdir. Öyle bir süper ego ve ona bağlı çalışan davranış bozuklukları var ki, bazen hadi görmezden gelelim, hadi boş verelim diyemeyecek kadar arşa çıkıyor.
Ben en iyisini bilirim, benden başkasının söylediği dinlenmemeli, ben en zekiyim, en yaratıcıyım diye iç sesiyle kendini dolduranlar olayı öyle bir boyuta taşıdı ki, sırf kendilerine hürmet edilmedi diye yanlış bir fikri savunacak kadar düşman olabiliyorlar özlerine.
Hal böyle olunca şehir her konuda gruplaşmaya, bel altı yapılan mücadele ve müdahalelere ve söylemle, eylem arasındaki 180 derecelik dönüşlere sık sık tanık oluyor.
Bu zırhı kırmadan bu şehirde iş yapmak, evliya olmak, beraberce bir bina inşaa etmenin mümkünatı yok. 50 kişi bir araya gelemeyen STK’lar da bile akla hayale sığmaz hamleler, dedikodular ve güç savaşı var ise bu şehrin daha büyük yönetimlerini ve söz de o yöneticilerin etrafında toplanan en zeki en akıllı kitleyi varın siz düşünün.
Ben öyle çok şeyi bilmem ama iyi bildiğim bir şey vardır. İnsan kendinde olmayanın eksiğini kapatmak için sürekli öyle olduğuna dair diğer insanları ikna etmeye çalışır. Ben en iyiyim, ben en zekiyim, ben en yaratıcıyım, ben şöyleyim diyenlerin çoğu da aslında olmayanı itiraf eder. Bir de böyle bakın derim bu insanlara, belki hak verirsiniz..
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Günaydın 11 Temmuz 2017 11:45

Osmangazi Mahallesi'nde yaşanan sorunu yıllar sonra da olsa fark etmişsiniz. O konuları yerel medyada yazıp çizenler çok oldu. Bir netice alınamadı. Büyükerşen o konuda tek bir geri adım bile atmadı, insanlar perişan bir şekilde yıllardan beri yaşıyorlar!

0 2 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi