Örümcek kafalılar ve tetikçiler

Tepebaşı Belediyesi'nin düzenlediği 16’ıncı Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu'nda 25 sanatçının ortak çalışmasıyla oluşturulan anıta ismini Eskişehir halkı verecek. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Ahmet Ataç, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı anısına yapılmış ilk ve tek anıt olan ve şehrimizin önemli bir simgesi haline gelecek bu önemli eserin ismini de halkımızla birlikte bulmaya çağırıyoruz” dedi.
Allah için Eskişehir şanslı. Tepebaşı gibi Büyükşehir ve Odunpazarı Belediyeleri de sanatı ve sanatçıyı destekliyor. 
Tabii ortada “Heykel diken, put diker” diyen örümcek kafalı bir zihniyet var. Bu küçük grubun kayıtsız şartsız belediyelerin sanata yaptığı yatırımı eleştirdiğini biliyoruz. Bunlara alışkınız. Kadınların yoga yapmasını yasaklamaya kalkan veya konser yasaklayan zihniyeti tanıyoruz. Allah bizi bu gericilerin şerrinden saklasın.

Tuhaf bir şekilde bu örümcek kafalılara CHP’nin içinden bazı muhalefet tetikçilerinin de eklendiğini görüyoruz. 
Ne tuhaf şey şu tetikçilik? Bir bakıyorsun kendi yoldaşlarına ihanet ediyorsun ve Cumhuriyet düşmanı yobazlarla aynı safa geçmişsin…
Tepebaşı Belediyesi’ni kentimize yeni bir sanat eseri kazandırdığı için tebrik ederiz.

Odunpazarı’ndan örnek proje 

Eskişehir Avrupa Birliği Derneği işbirliğiyle Odunpazarı Belediyesi tarafından Dinleme, Diyalog, Dayanışma (3D) Gençlik Festivali düzenlenen açılış töreniyle başladı. Ben festivalin adını ilk duyduğumda, “3D olduğuna göre üç boyutlu tasarım filandır” diye düşünmüştüm. Bu 3 farklı D yani dinlemek, diyalog ve dayanışma; aslında millet olarak en ihtiyaç duyduğumuz şey. Bu konuda Odunpazarı Belediyesi’nin siyasal partilere de katılım çağrısı yaptığını biliyoruz. 
Yeni ve daha güzel bir Türkiye istiyor isek, birbirimizi dinlemeyi ve birbirimizle konuşmayı öğrenmeliyiz. Umarım 3D festivali etkili olur ve Eskişehir’de dinleme, diyalog ve dayanışma alışkanlığı kazanırız.

Afiyet olsun gençler 

Anadolu Üniversitesi 100’üncü yıl nedeniyle öğrencilerine en çok tercih edilen menülerden birini ücretsiz olarak vermiş. Doğrusu közlenmiş kapya biber, keşkül, çorba ve tavuktan oluşan menüyü görünce benim de öğrenci olasım geldi.
Maalesef ülkemizde ciddi bir beslenme sorunu başladı. Pek çok öğrenci sabah kahvaltı yapmıyor, akşam yemek yemiyor. Okulda çıkan öğlen yemeğiyle günü geçiştiren çok sayıda üniversite öğrencisi var.
Durum ilkokul öğrencilerinde daha vahim. Okula aç giden o kadar çok yavrumuz var ki? Anadolu Üniversitesi ucuz ve kaliteli bir yemek imkanı sunarak örnek oluyor. Kendilerini tebrik ederiz.